“Aydın Doğan ve ailesi ya canından olacaktı ya da malından”

Yayın tarihi: 21 Mayıs 2021 Cuma 8:15 am - Güncelleme: 21 Mayıs 2021 Cuma 8:15 am

Gazeteci İsmail Saymaz, organize suç örgütü lideri Sedat Peker‘in 2015 yılında Hürriyet binasına yapılan saldırıyı üstlenmesini köşesinde değerlendirdi.

Saymaz’ın bugünkü yazısının “Oklar Metin Külünk’ü gösteriyor” başlıklı bölümü şöyle:

Hürriyet’in basıldığı 8 Eylül 2015 gecesi bulduğum ilk taksiyle son sürat Bağcılar’daki Doğan Medya Center binasına gittim. Binaya vardığımda saldırganlar kapı önündeki bekleyişini sürdürüyordu. Bazıları polisle hatıra fotoğrafı çektiriyordu.

Sedat Peker itiraf etti: AKP’li milletvekili rica etti Hürriyet’i ben bastırttım

Sanki düşmanı bastırmışlardı.

Bir zafer elde etmişlerdi sanki.

Sloganlar atıyor ve durup durup İstiklal Marşı okuyorlardı.

Büyük bir öfke duydum.

AK Parti, 7 Haziran 2015’teki genel seçimde iktidarı kaybetmesinin sorumlusu olarak Doğan Grubu’nu görüyordu. İktidar ve tetikçileri seçimden beri Aydın Doğan’ı, Hürriyet’i, grubun diğer gazete ve televizyonlarını hedef gösteriyordu. Kışkırtılanlar nihayet üzerimize salınmıştı.

Bu düşüncelerle dış kapıdan geçerek, bahçeye girdim. Merdivenleri tırmanırken cam kapının taşlarla parçalandığını gördüm. Saldırganlar gazetemizi basmak ve içeriye girmek istemiş, neyse ki biber gazıyla dağıtılmıştı.

Binada korku ve endişe vardı.

Birinci kata çıktım.

Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı ve Yayın Yönetmenimiz Sedat Ergin ile baskın sırasında gazetede olan ya da saldırıyı haber alıp gelen herkes yaşananlardan ötürü üzgündü.

Ertesi günkü Hürriyet, can kaygısıyla hazırlandı. Sonraki günlerde Ahmet Hakan, evinin önünde saldırıya uğrayacaktı.

Aydın Doğan ve ailesi ya canından olacaktı ya da malından…

Hürriyet’i böyle bir zorbalıkla boğdular.

Milliyet’i böyle susturdular.

Cesedini Demirören’lere verdiler.

Sedat Peker, altı yıl sonra bugün saldırı planını ifşa etti.

OKLAR KİMİ GÖSTERİYOR?

Peker, ilk ifşasında, eski AK Parti Milletvekili Feyzi İşbaşaran’ı karakolda dövdürttüğünü açıklamıştı. Saldırıyı bir AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesinin ricası üzerine yaptığını söyleyip Metin Külünk’ü ima etmişti. Peker, “Milletvekilini dövdürdüm, devletin karakolunda dövdürdüm, avukat kardeşime dövdürdüm” demişti.

Sedat Peker’in ‘Hürriyet’i bastık’ dediği şiddet operasyonunun başında AKP Gençlik Kolları Başkanı vardı

Peker, şimdi de adını açıklamadığı bir AK Parti milletvekilinin ricası üzerine Hürriyet baskınını organize ettiğini kabul ediyor.

“Savcılar, aha delil” diyor.

Oklar, yine Külünk’ü gösteriyor.

Külünk susuyor.

AK Parti’deki görevinden istifaya tenezzül etmiyor.

Sedat Peker’in iddialarına ilişkin ölü numarası yapan yargı, karakoldaki dayağı soruşturmaya girişmedi. Girişecek gibi de görünmüyor. Bütün mesaisini eleştirel tweet atan yurttaşları içeri tıkmaya harcayan yargı Hürriyet’in basıldığı geceyi de soruşturamayacak.

Çünkü korkuyorlar.

Çünkü Hürriyet, işte böyle bir Türkiye için boğazlanmıştı.