Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Boyunsuz'dan Yargıtay'ın AYM'ye yönelik suç duyurusuna tepki! "Ağır bir yetki gaspı"

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. TELE1'e konuşan Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, Yargıtay'ın ağır bir yetki gaspı içerisinde olduğunu söyledi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlâli kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına uyulmamasına hükmetti ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. tele1.com.tr’den Nilay Göl‘e konuşan Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, "Yargıtay'ın AYM kararlarını incelemek gibi bir yetkisi yok, uyması gerekiyor" dedi. "AYM bireysel başvuru davalarında bir kere iç hukuk yollarının tüketilmiş olması gerekiyor" diyen Boyunsuz, sözlerine şu şekilde devam etti: "Can Atalay'ın milletvekili seçildiği tarihte hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı yoktu. AYM dedi ki; 'Derhal bırakılması gerekir'. Çünkü, bir milletvekilinin gözaltında tutulmaya devam edilmesi, hakkında yargılamaya devam edilmesi anayasanın üzerinde durduğu demokratik devlet ilkesine temelden aykırı bir şey. Bu ancak çok istisnai olarak müsaade edilebilecek olan bir şey. Orada anayasanın 14. maddesi kapsamındaki halleri dokunulmazlığın bir istisnası olarak düzenliyor. Fakat hangileri olduğunu açık bir şekilde söylemiyor. Anayasa'nın 14. maddesi nedir? Anayasal hak ve hürriyetler belli şekillerde kullanılamaz. Devlete de kötüye kullanma yasağı getiriyor, kişilere de. Yani bir hak ve özgürlüğü Anayasa'nın izin verdiğinden daha fazla sınırlamayı da yasaklıyor. Ülkenin milleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğünü, laik devleti, belli unsurları ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler içinde kullanılmayı yasaklıyor. Fakat hangi suçların bu kapsama girdiğine ilişkin herhangi bir şey söylemiyor. Ne anayasa maddesi söylüyor, ne Türk Ceza Kanunu (TCK) söylüyor. Ortada bir kanuni düzenleme yok. AYM, 'Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetin hele de seçme seçilme gibi bir hak ve hürriyetin sınırlarken mutlaka kanuni bir dayanağınız olması gerekiyor. Hangi hakların bu kapsama girdiğini yargı kendi kendine karar veremez, verirse hak ve özgürlüklerin sınırlanmasına yönelik olarak bu keyfi bir durum olur. Onun için yasal düzenleme gerekir' diyor. Burada aslında temel hak ve hürriyetler korunuyor."

"ASIL SUÇU YARGITAY İŞLİYOR"

"Yargıtay'a AYM kararlarını inceleme yetkisi veriliyor mu? Hayır, verilmiyor" ifadelerini kullanan Boyunsuz, şunları söyledi: "Yargıtay'ın AYM kararlarını incelemek gibi bir yetkisi yok, ona uyması gerekiyor. Anayasaya göre, anayasayı nihai yorumlama yetkisi AYM'nindir, kararları herkesi bağlar, yasama-yürütme-yargıyı bağlar. Yargıtay'ın AYM kararına ilişkin 'Burada yanlış yaptın' deme yetkisi yok. Yargıtay ağır bir yetki gaspı içerisinde. Yargıtay bununla da kalmadı AYM hakkında suç duyurusunda bulundu. AYM bir bütün olarak karar veriyor. Oylaması içerisinde kimileri olumlu kimileri olumsuz oy kullanmış olabilir ama ortaya çıkan irade AYM iradesi. İşlem mahkemeye ait bir işlem. Burada kimin için suç duyurusunda bulunuyorsunuz? Mahkemenin tamamı için mi? Nereye suç duyurusunda bulunuyorsunuz? AYM'yi kendi kendisine şikayet ediyorsunuz. Hangi suç sebebi ile suç duyurusunda bulunuluyor? Anayasayı yorumlama suçu diye bir suç var mı? Ortada böyle bir suç yok ki. Anayasayı yorumlama yetkisi var ve o yetki nihai olarak AYM'ye ait, asıl suçu Yargıtay işliyor."