Son 10 yılın finansal yatırım araçlarının reel getirileri üzerine yapılan analizler, Türk vatandaşının yatırım tercihlerini ve bu tercihlerin sonuçlarını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş’ın değerlendirmesine göre, vatandaş “ne yapması gerektiğini” iyi biliyor ve bu süreçte çoğunlukla haklı çıktı. 2015-2024 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde altın, yüzde 198 reel getiri sağlayarak yatırım araçları arasında açık ara lider oldu. Altına dair “ekonomiye kazandırma” çağrıları sıklıkla yapılsa da, vatandaş altınını “güvence” olarak görmeye devam ediyor. Anadolu’da altının, özellikle bileziklerin, hem takı hem birikim aracı olması geleneği bu direnişte etkili.
Altını sırasıyla dolar (%54), borsa (%31) ve euro (%25) izledi. Dolar ve euro, enflasyon karşısında uzun vadede yatırımcısını korurken, borsa da yüksek dalgalanmalara rağmen genel olarak pozitif bir performans sergiledi.
Türk Lirası cinsinden tasarruf araçları, enflasyona yenik düştü. TL mevduat 10 yıllık dönemde yatırımcısına yüzde 54, devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) ise yüzde 75 oranında reel kayıp yaşattı. Özellikle 2023 yılında DİBS’teki zarar yüzde 40 ile rekor kırdı.
Bu dönemde TL mevduat yalnızca iki yıl (2016 ve 2019), DİBS ise dört yıl enflasyonun üzerinde getiri sağladı. Ancak diğer yıllardaki büyük kayıplar, toplam performansı derinden etkiledi.
Aktaş 'İşte yatırım araçlarında on yılın bilançosu...' başlıklı yazısında yatırım araçlarının izini sürdü:
"Finansal yatırım araçlarının enflasyondan arındırılmış on yıllık reel getirisine baktım. Bu verileri hesaplayan TÜİK, ben on yıllık verileri bir araya getirdim. Şimdi muhtemelen “TÜİK’in enflasyon verisine güvenilir mi ki o veriye göre reel hesaplama yapılabilsin” denilecektir; artık bu tartışmaya girmek istemiyorum. Elde daha iyi bir veri seti varsa, bunu diyen o veriyi getirsin onu kullanayım.
Gelelim bu on yıllık dönemde ne olduğuna...
2015 yılından 2024 sonuna kadar geçen sürede başlıca finansal yatırım araçları içinde reel olarak kaybettirenler tahmin edileceği gibi Türk Lirası cinsi tasarrufa dayalı olanlar. Elbette Borsa da Türk parası cinsi bir yatırım alanı ama orada getiri hesabı çok başka.
Bu on yıllık dönemde reel olarak en çok kazandıran yatırım aracı yüzde 198 ile altın olmuş. Hani hep “Ekonomiye kazandıralım, yastık altında ölü yatırım olarak durmasın” diye vatandaştan talep edilen altın! Kaç kez yazılıp çizildi, vatandaş dar günü için sakladığı altınını getirip vermez! Hele hele Anadolu kadını kolundaki bileziğini çıkarıp hiç kimseye vermez! O bilezik hem takı, hem güvence...
Ara ara depreşiyor işte bu söylem:
“Getirin altınlarınızı ekonomiye kazandırın.”
Kimsenin altın getireceği beklenmediği halde rutine bağlanmış bir söylemden öteye gitmiyor zaten bu yöndeki açıklamalar.
Reel getiride altını dolar, Borsa ve euro izliyor.
2015-2024 döneminde doların reel artışı yüzde 54, hisse senetlerinin getirisi yüzde 31, euronun artışı ise yüzde 25 düzeyinde gerçekleşmiş.
Parasını TL mevduata yatıranlar bu on yıllık dönemde yüzde 54, devlet iç borçlanma senedine yatıranlar ise yüzde 75 zarara uğramış.
Bu on yılda mevduat yalnızca iki yıl reel getiri sağlamış; 2016 ve 2019’da. Diğer tüm yıllarda zarar söz konusu.
İç borçlanma senedi alanlar bu on yılın dört yılını enflasyonun üstünde getiriyle kapatmış ancak diğer yıllardaki zarar öylesine büyük ki on yıl toplamındaki kayıp dörtte üçü bulmuş.
Zaten devlet iç borçlanma senedinde yalnızca geçen yıl oluşan zarar yüzde 40’la rekor kırmış."