Amasra’daki faciada hayatını kaybeden madencinin eşi: Eşim ‘bizi havaya uçuracaklar’ derdi

Yayın tarihi: 24 Temmuz 2023 Pazartesi 11:17 am - Güncelleme: 25 Temmuz 2023 Salı 2:08 am

Bartın Amasra’da TTK’ye bağlı maden ocağında yaşanan, 43 işçinin hayatını kaybettiği facia hakkında açılan davanın ikinci duruşması görülmeye başlandı. Duruşmaya, yarın saat 09:30’dan itibaren devam etmek üzere ara verildi.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne (TTK) bağlı maden ocağında gerçekleşen patlamaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu, Başmühendis Mehmet Tural, Emniyet Mühendisi Şahan Kahraman, maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş tutuklandı; 15 kişi de adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Savcılığın hazırlamış olduğu 195 sayfalık iddianame Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

İlk duruşması 25 Nisan’da görülen davada, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 116 müştekinin yer aldığı iddianamede; tutuklu Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında yaşamını yitiren her madenci için ‘olası kast ile öldürme’ suçundan 25 yıla kadar hapis istendi. Yöneticiler hakkında ayrıca ‘olası kast ile kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama’ suçundan da ağır yaralanan 4 kişiden her biri için 4 yıla kadar hapis talep edildi. Diğer 4’ü tutuklu 19 kişinin ise ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi talep edildi.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesi’nde özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Öte yandan bazı müştekiler ile patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, sanıklara duruşma salonuna getirildikleri esnada tepki gösterdi.

Bartın Adliyesi’nde özel olarak oluşturulan ve 118 müştekinin dinlenileceği duruşmada, maden ocağındaki patlamada ağır yaralanan ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde 4,5 ay tedavi gören işçi Erol Bulduk’a söz verildi.

PATLAMADA YARALANAN MADEN İŞÇİSİ: ZAMAN ZAMAN METAN GAZI OLURDU

Bulduk, 14 yıldır üretim işçisi olarak çalıştığını ve olay anında -350 kotunda bulunduğunu anlatarak, “O anı hatırlamıyorum, 2 ay sonra gözümü hastanede açtım. O anda yanımda 3 kişi vardı. Sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılma talebim var.” dedi.

Vücudundaki hasarın tutanaklara geçmesi için kamera kaydı alınan Bulduk, üretim baskısı olduğunu öne sürerek, “Hedeflenen üretimi ve tonajı yakalamak için mesai saatinden çok sonra çıktığımız oluyordu ve servisi de kaçırırdık. Kömür patlaması, taş tozuyla ilgili eksiklikler vardı. Ben 14 yılda 4 kez taş tozu uygulaması yapıldığını gördüm. Zaman zaman maden ocağında metan gazı olduğu da olurdu, o anda çalışmazdık, sorunun giderilmesini beklerdik. Kurumda yer altı lambasını sensöre okutup başka işler için çalışmak için yer üstüne çıkan olurdu.” iddiasında bulundu.

HAYATINI KAYBEDEN MADENCİNİN EŞİNDEN MOBBİNG İDDİASI

Patlamada hayatını kaybeden Mehmet Bulut’un eşi Buse Bulut, 11 aylık kız çocuğunun babasını tanıyamadığını dile getirdi.

Bulut, eşinin, son zamanlarda yorgunluk ve halsizlik yaşadığını aktararak, “Üretim baskısı yüzünden mobbing olduğundan bahsederdi. Mesaiden geç çıkardı, üretim baskısı yüzünden geç çıktığını söylerdi. Mühendislerin iş bitiminde ocağa girdiklerini, havalandırmanın yetersiz olduğunu ve sorunun çözülmesi için 30-40 gün ocağın kapalı kalacağını ancak sendika seçimleri nedeniyle ocağı geçici olarak kapatılmasının ertelendiğini söylerdi. Hepsinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum ve davaya katılma talebim vardır.” diye konuştu.

Baba Ali Bulut ile anne Nebile Bulut da sanıklardan şikayetçi olduklarını ve en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.

Patlamada ölen Remzi Özçelik’in eşi Hanife Süheyla Özçelik, “Sürekli üretim baskısı olduğunu söylerdi. Son zamanlarda halsizlik, baş ağrısı ve mide bulantısı şikayeti vardı. Eşim kıyafetlerini ve çizmelerini dışarıdan alır giyerdi. Çizmesi yırtıktı ve çizme verilmemişti. Eşim yaşayabilirdi, ihmaller sonucu öldü.” şeklinde konuştu.

“EŞİM BİZİ HAVA UÇURACAKLAR DERDİ”

Hayatını kaybeden Mehmet Kara’nın eşi Selda Kara ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Eşim patlamadan önce sıkıntılardan bahsederdi. Hatta ‘Bizi havaya uçuracaklar’ derdi. Havalandırmanın arızalı olduğunu söylüyordu, bu yüzden yıllık izne ayrılmayı planlıyordu. Dün benim evlilik yıldönümümdü ve eşim yanımda yoktu. Bizim ciğerimiz nasıl yandıysa onların da yansın.” ifadesini kullandı.

Deniz Baykal’ın eşi Meltem Baykal da eşinin son zamanlarda baş ağrısı ve halsizlik şikayeti yaşadığını, sürekli uyuduğunu söyledi. Baykal, eşinden, denetimlerin 3-4 gün önceden bildirildiğini, ocağın bakıma alınacağını ancak alınmadığını duyduğunu öne sürerek, tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.

Ara verilen duruşmaya müştekilerin dinlenmesiyle devam edilecek.

Nisan ve mayıs aylarında iki celse ve 7 gün süren duruşmalarda tutuklu ve tutuksuz sanıkların ifadeleri alınmış, duruşma müşteki ifadelerinin alınması için 24 Temmuz’a ertelenmişti.

DURUŞMA 26 TEMMUZ’DA DEVAM EDECEK

Duruşmaya, 26 Temmuz (yarın) saat 09:30’dan itibaren devam etmek üzere ara verildi.

Amasra maden faciası sanığı: Ocağı boşaltın talimatı gelmedi