Yerel Gündem

Almanya işgücü krizinde, Türkler danışmanlık peşinde

Yabancı işçi sayısı 10 yılda 2 kat artan Almanya’nın en büyük işgücü kaynağını da Türkiye oluşturuyor. İşgücü için Almanya ve Türkiye arasında köprü kuran danışmanlık şirketi LingoZet ise çalışan adayları için gerekli prosedürleri açıkladı.

Avrupa’nın ekonomik lokomotifi olarak görülen Almanya’da ekim ayında %3,4 olarak işsizlik oranı, ülkenin ekonomik sağlığının bir göstergesi olsa da, yaşlanan nüfus ve düşen doğurganlık oranları, ülkeyi sessiz bir işgücü kriziyle karşı karşıya bırakıyor. Almanya’da Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden yaklaşık 2,8 milyon kişinin çalıştığını ve halihazırda 700 bin civarı açık pozisyon bulunduğunu belirten LingoZet Kurucusu ve Yöneticisi Zehra Şentürk Yavuz, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Almanya Federal Ekonomi Bakanlığı’na göre 801 meslek grubunun 352’sinde nitelikli işgücü açığı bulunuyor. Nitelikli İşgücü Göç Yasası gibi politikalarla nitelikli çalışanların ülkeye gelmesi kolaylaştırılsa da, özellikle inşaat, sağlık, endüstriyel üretim gibi sektörlerde hâlâ ciddi bir işgücü eksikliği söz konusu.”

TÜRKİYE, ALMANYA İÇİN BİR NUMARALI İŞGÜCÜ KAYNAĞI OLDU

Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) geçtiğimiz günlerde paylaştığı verilere göre, son 10 yılda yabancı işçi alımının en az iki katına çıktığına işaret . Bu ülkelerin ilk sıralarında %10’luk payıyla Türkiye . Zehra Şentürk Yavuz, “Söz konusu gelişmeler, Almanya’nın işgücü piyasasında dışa bağımlı hale geldiğini ortaya koyuyor. Öyle ki yılda yaklaşık 288 bin vasıflı yabancı işçi istihdamı olmadan, Alman işgücü büyüklüğü 2040'ta yaklaşık 46,4 milyondan 41,9 milyona düşme riski . Türkiye ve Almanya arasında işgücü köprüsü kuran bir organizasyon olarak biz de kariyerine Almanya’da devam etmek isteyenlere yardımcı oluyoruz” diyerek nitelikli çalışanlarda bulunması gereken kriterleri sıraladı.

LingoZet Kurucusu ve Yöneticisi Zehra Şentürk Yavuz, “Almanya’da çalışmak isteyen adaylar, Nitelikli İş Gücü Göç Yasası kriterlerine uygunluklarını değerlendirmeli, mesleki niteliklerini kontrol etmeli, Almanca dil becerilerini geliştirmeli ve başvuru belgelerini Alman standartlarına uygun şekilde hazırlamalı. Özellikle sağlık ve eğitim gibi yasayla düzenlenmiş mesleklerde denklik zorunluyken, diğer meslekler için de denklik işlemleri büyük önem taşıyor” dedi.

“İŞ BULMAK, ADAYLARIN YETKİNLİĞİNE VE DENKLİĞİNE BAĞLI”

Adayları Almanya’daki uygun pozisyonlara yönlendirdiklerini belirten Zehra Şentürk Yavuz, "Danışanlarımızın Almanya’daki şirketlerle anlaşma yapması ya da işe alım sürecinde başarı elde etmesi tamamen onların yetkinliklerine bağlı. Bu nedenle iş garantisi gibi bir vaat sunmamız mümkün değil” şeklinde konuşarak adayların dikkat etmesi için Türkiye’den Almanya’ya giden çalışanların en çok yaşadığı sorunları da paylaştı.

“Türkiye’den Almanya’ya giden çalışanlar arasında yaşanan sorunların başında, iş ortamına uyum sağlayamama ya da şirketin çalışandan memnun kalmaması geliyor. Bu tür olumsuzlukları en aza indirmek için hem çalışanların hem de işverenlerin birbirini iyi anlaması ve net beklentilerle sözleşme imzalaması son derece önemli. Negatif örnekler her ne kadar az olsa da, bu gibi ihtimalleri göz önünde bulundurarak dikkatli bir şekilde hareket etmek gerekiyor.”

“DOĞRU REHBERLİK, BAŞARILI BİR GÖÇ SÜRECİNİN ANAHTARIDIR”

LingoZet Kurucusu ve Yöneticisi Zehra Şentürk Yavuz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Almanya'ya göç sürecinde profesyonel ve güvenilir bir rehberlik almak isteyenlerin, mutlaka Almanya'yı yakından tanıyan, dile ve süreçlere hakim, alanında uzman danışmanlarla çalışmalarını öneriyorum. Çünkü doğru rehberlik, başarılı bir göç sürecinin anahtarıdır. Geçmiş yıllarda edindiğimiz deneyimlerin ışığında, 2025’te süreçlerimizi ve işleyişlerimizi daha etkili hale getirmek için önemli değişiklikler yapacağız. Bu kapsamda, aday seçiminde çok daha titiz ve özenli bir yaklaşım benimsiyoruz.”