Artvinlilerin üç kez kovduğu HES şirketi jandarmayla geri geldi

Yayın tarihi: 9 Aralık 2020 Çarşamba 9:41 am - Güncelleme: 9 Aralık 2020 Çarşamba 9:41 am

Artvin’de yurttaşların daha önce 3 kez kovduğu HES şirketi, 2 tabur askerle köye gelerek çalışmalara başladı.

 

Artvin Yusufeli’de Demirdöven, Yaylalar ve Altıparmak köylerinde yaşayan yurttaşların daha önce 3 kez kovduğu HES şirketi, 2 tabur askerle köye gelerek çalışmalara başladı.

Sendika.Org’a konuşan İsa Zor isimli yurttaş, Erarı Elektromekanik Enerji Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin suyu kanallara hapsetmesinden ve yapacakları patlatma işleminden dolayı toplamda 26 mahallenin zarar göreceğini anlattı

 

Kilometrelerce uzunlukta tünellerin inşaa edileceğinden bahseden Zor, bu tünellerin köylünün suyunu bir yerde toplayacağını ve 7 mahallenin HES projesinden doğrudan etkileceğini ifade etti. Zor, “Bizler bu projeyi hiç istemediğimiz halde, HES’çi şirket defalarca kovulduğu halde yeniden geldi. Jandarma korumasında kazılar yapılıyor. Biz ne zaman göndersek ufak tefek değişiklikler yapıp aynı projeyi karşımıza çıkarıyorlar” dedi.

USULSÜZ BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRÜLÜYOR

Artvin ili Yusufeli ilçesi Demirdöven köyünde yapılması planlanan Damla Hes projesinin Rize İdare Mahkemesi’nde yargılaması devam ediyor. Geçtiğimiz ay Artvin il Genel Meclisinde nazım-uygulama imar planları kabul edilmiş askıya çıktı. Ancak ilgili şirket imar planları kesinleşmemiş olmasına rağmen köyde inşaat faaliyetlerini usulsüz bir şekilde sürdürüyor.

“YUSUFELİ HALKININ ELİNDE KALAN BİRKAÇ DERE ALINMAK İSTENİYOR”
Yusufeli Köyleri ve Muhtarları imzasıyla bir basın açıklaması yayımlandı. “Ülkemizin enerji ihtiyacını iliklerinde hisseden Yusufeli halkı, Artvin halkı fedakarlıkları, bu ihtiyaca evlerini, barklarını, atalarının mezarlarını ve bütün yaşadıkları anılarını feda ederek katkıda bulunmuştur. Şimdi Yusufeli halkının elinde kalan birkaç küçük deresi de alınmak isteniyor” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Barhal vadisinin sonunu getirecek Damla HES ler, 16 Kasım 2020 tarihinde uygulama imar planı ve nazım imar planın oylaması Artvin İl Genel Meclisi’nde yapıldı. Şirket izinlerini tamamlamaya çalışıyor olmasına rağmen 8 ay önce şahısa ve hazineye ait arazilere izinsiz konarak ve ancak 4 ay önce kamulaştırma yaptıkları alana şantiye kurarak çalışmalarını sürdürüyor. Yani kanunsuz ve izinsiz şekilde başladığı çalışma izinlerini yeni yeni tamamlıyor. Şu anda Rize İdare Mahkemesinde bulunan dava neticesinde bu projenin iptal edilmesi söz konusudur. Yürütmeyi durdurma kararı olmadığı için şirket çalışmalara başlamak için hazırlık yapmakta. Davanın ne zaman sonuçlanacağı belli olmadığından bu süre zarfında doğaya geriye dönüşü olmayan tahribatlar yapılacaktır.

Bu akıbetle Bıçakçılar Vadisi, Kılıçkaya Deresi ve sonrasında diğer derelerin de karşı karşıya kalacağını ifade eden muhtarlar açıklamasını “Çoruh tabanında bulunan verimli arazilerimiz sular altında kaldı ve kalıyor. Barhal Vadisi’nde tespit edilen tehlike altında 21 tür bitki var. Aynı şekilde Türkiye nin çok az yerinde bulunan Dağ Keçileri, Dağ Horozu, Kafkas Semenderi ve ayrıca 12 si endemik 142 kelebek türü ve birçok başka türler. Doğayı tahrip eden HES ler bu canlıların yaşam alanlarında yapılıyor” ifadeleriyle son buldu.

BÖLGEDE KAÇKAR DAĞLARI MİLLİ PARKI YER ALIYOR
Köylüler, HES yapılması planlanan alana ilişkin Profesör Doktor Ahmet Baytaş’ın Kelebek Popülasyonu ile ilgili çalışmasından şu satırları alıntılayarak bir başka açıklama daha yaptılar:

Yusufeli ilçesi Akçay Mahallesi, Altıparmak Çayı üzerine yapılması planlanan Hidroelektrik Santral Projesi (HES) inşaatı ve operasyon sürecinin, HES sahası başta olmak üzere Altıparmak Çayı Havzası’ndaki doğal alanlar üzerinde olumsuz etkilerinin olması beklenmektedir. Bu alan barındırdığı biyolojik çeşitlilik unsurlarının nadirliği ve zenginliği nedeniyle ulusal ve uluslararası öneme sahiptir. Bölgenin doğal zenginliği farklı yasal koruma statüleriyle de koruma altına alınmıştır. Bunlardan en önemliler alanın doğusunda yer alan Kaçkar Dağları Milli Parkı’dır. Alana verilen yasal koruma statülerinin dışında, alanın barındırdığı doğal zenginlikler, hassas ve benzersiz doğal alanların tanımlanmasında kullanılan farklı önceliklendirme yaklaşımlarıyla da tescillenmiştir. Nesli tehdit altında olan türlerin varlığı ve/veya kısıtlı yayılış alanına sahip canlı türlerinin ekolojik gösterge olarak kullanıldığı bu yaklaşımlardan bazıları Önemli Doğa Alanları, Önemli Bitki Alanları, Önemli Kuş Alanları ve Öncelikli Kelebek Alanları olarak sayılabilir. Ayrıca Türkiye kapsamında kelebekler için öncelikli olarak tespit edilmiş 65 alandan biri olan “Güney Kaçkarlar Öncelikli Kelebek Alanı” inşaat sahasından en fazla etkilenecek alandır.

