Ankara: Belki yarın, belki yarından da yakın

Yayın tarihi: 23 Mart 2021 Salı 3:39 pm - Güncelleme: 23 Mart 2021 Salı 5:40 pm

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, ‘Ankara: Belki yarın, belki yarından da yakın’ başlıklı yazısında Kabine değişikliği tartışmalarını değerlendirdi, yarına dikkat çekti.

Murat Yetkin, Kabine değişikliği tartışmalarını değerlendirirken, ekonomi ve siyasette dış gelişmelere bağlı şiddetli bir içe kapanma sürecine gidilmesi ihtimalini güçlendiğini yazdı. Gelişmelerin ekonomi ve siyasette hızlı bir enerji birikimine işaret ettiği belirten Yetkin, “Yarın o nedenle özellikle önemli” dedi.

Yetkin’in yazısından bir bölüm şöyle:

“Yarın, 24 Mart’taki AK Parti Kongresinin Erdoğan ve çevresindeki dar bir ekip dışında kalan iktidara yakın çevrelerce ne kadar anlaşıldığı ne kadar ciddiye alındığı kuşkulu. Örneğin AK Parti yönetimindeki önemli isimlerden Mahir Ünal, hâlâ merkez medya zannettiği Hürriyet gazetesine Kongre öncesi mülakat veriyor, darbelerden ve darbe tehlikesinden filan bahsediyor ve bu mülakat gazetenin magazin eki Kelebek’te yer alıyor. Tel tel dökülme budur. Kabine değişikliği haberleri de -çoğunlukla aynı ciddiyet düzeyinde ele alınıyor. Kimi Süleyman Soylu’yu İçişleri Bakanlığından alıp Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapıyor, kimi sanki genel politikalar bakımından bir önemi varmış gibi Aile Bakanlığına, ya da Tarım Bakanlığına kimlerin getirileceği totosu oynuyor.”

“Dışarıdan bakınca şu anda kabineden alınması bir şeyleri cidden değiştirecek isimlerin başındaysa Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar geliyor. Şu anda Türkiye’yi dış politikada sıkıştıran ve ekonomisini etkileme gücüne sahip bütün konular, S-400’den Doğu Akdeniz’e dek bir ucuyla askeriyeye dayanıyor. Akar ise Genelkurmay Başkanlığından Savunma Bakanlığına gelen ilk isim. Çünkü Erdoğan’ın yarın yapacağı konuşma, yarın AK Parti’de yapacağı düzenlemeler Türkiye’nin siyasi ve ekonomik geleceği üzerinde etkili olacak. Erdoğan 2001’de kuruluşundan bu yana ilk defa AK Parti Kongresine oy potansiyeli inişte ve ortaklarına mecbur kalmış bir halde gidiyor. Ve kendi aldığı kararlarla mali yapı neredeyse 2000-2001 mali krizini andırır şekilde saatlik değişimler gösteriyor.”

YAZININ TAMAMI