Ankara’da silahlı saldırıda öldürülen Sinan Ateş faillerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. 12 tutuklu sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında savcılık mütalaasını açıkladı. Duruşma 30 Eylül’e ertelendi. 19 ay soruşturulan Sinan Ateş dosyasında savcı 3 sanık hakkında beraat 5 sanık hakkında da ceza talep etti.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Ankara’da silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından başlayan davada bugün ikinci duruşma görüldü. 1 Temmuz’da başlayan ve 5 gün süren ilk duruşmada 22 tutuklu sanıktan 10’u adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.

Skandal mesajlar! Jandarma gaspçı Ülkü Ocakları yönetimini korumaya çalışmış

Tutuklu yargılanan sanıklar şöyle:

Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, dönemin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, tetikçiyi Ankara getiren Aşkın Mert Gelenbey ile Mustafa Can Çolak, Çağlar Zorlu, tetikçi Eray Özyağcı, azmettirici Doğukan Çep, MHP’li avukat Serdar Öktem ve Mustafa Uzunlar.

Adli kontrolle tahliye edilen sanıklar:

Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay.

Tolgahan Demirbaş’ın dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına alınmasına ilişkin yapılan şikayetin dosyaya girmesi ve içlerinde MHP yöneticilerinin de olduğu 17 şüpheli hakkındaki soruşturma dosyasının görülen dosya ile birleştirilme talebi reddedildi.

AYRILAN DOSYA

Haklarında işlem yapılan 39 kişiden, yurtdışına çıkış yasağı getirilen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz dahil 17 kişi hakkındaki soruşturma ise ayrı bir dosya üzerinden sürdürülüyor.

SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI

Duruşmada savcı mütalaasını açıkladı. Mütalaada tetikçi Eray Özyağcı, tetikçiyi  motosikletle olay yerine getiren Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un müşterek fail olarak tasarlayarak kasten öldürme suçundan cezalandırılmaları ve Selman Bozkurt’u kasten öldürmeye teşebbüsten cezalandırılmaları istendi.

Mütalaada Tolgahan Demirbaş ve Doğukan Çep için azmettirici suçundan cezalandırılmasını istendi.

Mütalaada Mehmet Yüce, Erden Karadeniz ve Osman Bayraktar hakkında beraat talep edildi.

Duruşma sanıkların son savunmaları için 30 Eylül’e ertelendi.

“YENİ CİNAYETLERİN KAPISI ARALANACAK”

Savcının mütalaası sonrası Ateş ailesi yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Duruşma sonrası konuşan Ayşe Ateş “siyasi uzantılarla aradaki bağı kopartmak için mücadele veren yargıyla karşı karşıyayız dedi. Ateş duruşma sonrası şunları söyledi:

“Alelacele kapatılmak istenen bir dosya onca delile rağmen siyasi uzantılarla aradaki bağı koparmak için mücadele veren bir yargı süreciyle karşı karşıyayız. Bu süreçte tek kişilik hücrelerde kalan tutuklulara 19 ay boyunca verdikleri hiç bir beyanla uyuşmayan ezberletilmiş ortak bir ifade vasıtasıyla bu siyasi cinayeti adi bir cinayet gibi göstermek için basın ve medya dahil olmak üzere bütün imkanlarını kullanan karanlık bir güce karşı savaşıyoruz. Eğer yargı süreci bu kadar hızlı ilerlerse Sinan Ateş suikastı davası tarihin en kısa süren siyasi cinayet davası olarak kayıtlara geçecektir. Biz diyoruz ki milletimiz yanımızda dursun. Devletimiz arkamızda dursun adil yargılanmanın önü açılsın. Dosyalar birleştirilsin. Tüm suçlular hakim karşısına çıkartılsın. Adımız gibi biliyoruz. Bu siyasi cinayet tüm karanlık yönleriyle aydınlatılmazsa Türkiye daha büyük bir karanlığa doğru sürüklenecek. Buradan alınan cesaret yeni siyasi cinayetlerin kapısını aralayacak. Türk milleti yeni Bengisu’larla yeni Banu Çiçek’lerle tanışacak. Türk Milleti’nin yeni Ayşe Ateş’leri olacak. Dün dövdürülen gazeteciler yarın öldürülecek”

“ZARFIN ÜZERİNDE KAYIP MEKTUP YAZIYOR”

“Nereden biliyorsun diye soracak olursanız yeni eylem planlarını sosyal medyadan çoktan duyurdular. Bu siyasi cinayeti dile getiren gazetecileri siyasetçileri hedef tahtasına koyup hesaplaşacağız tehditlerini bol keseden savurmaya başladılar. Konjonktür müsait olduğunda fiili eylem yapacağız şeklinde paylaşımları dolaşıma soktular. Bu yargılamadan yakayı sıyırır paçayı kurtarırlarsa olacaklar gün gibi ortada değil mi? Karanlık her gün çeşitli mecralardan el kaldırarak ben buradayım diyor. Bu siyasi cinayet dosyasında da Ülkü Ocakları ve MHP içine sızmış bu karanlık güce dair her türlü bulgu var. Herhangi birini kafaya taktıklarında emniyet içindeki uzantılarıyla dakikalar içinde devlete emanet ettiğimiz kişisel verilerimize ulaşabiliyorlar. Suça karıştıklarında jandarmadaki uzantıları tarafından kollanıyorlar. Sadece babası Sinan’ın arkadaşı olduğu için 8 yaşındaki kız çocuğu hakkında bilgi topluyorlar. Her hangi bir kadın hakkında bilgi alabiliyorlar. Kadın cinayetlerinden bu kadar mustaripken, vatandaşın canının ve malının emanetçisi emniyet görevlisiyse sebebini bile sormadan elindeki tüm verileri iletiyor. Öldürecek mi dövdürecek mi merak bile etmiyor. Görünen o ki şans eseri yaşıyoruz. Bu siyasi cinayet dosyası masanın üzerinde görmesi gereken herkesin baktığı bir zarfın içinde duruyor. Ancak zarfın üstünde kayıp mektup yazıyor. Bu vesileyle buradan sizlerin aracılığıyla artık adaletin tesis edilesi gerektiğine inanan siyasi cinayetlere dur demek isteyen vekillerimize çağrımı yineliyorum. Bir meclis araştırma komisyonu kurulması gerektiği ortadadır. Aziz milletimizin adalete olan güveni sarsılmış. Türkiye’nin  aydınlık yarınları için bu zarf ivedi şekilde açılmalı yargının üzerindeki siyasi baskı kaldırılmalı böylelikle bu suça karışan kim varsa adil bir şekilde yargılanıp kanunların ön gördüğü cezayı almalıdır”