Köylüler bölgede neden HES istemediklerini de şöyle maddelediler:

HES projesi Kaçkar Millî parkına 7 km., Altıparmak Doğal Sit alanına 6 km uzaklıkta.
Bölge turizm bölgesidir. Can suyu adı altında bırakacakları yaklaşık 50 litre su bölgenin güzelleştirme kaynağı olan derelerinin yaşamasına yetmiyeceği için bölgeye gelen turistlerin azalmasına neden olacaktır.

Bölge fauna ve flora açısından zengin bir yapıya sahip. 7 adet nesli tehlike altında, 14 adet nesli tehlikeye yakın endemik bitki türü mevcut, ayrıca dağ keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, boz ayı, vaşak, kırmızı benekli alabalık, su semenderi 142 adet kelebek ki bunlardan 13 tanesi endemik, bir çok kuş türleri var. Yapılacak HES’ler bu canlıların neslini tehlikeye atacaktır.
Projedeki tüneller Yaylalar Köyü ve Demirdöven Köyü’nün 7 mahallesinin içme sularını tehlikeye sokuyor. Bu mahalleler içme sularını kaybetme tehlikesi yaşayacak.
Vadi tabanı dar. Planlanan pasa döküm sahalar bu dar vadiye yapılacak. Karadeniz bölgesinde yaşanan ve ölümlere sebep olan seller gelecekte bu bölgede de görülebilecek.
Fiili olarak şu anda bölgede yapılan yürüyüş rotalarının büyük bir çoğunluğu bu coğrafyada bulunuyor. Ayrıca helikopter kayağı (heliski), dağ kayağı rotaları bu bölgede bulunmaktadır. HES’lerle birlikte bu rotaların çoğu kaybolacaktır.

İlçemizi enerji için verdik evlerimizden vazgeçtik, anılarımızdan, atalarımızın mezarlarından vatanımız için vazgeçtik. Geriye nefes alabileceğimiz iki vadi kaldı. Şimdi bu vadileri elimizden almak istiyorlar. 39 Megawatt elektrik için. Yusufeli insanının yaşamaya hakkı yok mu? Yusufeli insanı en rahat nefesi kendi köyünde alıyor. Bunu da çok görüyorlar.
15 farklı dalda turizm yapılıyor. Hepsi doğa bağlantılı. HES’ler de bu doğayı yok edecek.

Rizenabiz.com isimli haber sitesinden Gençağa Karafazlı’nın özel haberine göre Muhtar Fethi Havek, telefonla yaptığı açıklamada alana girmelerinin jandarma tarafından engellendiğini belirterek şunları söyledi:

Bu yapılanlar insanlığa sığmaz. Şu an bir katliam başladı. Dağ taş jandarma dolu. Bizi alana sokmuyorlar. Toprağımız, yaşam alanlarımız gözümüzün önünde dozerlerle yıkılıyor. Yazıktır günahtır, duyun sesimizi. Şu dakikaya kadar onlarca ağacı yok ettiler, katliam devam ediyor. İnsanlığa kıyıyorlar, can damarlarımızı kesiyorlar. Yetkililer duyun bu feryadımız kıymayın yaşamımıza. Köylerimiz boşalmasını fırsat buldular. Kar yağdı. Herkes köyden ayrıldı. Direnecek kimse de kalmadı, tek başıma kaldım. Komutan beni de alana sokmuyor ve görüntü almamıza müsaade edilmiyor. Bu yapılanlar hukuksuzdur, yasalara aykırıdır. Bu katliam bir an evvel durdurulsun.

Yurttaş Hafız Peker ise “60 jandarma var burada. Şu an komutan bizleri ikna etmeye çalışıyor. Şu dakikaya kadar onlarca ağaç kesildi. Doğa katliamı başladı. Yazık ediyorlar yurdumuza. Ne diyeceğim bilemiyorum, kimse de yok, yalnız kaldık, komşularımız hepsi gitti, fırsat buldular, jandarmayla geldiler. Durumumuz iyi değil” diyerek yaşananları anlattı.

Ne olmuştu?
Köylülerin 6 yıl önce kovdukları Erarı HES firmasını üçüncü kez bölgede çalışma yapmak için gelince yeniden kovulmuş ve çalışmaları köylüler tarafından bir kez daha engellenmişti.

Geçen ay köye gelen ve “Demir direk dikiyoruz” diyen çalışanların HES çalışması yapmak istedikleri anlaşılınca köylüler bir kez daha tepki göstermişti. HES çalışanları köylülerin üzerine mikserlerden beton dökmeye çalışmıştı. Köylülerin direnişi sonrası şirket 3. kez vadiden kovulmuştu.

Demirdöven Köyü sınırları içerisinde yapımı planlanan Damla HES ve Regratörü projesine yörede yaşayan Demirdöven, Yaylalar ve Altıparmak köyleri yıllardır karşı çıkıyorlar. 2014 yılında bölgeye gelen ve 2015 yılı Ocak ayında HES için şantiye kurma çalışmalarına başlayan Erarı Elektromekanik Enerji Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin çalışmaları köylülerin direnişi ile karşılaşmıştı.