Ali Koç’tan Trabzonspor’a 2010 – 2011 göndermesi: Şampiyonuz diyerek kendinizi kandırıyorsunuz

Yayın tarihi: 6 Mayıs 2022 Cuma 4:08 pm - Güncelleme: 6 Mayıs 2022 Cuma 6:35 pm

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, “2010-2011 şampiyonuyuz diyerek kendinizi kandırıyorsunuz. Bir an evvel camianızı gerçeklerle tanıştırın ve onları gerçeklere alıştırın.” dedi.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde gündeme dair basın toplantısı düzenledi. Trabzonspor’un şampiyonluk kutlaması üzerinden sitemde bulunan Koç, şu açıklamaları yaptı:

“Aylardır sistematik şekilde 2010-2011 şampiyonluğuyla ilgili söylem ve eylemlerle uğraşıyoruz. Herhangi bir takımın şampiyonluğu bizi ilgilendirmez ancak hiçbir şampiyonluk, kuralları ve hukuku çiğneme hakkı vermez. Kaybetmenin ve rekabet etmenin de bir asaleti vardır.”

“2010-2011 şampiyonluğumuza göz diken kulübe ve garip duruşuna cevap vermeden önce 3 hatırlatma yapmak istiyoruz. İlki, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuya dair duygu ve düşünceleri… Fenerbahçe, tek başına camiası ve taraftarıyla mücadele vermiştir.

İkinci bilgi, 2016 yılında Cumhurbaşkanlığı’nda yayınlanan bilgi. Bu şemada, 15 Temmuz’a giden yolda sözde şike davası da bulunuyor.

Üçüncü başlık ise, İçişleri Bakanlığı tarafından, Fenerbahçe Kongresi Üyesi İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun yazdığı kitaptır. Örgütün yargı yapılanması aracılığıyla hukuksuz biçimde yönetilen Ergenekon, Balyoz, Şike gibi kumpas davalarıyla sansasyon yarattığı anlatılıyor.

Ali Koç’tan Trabzonspor açıklaması: Perşembe günü anlayacaksınız

‘BAŞVURDUKLARI KAPILARDAN DÖNDÜLER’

Trabzonspor’un yöneticilerine sesleniyorum. 3 Temmuz’un bir kumpas olduğu tüm mahkemelerce kanıtlanmıştır. Başvurdukları her kapından ret yediklerini de hatırlayalım. CAS, UEFA, FIFA, İsviçre Federal Mahkemesi kararları… Her mahkemeye gittiniz, kapı kapı dolaştınız. Avukatlara dünyanın parasını harcadınız. Bazılarının zaman içinde ‘FETÖ’cü avukatlar olduğu da ortaya çıktı. Camianıza sahte umut pompaladınız. Sayenizde hayali şampiyonluk vadeden yöneticiler gördük. Hiçbir girişiminizden sonuç alamadınız. Alsaydınız bu kupa, bu müzede durmazdı.

Bugün hâlâ bu gerçeklere rağmen 2010-2011 şampiyonuyuz diyerek kendinizi kandırıyorsunuz. Bir an evvel camianızı gerçeklerle tanıştırın ve onları gerçeklere alıştırın.

‘KONUSU SUÇ TEŞKİL EDEN BİR PANKART ASILDI’

Konusu suç teşkil eden, suçu ve suçluyu teşkil eden bir pankart asıldı. Bu cesareti nereden buluyorsunuz? Neye güvenerek yapıyorsunuz? Amacınız nedir? Kulüp yönetiminin bu durumdan haberinin olmaması söz konusu değildir. Maçın Federasyon temsilcisinin haberinin olmaması, üstlerine iletlememesi, yöneticilerin bilgisinin olmaması mümkün değildir.

Bu yapılan, kurul ve hukuk tanımazlığın, kendini ayrıcalıklı hissetmenin bir örneğidir. Taraftarına ‘silahsız sevinin’ çağrısında bulunup, o maçta silahlı bir pankartı oraya asmak, sadece dizginlenmeyen Fenerbahçe kompleksinizin parçası değil, tam bir akıl tutulmasıdır. Hiç kimse “durun, ne yapıyorsunuz?” diyemedi mi?