“3 DAKİKA BİLE SÜRMEDİ”

Duruşma sonrası karar hakkında konuşan avukat Şeyda Şahin şunları söyledi:

“19 gün içinde karara çıkarılmak istenen bir yargılama süreci var. Bugün mütalaa almaya geldik 3 dakika bile sürmedi. Mütalaanın içeriği Tolgahan Demirbaş ve Doğukan Çep’in azmettirici olduğu yanılgısıyla değerlendirilmiş. Tetikçi, gözlem yapan Suat Kurt ve Vedat Balkaya gibi isimlerin de eylemi bizzat işledikleri iddiası diğer şahıslarında yardım eden olduğu gibi bir değerlendirmeyle yeni bir tahliye çıkmış değil. Türkiye’de yaralama olaylarında bile senelerce sürerken ne yazık ki bu suikastı örtbas etmek isteyen yargıyla karşı karşıyayız. Adalete olan güvenlerini aile başından beri anlatmakta. Biz buraya geldiğimizden beri adalete olan güvenimiz sarsıldı. Bir önceki yargılama içinde Apple’dan telefon numarasını vermek istemeyenler hakkında müzekkere talebimiz vardı. Dün yazıldı. Gönderilip gönderilmediğini bilmiyoruz. Cevap gelmeden bugün bir mütalaa açıklandı”

“BUNLAR KATİLLERİN MAŞASI”

Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş duruşma sonrası gözyaşlarına hakim olamadı. ‘İki yavrumu yetim bıraktılar” diyen anne Ateş su ifadeleri kullandı:

“Katiller dışarda. Benim iki tane yavrumu yetim bıraktılar. Oğlumun öldürülme sebebini açıklayacaklar. Katilleri verecekler bana. Bunlar katillerin maşası. Bir ekmek çalan yatıyor. Mahalle kavgası 1 sene sürüyor. Bu kadar kısa sürede bu mahkeme biter mi? Hala benim yavrularımı tehdit edecek kadar adileri”

“BİZ DE HESAPLAŞACAĞIZ”

Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş de Polis Özel Harekat Başkanı’nın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin elini öpmesini hatırlatarak, “El pençe divan durulan bir ülkede adalet denen bir şey yok” dedi. Selma Ateş yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı.

Selma Ateş, “19 aylık mahkemenin sonucunu 19 günde gördük. 2 dakika sürdü. Biz gerçek azmettiricileri görmek istiyoruz. İsimlerini verdik. Dosyada yer almaması siyasi bir el demektir. El pençe divan durulan bir ülkede adalet denen bir şey yok. Bunların azgınlaştığını hepimiz görüyoruz. Türk yargısı artık siyasi eli üzerinden kaldırmak zorunda. Türkiye hukuk devleti olduğunu göstermek zorunda. Başka Sinan Ateş’lerin ölmesini istemiyorsak birlikte olmak zorundayız. 3 dakikada karara bağlandı. Kardeşim 19 aydır toprak altında bunun hesabını verecek olanlar devletin içinde. Bunun hesabını er yada geç verecek. Hakkımızı da helal etmiyoruz. Biz de hesaplaşacağız. Türk yargısına olan güvenimizin kırılmasını istemiyoruz”

“ŞARTLAR DEĞİŞİNCE KOLTUĞA BAKILMAKSIZIN YENİDEN YARGILAMA YAPILIR”

Duruşma öncesi konuşan Ayşe Ateş, “Yarım bir iddianame ile kurulan bir mahkeme var. Umudum o ki yeni tahliyeler olmasın. Bu kadar hızlı mütalaanın olması mantık dışı. Ayrılan 17 kişilik bir dosya var. Sağlıklı bir yargılama yapılmıyor. Mahkemenin üzerinde baskı var. Hızlıca adi bir cinayet vakasına dönüştürülmeye çalışılan bir yargılama var ortada. Eğer bu şekilde hızlıca kapanırsa da tarihe en hızlı kapanan siyasi cinayet davası olarak görülüyor. Siyasi ayağına dokunulmasın diye bir set çektiler. Ortak hazırlanmış ifadelerle… Daha önceki ifadeleri burada değişti. O siyasi ayağa dokunulmasın istiyorlar. Şartlar değişince yeni bir yargılama yapılır. Oturduğu koltuğa bakılmaksızın yargılama yapılır. Bu işin merkezinde Ahmet Yiğit Yıldırım var. Dosyadaki tüm suçlara bakarsanız onun talimatında toplanıyor. 20 ayrı dava açılacak suç var bu dosyada. Merkezinde Ahmet Yiğit Yıldırım ve onun yardımcısı azmettiricilikle yargılanan Tolgahan Demirbaş var” dedi.