Ayhan Bilgen: Bu oyunu hep birlikte bozacağız

Yayın tarihi: 5 Ekim 2020 Pazartesi 6:23 pm - Güncelleme: 5 Ekim 2020 Pazartesi 9:34 pm

Cezaevinde tutuklu bulunan HDP’li Ayhan Bilgen, sosyal medya hesabı üzerinden mesaj gönderdi. Bilgen mesajında “Korku siyasetine izin vermeyip bu oyunu hep birlikte bozacağız” dedi.

“6-8 Ekim Kobane Olayları” operasyonu kapsamında tutuklanan Kars Belediyesi Eş Başkanlığı’ndan istifa eden Ayhan Bilgen avukatları aracılığıyla sosyal medya hesabından mesaj gönderdi.

Sağlık durumunun iyi olduğu ileten Bilgen, korku siyasetine izin verilmeyeceğini söyledi. Bilgen’in paylaşımında şu ifadelere yer verildi:

“Herkese selamlar, sağlık durumum ve moralim yerinde. Siz de biliyorsunuz ki, derenin taşıyla derenin kuşunu vuruyorlar ama korku siyasetine izin vermeyip bu oyunu hep birlikte bozacağız.”

“KORKULARI BİTİRMEDEN UMUTLARA YER AÇAMAYIZ”

İlk mesajının üzerinden birkaç saat geçtikten sonra Bilgen’in resmi Twitter hesabı üzerinden diğer mesajları da paylaşıldı. “Korkuları bitirmeden umutlara yer açamayız” diyen Bilgen, şu mesajları gönderdi:

“Türkiye toplumsal kültürü ve siyasal ilişkilerinde en belirleyici duygu korkudur. Bu korkuları aşmadıkça yeni umutlara yer açmak ve alternatif olmak mümkün değildir. Elinde olanı da kaybetme duygusu yeni bir denemeyi göze alma duygusunu imkansızlaştırmaktadır. Bu yüzden düzenli olarak korku pompalanmakta ve gerilim gerilim tırmandırılmaktadır. Korkunun anlamsızlığını iddia etmek yerine nedenlerini anlamaya ve gerekçelerini ortadan kaldırmaya çalışmak muhalefetin önceliği olmalı. Aksi takdirde muhalefetin bir cebinden alıp öbür cebine koyan oluşum ve girişimler büyük resimde hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Bu korkuyu hem Türkiye tarihi açısından hem günümüz gelişmeler açısından doğru okumak ve hafife almamalıyız. Büyük toplumsal çalkantı ve siyasal değişimlerin ardından yaşanan “rövanşizm” insanlığın temel referanslarından birisi olan “adalet” karşısında en büyük tehdittir. Türkiye siyasi hayatında ne yazık ki çok partili hayata geçişten itibaren ne yazık ki kadrolaşma ve kamu kaynaklarını kötüye kullanma konusunda ciddi bir rövanşizm yaşanmıştır. Irak başta olmak üzere bölgesel gelişmelerdeki siyasal iktidar değişimlerinde de bu korkuyu haksız çıkaracak ciddi tedbirler alınamamıştır. Şii-Sunni, Arap-Kürt ya da Türkmen fay hatları bunu tetiklemiştir. Türkiye’de de muhalefetin önceliği bu korkuları giderecek açılımları yapmak ve güven verecek adımları atmaktır. Bölünme korkusu, inançlara müdahale korkusu, işinden atılma korkusu sahici korkulardır. Korku elbette bir suç ortaklığı psikolojisidir ama statükoyu korku besler, değişimin önünü ise ancak güven duygusu açar. Kim bu korkuları besleyecek söylemlerde ısrar ediyorsa bilerek ya da bilmeyerek statükoya hizmet eder.”