Ayasofya’nın altı ilk defa görüntülendi!

Yayın tarihi: 31 Temmuz 2020 Cuma 5:44 pm - Güncelleme: 31 Temmuz 2020 Cuma 5:44 pm

1483 yıllık Ayasofya ve çevresindeki yeraltı menfezleri, yapıları ve kuyularının ilk kez üç boyutlu taraması yapıldı. Bu çalışmayla, Ayasofya’nın daha önce keşfedilmemiş yeraltı yapılarında hava sirkülasyonunu engelleyen moloz ve çamur birikintisinin giderilmesi hedefleniyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin Ayasofya Müzesi Müdürlüğü iş birliğiyle yürüttüğü “Ayasofya Yeraltı Yapılarının Üç Boyutlu Görüntülenmesi ve Belgelenmesi Projesi” ile toplam uzunluğu yaklaşık 900 metreyi bulan Ayasofya ve çevresindeki yeraltı menfezleri ve yapılarının üç boyutlu taraması yapıldı.

Yeraltı mekânlarının üç boyutlu taraması, genişliğin elverdiği mekânlarda Mimarlık ve Tasarım Fakültesi bünyesindeki öğretim üyelerinin 3D yersel lazer tarama cihazı kullanımıyla ve yüksekliği 60 cm altında kalan tünellerde ise daha küçük boyutlu bir tarama cihazıyla harita firmasının mühendis ekibi tarafından gerçekleştirildi.

Saha çalışması ise 29 Haziran-16 Temmuz 2020 tarihleri arasında sürdü. Proje, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Fırat Diker öncülüğünde Doç. Dr. Mine Esmer, Dr. Öğr. Üyesi Alidost Ertuğrul ve İTÜ Güzel Sanatlar Bölümü Öğr. Gör. Arkeolog Ali Hakan Eğilmez yürütücülüğünde gerçekleştirildi. Proje sayesinde Ayasofya’nın daha önce keşfedilmemiş yeraltı yapılarında, hava sirkülasyonunu engelleyen moloz ve çamur birikintisinin giderilmesi hedefleniyor.

“AYASOFYA’NIN YERALTI YAPISINA AİT KEŞİFLER DİJİTAL ORTAMA KAZANDIRILACAK”

Proje tamamlandığında Ayasofya’nın zemin altında hava sirkülasyonunu sağlayan altyapının gizemli mekânlarının görselleştirilmesi ve yer yer mevcut olan hava sirkülasyonunu engelleyen moloz ve çamur birikintisinin giderilmesi yönünde öneriler geliştirilecek.

Doç. Dr. Hasan Fırat Diker, “Ayasofya Yeraltı Yapılarının Üç Boyutlu Görüntülenmesi ve Belgelenmesi Projesi kapsamında daha önceden belgelenmemiş Ayasofya manzumesinin pek çok yeraltı yapısı keşfedilmiştir. Bu keşifler Ayasofya envanterine dijital ortamda kazandırılacaktır. Böylece geç antik dönemde inşa edilmiş Ayasofya’nın sürdürülebilir korunmasına yönelik yeni bulgular ortaya konulacaktır. Araştırmacılar için her daim bir okul olan Ayasofya’nın bu bilimsel çalışmada sunduğu veriler Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından 24-25 Eylül 2020 tarihlerinde düzenlenecek Uluslararası Ayasofya Sempozyumu kapsamında kamuoyuyla paylaşılacaktır. Ayasofya’da gerçekleştirilmiş olan bu araştırmanın İstanbul bünyesinde keşfedilip belgelenmeyi bekleyen nice yeraltı yapısı için bir eşik teşkil edeceğini umuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.