AYM’den biber gazlı müdahaleye flaş karar!

Yayın tarihi: 16 Ocak 2020 Perşembe 11:26 am - Güncelleme: 16 Ocak 2020 Perşembe 11:26 am

Soma maden katliamını protesto etmek için 2014 yılında Ankara Güven Park’ta toplanan göstericilere polis tarafından yapılan biber gazlı müdahale, Anayasa Mahkemesi tarafından haksız bulundu. Mahkeme kararında müdahale sırasında yaralanan 2 kişiye 20’şer bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi’nın kararında polisin insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağını Anayasa ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal ettiği belirtilerek, biber gazlı müdahale sonucunda yaralanan iki kişiye ayrı ayrı 20’şer binlira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Resmi Gazete’de yayınlanan kararda Anayasa Mahkemesi, Soma protestosuna katılanlara karşı polisin insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağı ile Anayasal güvence altında bulunan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiğine oy birliği ile karar verildi. Kararda ayrıca, emniyet güçlerinin muhalif fikirlere saygı göstermesi gerektiği vurgulanırken, polisin biber gazlı müdahalesi sonucunda yaralanan Betül Öztürk Gülhan ve Sıla Koç’a devletin 20’şer bin Lira manevi tazminat ödemesine hükmedildi.

Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karara gerekçe olarak şunlar gösterildi:

“POLİS MÜDAHALESİ TEME HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ ZEDELEMEMELİ”

“Bireylerin ifade hürriyetlerini kolektif olarak kullanmalarının farklı bir görünümü olan toplantı ve gösterilere yapılan müdahaleler, kamu otoritesinin baskısını derinleştirme düzeneğine dönüşerek temel hak ve özgürlükleri zedeleyici bir karakter sergilememelidir.

“MUHALİF FİKİRLER SAYGI İLE KARŞILANMALI”

Başvurucuların da içinde bulunduğu değişik sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı gösteriyle bu kişilerin Soma maden kazasında işçilerin ölüm, yaralanma ve maden ocağında mahsur kalmalarını protesto etmek amacıyla muhalif fikirlerini kolektif biçimde ifade etme çabası demokratik bir toplumda saygı ile karşılanmalıdır. Dolayısıyla kamuya açık alanda düzenlenen gösteriler, günlük yaşam düzenini belirli bir derecede bozmakla birlikte bu gibi durumlarda kamu makamlarından daha hoşgörülü bir tutum takınması beklenmektedir. Aynı zamanda devletin sokaktaki yüzünü temsil eden kolluğun güç kullanımında özellikle daha dikkatli ve profesyonel davranmalıdır.

“PROTESTO OLAĞAN KABUL EDİLMELİDİR”

2014 tarihinde Soma’da özel bir şirketin işlettiği maden ocağında 301 kişinin ölümü ve birçok madencinin de yaralanmasıyla neticelenen kazayla ilgili olarak Hükümetin özelleştirme politikasını, maden ocaklarındaki elverişsiz çalışma koşullarını ve denetimlerdeki ihmalleri dile getirmek, bu konularda kamuoyu oluşturmak amacıyla sembolik önemi olan Ankara Olgunlar Sokak’taki Madenci Anıtı önünde toplama kararı verilmiştir. Kazadan bir gün sonra, olay henüz gündemdeki sıcaklığını koruduğu sırada sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun değişik kesimlerinin kazanın bu kadar çok işçinin ölüm ve yaralanmasıyla sonuçlanmasını protesto etmek istemesi çoğulcu demokratik sistemde olağan kabul edilmelidir.

Somut olayda, başvurucuların eylemlerinin kamu düzeninin bozulmasına yol açtığı ya da bozulma tehlikesi doğurduğu idarece ortaya konulamamıştır.

BİBER GAZLI MÜDAHALEYİ HAKSIZ BULDU

AYM kararında polis tarafından göstericilere yapılan biber gazlı müdahaleyi haksız bulurken, “Başvurucular yaralanmalarının gösterinin barışçıl niteliğini bozucu bir davranışta bulunmadan Güvenpark’taki merdivenlerde oturdukları sırada, takriben bir metre mesafeden yüzlerine sıkılan biber gazından kaynaklandığını öne sürmüştür. Biber gazının herhangi bir araz bırakmamakla birlikte kimyasal tesiri yüzünden başvurucularda oluşturduğu acı -meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir nitelikte olması durumunda bile bundan bağımsız olarak- başvurucularda ilave bir korku ve elem duygusunu yol alabilecek mahiyettedir. Başvurucuların maruz kaldıklarını öne sürdükleri biber gazıyla yapılan müdahale Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasındaki asgari eşiğin aşıldığının göstergesi olduğundan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı kapsamında inceleme yapılmasına karar verilmiştir” denildi.