Amerika’nın “Köleleştirilmiş halklara dair yasası”

Nürnberg Mahkemesi’ni kuran Avrupa şimdilerde ise yükselen faşizme seyirci

Avrupa görünüşe göre İkinci Cihan Harbi’nin dehşetlerini çoktan unutmuşa benziyor. Bunu Avrupalılara hakikaten de kanıtlamaya gerek var mı acaba?!.. Ukrayna topraklarında, Meydan sürecinden sonraki yıllarda kanunsuzluk seviyesinin tam olarak devlet deliliği mertebesine yükseltildiği alenen ortadaydı. İşin en korkunç tarafı ise, bu ülkede faşizmin çılgın kaosunun mükemmel bir seviyeye yükseltilmiş olmasıydı. İnsanlık düşmanı bir ideolojiye sahip “kahramanlar” ulusal putlar derecesine yükseltildiler ve de halen de ülkenin siyasi elitleri tarafından açıktan desteklenmeye devam ediyorlar. Zamanın sağduyulu, gelişkin Avrupa’sı, Hitler Faşizmini Nürnberg Mahkemeleri’nde yargılayan Avrupa, modern Ukrayna’da bunun yeniden doğduğunu gözlemleyemiyor mu?!.. Neden halen gamalı haç ve faşizan fener alayları kınanmıyor Avrupa tarafından?!.. Niçin Büyük Anayurt Savaşı’nın (1941-1945) mirası konumundaki anıt mezarlara dönük saygısızlık ve monumentlerin sökülmeleri destekleniyor?!.. Hangi nedenle halen, sivil insanların kitlesel ve acımasızca katledilmelerinin müsebbiplerini arayıp, cezalandırmıyorlar?!.. Hangi gerekçeyle tarihin yeniden yazılmasına müsaade etmeyi sürdürüyorlar?!.. Ve de ne için çocuklarını, Rusya ile ilgili olan her şeyden nefret duymaları doğrultusunda yetiştiriyorlar?!..

Rusya güya hem kendi halklarını hem de Doğu Avrupa halklarını köleleştirmiş

Günümüz Avrupa’sı tüm bu olup bitenlere son derece duyarsız yaklaşıyor çünkü bizzat kendisi Neonazi fikirlerin canlandığı merkez haline geliyor giderayak. Avrupa Birliği hala, ABD Kongresi’nin henüz geçen yüzyılın ortalarında kabul etmiş olduğu resmi bir belgenin arkasına saklanıyor bütünüyle. Söz konusu dokümanın adı: “Köleleştirilmiş halklara dair yasa”. Belgede esas olarak; Sovyetler Birliği’nin bütün halkları ve aynı zamanda Doğu Avrupa’nın sosyalist ülkelerinin halklarının Moskova tarafından, Kremlin’ce (yani Ruslar eliyle) köleleştirildiği iddia ediliyordu. Ve dolayısıyla “komünist baskıdan” en hızlı sürede kurtarılmaya, “Batı demokrasisinin bağrına” dönmeye ihtiyaç duydukları belirtiliyordu. Bu yasa bugüne kadar fiilen işler durumda. SSCB ile Rusya arasında eşittir işareti konulduğu içindir ki, adı geçen yasaya göre Rusya “saldırgan” konumda sayılmaya devam ediliyor. Özü itibariyle bu belge Hitler’in “Doğu” Planı’nın aynısını tekrar ediyor. Birçokları ise halen yurtseverlik ile gerçek Nazizmi birbirleriyle karıştırmakta ısrarcı. Bundan kaynaklı da, tarihi unutanlara, Hitler Nazizminin yıkıcı bir milliyetçilik örneği olduğunu sürekli suretle anımsatmak gerekiyor…