Ankara Onkoloji Hastanesi kapatılıyor

Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatılıyor. Vatandaşlar, hastanenin kapatılması ile birlikte hastaların özel hastanelere gideceğini söyleyerek tepki gösterdi.

Türkiye’de eğitim ve araştırma vasfına sahip tek onkoloji hastanesi olduğu ifade edilen Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yerine Etlik Şehir Hastanesi’nin kurulacak. Türkiye’nin pek çok yerinden gelerek tedavi gören hastalar, çevrelerinde ulaşım kolaylığı olan devlet hastanesi kalmaması ve maddi durumlarının özel hastaneye gitmek için yetersiz olması nedeniyle hastanenin kapatılmasına karşı çıkıyor.

Daha önce 6 hastane daha kapatılmıştı

Onkoloji Hastanesi Kapatılmasın Platformu daha önce aynı gerekçeyle altı hastanenin daha kapatıldığını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Ankara’da Bilkent Şehir Hastanesi gerekçesiyle zaten çok önemli altı hastanemiz kapatılmıştı: Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi, Ankara Atatürk Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi. Şimdi Etlik Şehir Hastanesi nedeniyle aralarında Onkoloji Hastanemizin de olduğu beş hastanemiz daha kapatılacak: Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi, Dr. Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Ulucanlar Göz Hastanesi. Her biri eğitim ve araştırma hastanesi vasfında, üst düzey sağlık hizmeti veren önemli hastanelerimiz. Kolay ulaşabileceğimiz yerlerde devlet hastanesi kalmıyor. Çoğumuzun özel hastanelere gidecek parası yok.”

Sağlık hizmeti almaktaki sıkıntılar saymakla bitmez

Platform, Bilkent Şehir Hastanesi gerekçe gösterilerek kapatılan hastaneler nedeniyle yaşananları şöyle aktarıyor:

“Hastalarımız kolay ulaştıkları hastanelerine, hekimlerine, sağlıkçılarına ulaşamaz oldular. Devasa boyuttaki AVM benzeri hastaneye zor koşullarda gitmek, buradan sağlık hizmeti almak zorunda kaldılar. Hastanenin işleyişindeki sorunlar, içinde sağlık hizmeti almaktaki sıkıntılar saymakla bitmez. Üzerine COVID-19 salgını geldi, Ankara Şehir Hastanesi pandemi hastanesi oldu, altı hastane tek yere toplandığından ve salgın hastanesine dönüştüğünden, salgın dışı hastalara ayrılan hastane kalmadı, yurttaşlarımız hastalanmamak korkusuyla kontrollerine gidemediler, sağlık hizmeti ihtiyaçlarını, kontrollerini, ameliyatlarını ertelediler, COVID-19 dışı sebeplerden ölümler de arttı. Hekime başvurduklarında pek çok yurttaşımızın hastalığı ilerlemişti. Hastanelerin iş yükü birikti, kalabalıklar arttı.

Kapanan hastanelerdeki sağlık çalışanlarından işsiz kalanlar oldu. Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ağırlaştı, yaşamları zorlaştı, ulaşımı zor, kreşi olmayan şehir hastanesine gitmeye zorlandılar. Bir asistan nöbet çıkışı evine giderken direksiyon başında uyudu, kamyonun altında can verdi. Taşeron şirketlerden geçenler çalışma mekanlarını kaybetti, başka hastanelere dağıtıldılar. Pek çok hekim, sağlık çalışanı emekliliğini istedi, istifa etti, meslekten koptu.

Kapanan altı hastanenin çevresindeki lokantasından, taksicisine esnaf perişan oldu, iflas etti, eczaneler, tıbbi cihaz satan işyerleri zarara sürüklendi.”