Ankara Barosu, alkol satışı yasağını Danıştay’a taşıdı

Yayın tarihi: 29 Nisan 2021 Perşembe 5:46 pm - Güncelleme: 29 Nisan 2021 Perşembe 5:56 pm

Ankara Barosu, ‘tam kapanma’ döneminde İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde yer almamasına rağmen fiili olarak uygulanan alkollü içki satışı yasağına ilişkin uygulamanın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı.

17 günlük ‘tam kapanma’ döneminde İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde yer almamasına rağmen fiili olarak uygulanan alkollü içki satışı yasağına tepkiler sürerken, Ankara Barosu konuyu yargıya taşıdı.

Yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açan baronun başvurusunda, “İçişleri Bakanlığı genelgesinde yer almayan, yasal dayanağı bulunmayan, keyfi, sebepsiz ve kamu yararından yoksun ve hukuka aykırı fiili uygulama hayata geçirilerek icrailik kazanmıştır” denildi.

“TEMEL HAKLAR ANCAK KANUNLA SINIRLANIR”

“Tam kapanma günlerinde alkollü içki satışının yasaklanması, temel hakları sınırlandırma yetkisinin kötüye kullanımıdır” ifadesi kullanılan başvuruda şu ifadeler yer aldı:

“Tam kapanma günlerinde alkollü içki satışının yasaklanması, temel hakları sınırlandırma yetkisinin kötüye kullanımıdır. Temel hak ve hürriyetler, Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

“İnsanların evlerinde alkol tüketip tüketmemelerine dair kararları, özel hayat kapsamında yer alan, Anayasa’da temel hak ve özgürlükler kapsamında korunan ve ancak ve ancak kanunla sınırlanabilen özel koruma altında olan haklardandır. Yasal dayanağı bulunmayan, sadece ve sadece sözlü olarak alkol satışını yasaklayan icrailik karakterine sahip bu fiili uygulama açıkça anayasaya aykırıdır. Anayasa’da korunan “özel hayatın gizliliğine” yapılan “ölçüsüz” bir müdahaledir.”

“KEYFİ UYGULAMALARLA İNSANLARIN YAŞAM BİÇİMLERİNE MÜDAHALE EDİLMEMELİDİR”

“Dava konusu fiili uygulama, kamu düzenini tehdit eden bir durumun ortadan kaldırılması ve dolayısıyla kamu yararının gerçekleştirilmesini sağlayacak özellikte değildir. Çünkü sokağa çıkma yasağı ile zaten sosyal mesafenin korunması amacı gerçekleştirilmektedir, insanların zaten sosyalleşemeyecek duruma getiren yasaklar varken alkollü içki satışının sosyal birliktelik sorununa nasıl sebebiyet vereceği sorusunun izahı yoktur. İdarenin uygulaması temel özgürlükleri gereğinden fazla sınırlandıran, ölçüsüz bir uygulama olarak kamu hukukunun temel ölçütlerinden birinin ihlalidir. Keyfi uygulamalar veya tasarruflarla kişilerin özel hayatlarına, kişisel tercihlerine ve yaşam biçimlerime müdahale edilememelidir.

“YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINI TALEP EDİYORUZ”

“Dava konusu olan karar, ağır derecede ulusal-uluslararası hukuka ve Anayasa’ya aykırı olup, bu idari işlemin ilgili idarenin savunması alınmaksızın öncelikle ve ivedilikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz. Genelgelerle açıkça belirtilmemesine rağmen tekel bayilerinin de istisna kapsamına alınmayarak İçişleri Bakanlığı’nın tüm marketlerde ‘alkollü içki satışının yasaklanması’ şeklindeki fiili uygulamasının, davalının savunması alınmaksızın ivedilikle yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini istedi.”

TESK’ten ‘alkol yasağı’ kararı