AYM’den Suriyeli vatandaş kararı

Yayın tarihi: 21 Ağustos 2020 Cuma 1:00 pm - Güncelleme: 21 Ağustos 2020 Cuma 1:01 pm

Anayasa Mahkemesi, Suriye ve Haşimi Krallıkları vatandaşı 5 kişinin İstanbul’daki taşınmazına mirasçılık belgesi verilmemesinin mülkiyet hakkını ihlali olduğuna karar verirken, yerel mahkemenin ‘Suriye ve Türkiye arasında mütekabiliyet anlaşması bulunmadığı’ yönündeki kararının hukuki dayanağının olmadığını ifade etti.

Suriye ve Haşimi Krallığı vatandaşı Antonio Balit, Georges Balit, Sami Balit, Samon Aida Said Rashid Balit, İstanbul Zeytinburnu ilçesindeki taşınmazlarına kamulaştırma kararı olmadan el konuldu. 5 mirasçı, 2010 yılında mülkiyetlerine kamulaştırma kararı olmadan mülkiyetlerine el konulmasına karşı Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme davada murislerden mirasçılık belgesinin sunulmasını istedi.

5 mirasçı bunun üzerine mirasçılık belgeleri alabilmek için Bakırköy 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 1 Mart 2010 tarihinde dava açtı. Miraççılar Suriye vatandaşı olduklarını ve Halep Şeriat Mahkemesi’nde 18 Nisan 2004 tarihinde verilmiş miras belgeleri olduğunu dava dilekçesinde sundu. Ancak Bakırköy 10. Sulh Hukuk Mahkemesi davaya 29 Aralık 2010 tarihinde reddetti. Mahkeme ret gerekçesinde, ‘Suriye ve Türkiye arasında mütekabiliyet anlaşması bulunmadığını’ belirtti. Bunun üzerine murisler mahkemenin kararını Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne taşıdı. Ancak daire murislerin temyiz başvurusunu süresinde yapılmadığını kaydederek, başvuruyu geri çevirdi. Murisler miraslarının peşini bırakmadı ve 8. Hukuk Dairesi’nin kararını da Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’ne götürdü.

14. Daire temyiz başvurusunu süre yönünde reddedince 5 muris Anayasa Mahkemesi’ne 8 Mart 2017 tarihinde başvurdu. Murisler ülkeler arası karşılıklılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak, mirasçılık belgesinin verilmemesinin mülkiyet haklarının ihlali olduğunu ileri sürdü. Yüksek Mahkeme başvuru 2 Haziran 2020 tarihinde görüştü. Yüksek Mahkeme 5 murisin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine oy birliği ile karar verirken, bu kararın bir örneğinin Bakırköy 10. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderdi.

Yüksek Mahkeme kararının gerekçesinde yerel mahkemenin mirasçılık belgesi vermeme kararının hukuki dayanağı olmadığı belirtilerek şöyle denildi:

“Sonuç olarak yerleşik içtihattan ayrılmak suretiyle karşılıklılık ilkesi bulunmadığı belirtilerek başvuruculara mirasçılık belgesi verilmemesinin kanuni dayanağının bulunmadığının derece mahkemelerince makul ve yeterli bir gerekçe ile ortaya konulmadığı görülmektedir. Bu haliyle ilgili Kanun’un somut olayda belirli ve ön görülebilir bir şekilde uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mirasçılık belgesi verilmemesi suretiyle başvurucuların mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin öngörülebilir bir kanuni dayanağının bulunmadığı değerlendirilmiştir. Varılan sonuca göre müdahalenin meşru bir amacının veya ölçülü olup olmadığının değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.”