Araştırma: Koronavirüs yalanlarına en çok kimler inanıyor?

Yayın tarihi: 24 Eylül 2020 Perşembe 1:14 pm - Güncelleme: 24 Eylül 2020 Perşembe 1:14 pm

ABD’de dört üniversite tarafından yapılan bir araştırma, 25 yaşın altındaki gençler koronavirüs konusunda yanlış bilgilere inanmaya daha eğilimli olduğu ortaya koydu.

ABD’nin önde gelen okullarından Harvard, Rutgers, Northeastern ve Northwestern üniversiteleri tarafından yapılan bir anketin sonuçları paylaşıldı. Ankete göre, 25 yaşın altındaki gençler koronavirüs konusunda yanlış bilgilere inanmaya daha eğilimli. Covid-19’da risklİ grup olarak nitelendirilen 65 yaş üstü insanlar ise Covid-19 hakkındaki bilgilere daha dikkatli yaklaşıyor.

NTV’de yer alan habere göre, yaklaşık 22 bin kişinin katıldığı ankette, katılımcılar 11 yaygın koronavirüs bilgisini değerlendirdi. Sonuçları açıklanan ankete göre, 25 yaşın altındaki gençler arasında Covid-19 hakkındaki yaygın yalanlara inanma oranı yüzde 18 olarak ortaya çıktı.

“YAŞ İLERLEDİKÇE BİLGİLERE İNANMA ORANI AZALIYOR”

Öte yandan 65 yaşın üstündekilerde ise inanma oranı yüzde 9 oldu. Ağustos ayındaki anketin sonuçlarının yayımlandığı makalede, “11 yanlış iddia göz önüne alındığında yaş ilerledikçe bu bilgilere inanma oranı azalıyor” ifadeleri kullanıldı.

Değerlendirilen 25-44 yaş grubu arasındaki inanma oranı ise yüzde 17 olarak tespit edilirken, 45-64 yaş grubundakiler için bu oran yüzde 12 oldu.

EN ÇOK İNANILAN YANLIŞ BİLGİ; “SALGININ YARASA YİYEN İNSANLAR NEDENİYLE BAŞLADIĞI”

En çok inanılan yanlış bilgi ise koronavirüs salgınının yarasa yiyen insanlar nedeniyle başladığı. Gençlerin yüzde 28’i bu iddiaya inanırken 65 yaş üstündekilerin sadece yüzde 6’sı bu iddianın doğru olduğunu kabul ediyor.

Çin’in Wuhan kentinde başlayan salgının kentteki vahşi hayvan pazarında ortaya çıktığı düşünülse de Covid-19’un kaynağına ilişkin kesin bir bilgi bulunmuyor. Yine aynı şekilde gençlerin yüzde 25’i Covid-19’un Çin laboratuvarlarında üretildiğinde inanıyor. Bir diğer çarpıcı sonuç ise gençlerin yüzde 24’ü sadece 60 yaşın üstündeki insanların riskli grupta olduğuna inanması.