Ankara Barosu’ndan İstanbul Sözleşmesi kararına tepki: Siz çıksanız da biz kalacağız

Yayın tarihi: 20 Temmuz 2022 Çarşamba 3:03 pm - Güncelleme: 20 Temmuz 2022 Çarşamba 3:03 pm

Ankara Barosu, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararına tepki gösterdi. Açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nden siz çıksanız da biz kalacağız.” denildi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı. Erdoğan’ın aldığı karar Danıştay’a taşındı. Dün çıkan kararda Erdoğan’ın imzasyla İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması hukuka uygun bulundu.

Danıştay’ın kararına Ankara Barosu’ndan tepki geldi. Baro açıklamasında “Dairenin çoğunluk oyu ile verdiği, toplumca kabul görmesi mümkün olmayan ve kağıt üzerinde kalmaya mahkum bu karar hukuka, Anayasaya, usul ve yasaya açıkça aykırı olup hukuk tarihimizin karanlık sayfalarında yerini alacaktır” ifadelerine yer aldı.

“TARİHİMİZİN KARANLIK SAYFALARINDA YERİNİ ALACAKTIR”

Ankara Barosu tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasına dair 19.03.2021 tarih ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının iptali ve bu karara dayanak teşkil eden 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3/1 maddesinin Anayasaya aykırılığı nedeni ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması istemleri ile açmış bulunduğumuz davanın oy çokluğu ile reddine ilişkin karar, 19.07.2022 tarihinde Baromuza tebliğ edilmiştir. Kararın temyiz incelemesi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca gerçekleştirilecektir.

Karar incelendiğinde; daire tetkik hakiminin unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile Cumhurbaşkanlığı kararının iptal edilmesi gerektiği düşüncesinde olduğu, Danıştay savcısının ise ‘yetki ve usulde pararalellik’ ilkesine aykırılık nedeni ile hukuka aykırı olan Cumhurbaşkanlığı kararının iptal edilmesine karar verilmesi yönünde mütalaa sunduğu, beş üyeden oluşan dairenin iki üyesinin ise; dava konusu karara dayanak teşkil eden 9 sayılı kararnamenin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne itiraz edilmeksizin mevcut düzenlemeye göre karar verilmesi, kararın yetki ve usulde paralellik ilkesine aykırı olması ve unsurları yönünden de hukuka aykırı olması gerekçeleri ile davanın ret kararına karşı oy kullandıkları anlaşılmaktadır.

Danıştay 10. Dairesi’nin çoğunluk üyeleri çözümü öncelikle Anayasa Mahkemesi’nce verilecek karara muhtaç olduğu açıkça anlaşılan bir uyuşmazlıkta, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımayarak dava konusu karara dayanak teşkil eden Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin anayasal denetiminin önüne geçmiştir. Zira, karara dayanak teşkil eden 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 3/1 maddesi Anayasa’ya açıkça aykırıdır.

Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddet olayları artarak devam ederken, bu şiddetin önlenmesine dair tedbirleri ve bu tedbirlerin uygulanmasında ayrımcılığın önüne geçilmesini hedefleyen İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararında kamu yararının bulunmadığı, aksine bu kararla toplumun ve bireylerin hedef haline gelmesine sebep olunacağı hususları yazılı ve sözlü olarak açıkça anlatılıp, ortaya konmasına rağmen dairenin çoğunluk oyu tarafından dikkate alınmamıştır.

Çoğunluk teşkil eden üç üyenin kararı ile ülkemizin temel hak ve özgürlüklere, ekonomik faaliyetlere ya da ülke güvenliğine dair taraf olduğu herhangi bir sözleşmeden bir kişinin iradesi ile çıkılabilmesinin önü açılmıştır.

Dairenin çoğunluk oyu ile verdiği, toplumca kabul görmesi mümkün olmayan ve kağıt üzerinde kalmaya mahkum bu karar hukuka, Anayasa’ya, usul ve yasaya açıkça aykırı olup hukuk tarihimizin karanlık sayfalarında yerini alacaktır.

Binlerce üyesi ve hak temelli merkezleri ile insan hak ve özgürlüklerini korumayı ve etkin şekilde kullanılmasını sağlamayı kendisine görev edinen Ankara Barosu olarak belirtmek isteriz ki, dairenin oy çokluğu ile verdiği ret kararı; sözleşmeden çıkılması ile şiddete açık ve korunmaya muhtaç hale gelen her bireyi, hiçbir ayrım gözetmeksizin koruma kararlılığımızda en küçük bir sapma yaratmamıştır ve verilecek hiçbir kararın bu etkiyi yaratması da mümkün olmayacaktır.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca yapılacak temyiz incelemesi sonunda, Daire’nin oy çokluğu ile verdiği hukuki değerden yoksun bu kararın ortadan kaldırılacağına olan umudumuzu korumakla birlikte bilinmelidir ki; kadını, aileyi, dezavantajlı her bireyi siz korumasınız da biz koruyacağız… İstanbul Sözleşmesi’nden siz çıksanız da biz kalacağız.”

Kadınlar, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararına karşı ‘Vazgeçmiyoruz’ diyerek sokağa çıktı