Fenerbahçe’den Trabzonspor tribünündeki tüfekli pankarta suç duyurusu

‘FERDİ KADIOĞLU PANKARTINI İÇERİ SOKMADIK’

Bizim stadımızdaki pankartta, 12 yaşında Ferdi Kadıoğlu hayranı bir çocuk ‘Formanı alabilir miyim?’ diyor. Stat girişinde bu pankartta ne yazdığı anlaşılmadığı için izin verilmemişti. İstanbul’da istisnasız uygulanan kurallar, söz konusu Trabzon olunca kural tanımazlık… Emniyet Müdürlüğümüzün kuralları, şehirlere göre farklı mı işliyor?

‘DİMDİK AYAKTA KALIRIZ’

Maçta açılan paçavradaki aşağılık mesajlar açıktır. Bu mesajı yollayanların selamını geçmişte olduğu gibi bugün de aldık, bir kenara not ettik. Bu camia, başında kim olursa olsun kudretiyle, gücüyle, taraftarıyla bu işlere müsaade etmez. Her kurumdan buldukları kullanışlı maşaların maskelerini düşürür ve dimdik ayakta kalırız. Devletimin en üst seviyesindeki insanlara sesleniyorum; Artık durumların bu seviyeye gelmesine müsaade etmeyin.

‘DEVLETİMİZ DE BU KUTLAMALARIN PARÇASI GİBİ ALGILANDI’

Ne yazık ki maçta ve kutlamalarda verilen görüntüler, sanki devletimizin de bu kutlamaların bir parçası gibi algılanmasına ne yazık ki sebebiyet verdi. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tarafsızlığa son derece önem veren siyasetçilerimiz vardır. Yüksek Divan Kurulumuza Cumhurbaşkanımız şeref verdiğinde maçımız vardı, sadece Avrupa maçları için hassasiyet göstereceğini söyledi. Buna sebebiyet veren Sayın Bakanlarımıza sesleneceğim.

Bir takıma gönül vermeniz son derece normaldir ancak son yıllarda Trabzonspor’u tutan bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanları ve devlet görevlilerinin açıkça şampiyonluk dilemeleri, bu camianın kendini ayrıcalıklı hissetmesine sebep oluyor. Türk futbolunu yönetenler üzerinde etki ve baskı yaratarak, futbolun tüm dinamiklerini alt üst ediyorsunuz. Türk futbolunun başta TFF, kurullar ve hakemler olmak üzere tüm paydaşlarını etkiliyor, baskı altında bırakıyorsunuz.

Bana, hakemlere neden sahip çıktığımı soruyorlar. En çok zarar gören kulüp biziz. Hakemlere sahip çıkmıyoruz. Biz TFF’nin yozlazmış yapısına karşıyız. Herkesin bilip de kimsenin ifade edemediği bir şey var; Esas tehlike, TFF’nin Trabzon hakimiyetine geçirilme, Trabzonlulaştırılma çabalarıyla karşı karşıya olduğumuz gerçeğidir.

Tabii ki diğer takımları tutan siyasetçilerimiz var ancak onların, devletin ağırlığına yakışan duruşları, söz konusu Trabzonspor olduğunda sergilenmiyor. Hangi takımın bakanı ve milletvekilini, Beşiktaş, Galatasaray, Başakşehir maçlarında böyle gördünüz? Sanki Trabzonluların menfaati her şeyin önündeymiş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Tüm ülkenin bakanları olarak, bu ülkenin hassasiyetlerini bilenlerin, 7 yıldır faili bulunamayan suikasti, FETÖ’nün yaptıklarını tasdikleyen bu pankartı nasıl karşıladıklarını merak ediyoruz.

‘MAÇTA FARK ETMEMİŞ OLABİLİRSİNİZ’

Maçta, şampiyonluk heyecanıyla fark etmemiş olabilirsiniz. Sonrasında doğan infiali fark etmişsinizdir. Neden toplumu rahatlatacak bir adım atmadınız? Bu yapı, söz konusu Fenerbahçe olunca mı meşrulaşıyor? Bu sorumsuzca davranışlarda çorbada tuzu olan herkese söylüyorum; Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere devletimizin FETÖ ile cansiperane mücadelesine gölge düşürmüyor musunuz? Buna dur diyebilecek kimse yok mu?

