‘Atanan rektörler, üniversiteleri eş dost çiftliğine çevirdi’

Yayın tarihi: 17 Ağustos 2020 Pazartesi 7:36 pm - Güncelleme: 17 Ağustos 2020 Pazartesi 7:36 pm

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, 16 üniversiteye yapılan rektör atamalarını değerlendirdi: “Atanan rektörlerin de üniversiteleri aile-eş dost-hısım akraba çiftliğine çevirdiği, eşlerine, çocuklarına gelin ve damatlarına akademik unvanlar, bölüm başkanlıkları, yurt dışı burslar, üniversite içinde birkaç birimde birden görevlendirmeyle ilave maaş imkânları yaratmayı akademik niteliğin yükseltilmesinden de öncelikli görev gördükleri ortaya çıkıyor.”

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, 16 üniversiteye yapılan rektör atamalarını değerlendirdi. Toprak, “Atanan rektörlerin de üniversiteleri aile-eş dost-hısım akraba çiftliğine çevirdiği, eşlerine, çocuklarına gelin ve damatlarına akademik unvanlar, bölüm başkanlıkları, yurt dışı burslar, üniversite içinde birkaç birimde birden görevlendirmeyle ilave maaş imkânları yaratmayı akademik niteliğin yükseltilmesinden de öncelikli görev gördükleri ortaya çıkıyor” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak; iç politika, dış politika ve ekonomiyi ele aldığı “Haftalık Değerlendirme Raporu”nu paylaştı.

“REKTÖRLER, ÖNDE GELEN ÜNİVERSİTELERİ EŞ DOST ÇİFTLİĞİNE ÇEVİRDİ”

Toprak, önde gelen üniversiteler dahil 16 üniversiteye yapılan rektör atamalarını şöyle değerlendirdi:

“İktidarın 81 ilde üniversite açmakla övünmesine, üniversite öğrenimindeki öğrenci sayısının 8 milyonun üstüne çıktığını dile getirmesine karşılık üniversitelerimiz arasında küresel sıralamada ilk 100 arasında girebilen bir üniversitemiz bile kalmadı. Türk üniversitelerinin bu noktaya gelmesinde en büyük etken yükseköğrenimin de siyasallaştırılması, partizanlaştırılması, özerk bilimsel çalışma-araştırma ve özerk yönetim alanının daraltılarak tümden yok edilmesidir. Yapılan atamalara bakıldığında atanma kriterinin liyakat, bilimsel çalışmalarla öne çıkma, dünya çapında ses getiren bilimsel makalelere, buluşlara, yeni çığır açan yaklaşımlara sahip olmaktan ziyade, biat-itaat-siyasi yakınlık-partizanlık esasına dayandığı anlaşılıyor. Atanan rektörlerin de üniversiteleri aile-eş dost-hısım akraba çiftliğine çevirdiği, eşlerine, çocuklarına gelin ve damatlarına akademik unvanlar, bölüm başkanlıkları, yurt dışı burslar, üniversite içinde birkaç birimde birden görevlendirmeyle ilave maaş imkânları yaratmayı akademik niteliğin yükseltilmesinden de öncelikli görev gördükleri ortaya çıkıyor.”

“ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NUFÜS ARTIYOR, TÜİK İŞGÜCÜNE KATMIYOR”

TÜİK’in tartışma yaratan işsizlik rakamları ile ilgili Toprak, “İşgücü, çalışma çağındaki nüfus artıyor ancak bu kişiler TÜİK’e göre çalışmaya ihtiyacı olmadığı için işgücüne katılmıyor. Hatta 2,7 milyonu işinden ve çalışmaktan da vazgeçiyor! İşgücüne dahil olmayanlardan 4,7 milyon kişi çalışmaya hazır olduğu halde iş aramıyor, 1,3 milyon kişi iş bulma ümidi olmadığı için, 3,3 milyon kişi de diğer nedenlerle iş aramıyor” dedi.

“DERHAL LAM İLE DİYALOG BAŞLATILMALI”

Toprak, Doğu Akdeniz’de Türkiye tarafından MTA Oruç Reis Sismik Araştırma ve Sondaj Gemisi’nin faaliyetleri için ilan edilen NAVTEX’ler ile birlikte Türkiye-Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında tırmanan gerginlik ve ilan edilen bölgelere savaş gemilerinin gönderilmesi tartışmalarına ilişkin de yorum yaptı. Konu hakkında, “ Mısır ile süratle diyaloga geçilerek, Yunanistan ile imzalanan anlaşmanın Mısır Parlamentosu tarafından onaylanmasının engellenmesi ve Mısır ile Türkiye arasında Deniz Sınırları Anlaşması imzalanması girişimlerine hız verilmelidir. Yunanistan’ın Şam’a büyükelçi ataması, bu ülke ile de işbirliği, deniz sınırları anlaşması imzalama girişimlerinin önü kesilmeli, derhal Şam yönetimi ile de diyalog başlatılmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki ülke istihbarat örgütleri arasında temaslar yürütüldüğünü ifade etmesi diğer yanıyla Mısır’la kapalı kapılar ardında diyalog diplomasisi yürütülmesine başlandığını dile getirmesi öngörümüz açısından olumlu bir gelişmedir” ifadelerini kullandı.