Haber

Ankara Barosu Genel Kurulunda kavga: 1 yaralı

Ankara Barosu Genel Kurulunda, Türkiye'de yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla slogan atan ÖÇAV'lı avukatlara Türk Milliyetçisi Avukatlar Grubu saldırdı.

Ankara Barosu’nun, Atatürk Kapalı Spor ve Sergi Sarayı’nda yapılan ve 2 gün sürecek olan  68. Olağan Genel Kurulu’nda gerginlik yaşandı.

Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) üyesi kadın avukatlar, son zamanlarda yoğunlaşan kadına şiddet ve kadın cinayetlerine tepki amacıyla  "İstanbul sözleşmesi yaşatır" pankartı açarak;  “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları attı.

Bunun üzerine Türk Milliyetçisi Avukatlar Grubu'ndan olduğu belirtilen avukatlar, "Baroda terörist istemiyoruz" sloganlarıyla karşılık verdi. Karşılıklı atışmalarla gerginliğin artması üzerine, sandalyeler fırlatıldı. Bu sırada bir avukat başından hafif yaralandı.

OTURUMA ARA VERİLDİ

Olaya tepki gösteren salondaki avukatlar bir süre  “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Gerginliğin sonlandırılması için zaman zaman anonslar yapıldı ancak olayın yatışmaması üzerine toplantıya 20 dakika ara verildi.

Aranın ardından yeniden Genel Kurula devam edildi.

GENEL KURULDA KONUŞMALAR

Mevcut baro başkanı Mustafa Köroğlu açılış konuşması gerçekleştirdi. İktidarın baroları güçsüz kılmak ve baroları güvenini sarsmak istediğini vurgulayan Köroğlu, "Baskılar artıyor. İnsanlar yurtdışına kaçıyor. Eylül ayında 36 kadın öldürüldü. Çocuklarımız öldürülüyor. Kadın ve çocuklara cinsel taciz sıradanlaştı. İstanbul Sözleşmesi’ni sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Yoksulluk ve yolsuzluk kurumsallaşmaya başladı. Hukuk sistemi gerektiği gibi çalışmıyor. Yolsuzlukla mücadele etmiyor iktidar. AYM kararlarına uymuyor bu haliyle savunuyor" dedi.

"AYM İŞLEVSİZLEŞTİRİLİYOR"

Anayasa değişiminin sorun çözme aracı gibi kullanıldığını belirten Köroğlu şöyle devam etti:

"Toplumsal güven sarsılıyor. AYM işlevsizleştiriliyor. Anayasanın etkin bir şekilde uygulanması öncelikli hedefiniz olmalıdır. Yeni Anayasa mevcut hukuk krizi derinleştirecek.  Asla susmayacağız.” Köroğlu'nun açılış konuşmasının ardından Ankara Barosu Yönetim Kurulu'nun faaliyet, hesap ve denetim raporları ile bilanço uygulamaları görüşüldü.

KADIN AVUKATLARDAN 'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ' SLOGANI

Avukat Ebru Beşe, iktidarın bilinçli bir şekilde kadın cinayetlerine, çocuk cinayetlerine ve hayvan cinayetlerine olan cezasızlık politikasını açıkça bir tehdit oluşturduğunu belirterek, "Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılan iktidar, 6286 sayılı yasayı uyguluyor gibi gösteriyor. Şiddete karşı kadınların, çocukların, dökülen yaşlarını dökülen kanının umutsuzlukların mutsuzluklarını hesabını biz kadınlar soracağız herkes bilsin" dedi. 

Beşe'nin konuşması sırasında ÖÇAV grubundan kadınlar “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarıyla kürsüye çıktı. 

Avukat Mehtap Sakinci ise, "10 Ekim'de hayatını kaybeden Avukat Uygar Coşgun'un eşiyim. Aileler olarak kendi baromuz kendi meslektaşlarımıza 10 Ekim'i anlatmakta geç kaldık. Açıkça cezasızlık, adaletsizlikle mücadele ediyoruz. Ankara Barosunu davada daha etkin daha güçlü bir şekilde meslektaşın yanında olduğunu hissettirmesini bekliyoruz" dedi.

Avukat Onur Tatar da “Satın alınana mahkeme kararı var, yönlendiren hakimler var, saray ikrarı elinde atanmış siyasi kimlikli hakim ve savcılar sorunlarımız Gölbaşı sosyal tesislerinden topladığımız aidatlardan değil. Ya bu saray iktidarına karşı duracağı ya da onunla uzlaşacağız. 20 yıldır bunun karşısındaydık ve asla yanında olmayacağız her gün yoksullaşan bir meslek grubuyuz. Bu tabloyu hep birlikte düzeltiliriz" diye konuştu.

“FEYZİOĞLU'NUN YOLUNDAN GİDİYORSUNUZ”

Avukat Doğan Erkan özelleştirilen sosyal tesise ilişkin söz alarak şöyle konuştu:

"Biz kamusal birikimlerimizin içinden sermaye şirketleri istemeyiz. Biz özelleştirildiğini duyduk, kahveci yerleri duyduk. Bu firmaları istemiyoruz dedik. Madem özelleştirdiniz. Bütün barolar kötü halde. İzmir Barosu bunu yaptı. Özelleştirmedi de kar etmeye başladılar. Biz rüşvet aldınız demedik. Siz oraya Starbucks'ı neden soktunuz? Metin Feyzioğlu'nun yolundan gidiyorsunuz"