Trabzonspor’un pervasızca sergilediği bu tutum, hadsizlik ve şımarıklığın, sahip oldukları koruma kalkanıyla sağlandığını belirtmek istiyorum. Trabzonspor, uzun yıllardır şampiyon olamadı. 2010-2011’de bize kaybettikleri şampiyonluğun acısını hala hazmedemediler. Yıllar içinde bugünün altyapısı hazırlandı. Bir kez daha yaklaşıp, kendi panikleri ve hatalarıyla 2019-2020 sezonunda şampiyonluğu kaybettiler.

O şampiyonluktan sonra rakiplerini tebrik etmek yerine TFF’ye, sisteme, Başakşehir’e saldırdılar. Lobi yaparak bu sezonun altyapısı hazırlandı. Hakemlere kimse direkt olarak nasıl maç yöneteceğini söylemez ancak siz sistemi kendinize yontarsanız, TFF’nin tüm kurulları bilinçaltı sorunlar yaşamaya başlarlar.

Onlar, kendilerine zarar gelebileceğini bildikleri için yönetimin istedikleri kalıba girerek müsabaka yönettiler. Türk futbolu maalesef saha içinden ziyade saha dışı kurallarla yönetilmektedir. Bu realite ve sonuçları, her geçen gün artan şekilde önümüze gelmektedir.

Attığı her adımda skandal yaratmaya doymayan ve legalliğini vicdanlarda yitirmiş bir federasyondan bahsediyorum. TFF’deki karar süreçlerinde Trabzon ağırlığı, herkesin bildiği ama kimsenin konuşmadığı bir unsur.

‘6 AY CEZA LAMASI GEREKİRKEN 15 GÜN ALDI’

19 Eylül 2015, Trabzonspor-Galatasaray maçı… Top Denayer’ın eline çarpıyor, hakem Cüneyt Çakır görmüyor. Dünyanın her yerinde ve her seviyede maç yöneten Cüneyt Çakır, 1612 gün Trabzonspor maçına atanmamış. 2019-2020’de 2-2 biten Alanyaspor-Trabzonspor maçı… Sayın Başkan maçtan sonra sahaya atlamış, hoş olmayan görüntüler vermiş, fiziki saldırıda bulunulmuştu. En az 6 ay ceza alması gerekirken sadece 15 gün ceza aldı.

27 Eylül 2021, Trabzonspor-Alanyaspor maçı… Maç 1-1 bitiyor. Hakem, görülmemiş şekilde hakemliği bıraktırılan Halis Özkahya. Haklı bir kırmızı kart veriyor, sonra Trabzonspor çok ağır ve saldırgan bir açıklama yapıyor. Bu açıklamaya TFF cevap dahi veremedi. Fenerbahçe’nin her açıklamasına saatler, dakikalar içinde cevap veren bu korkak zihniyet, bu açıklamaya cevap dahi veremedi.”

‘ADALET OLMAYINCA STANDARDI OLMAYAN CEZALAR ORTAYA ÇIKAR’

“Niye böyle sert bir çıkış yapıyorlar, biliyor musunuz? Çünkü bundan sonraki ilk iç saha maçları Fenerbahçe’ydi. Atama için baskıyı kurdular, son derece tecrübesiz ve yetersiz bir hakem atanıyor ve neler olduğunu hepiniz biliyorsunuz.”
“Disiplin kararları temsilciler üzerinden temellenir. Temsilci, o gece raporu yazar. Avukatlar, gelen rapora göre hiç dokunmadan PFDK’ya sevk ederler. Bu sevklere göre cezayı PFDK belirler. Adalet olmayınca garip, standardı olmayan, saçma sapan cezalar ortaya çıkar.”
“Türk futbolunun en büyük tehditlerinden biri bu düzendir. Bu sistemden bıkmış dürüst ve iyi insanlar var. Görünmeyen problemler, ne kadar reform yaparsanız yapın kara düzenlerini devam ettirmektedirler. Bundan yararlanmaya çalışan kulüp de söz konusu.”

‘TATİL ETSE, KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ’

“Trabzonspor-Gaziantep maçındaki hakem alıkoyma olayını hatırlarsınız. Buna sebebiyet veren arkadaş 1 yıl ceza aldı. 6 aydan fazla ceza alan kimse hiçbir kurulda görev alamaz. Bu kişi başvuruyor ve sessiz sedasız dosyası temizleniyor. Şimdi de bundan sonraki başkan olarak düşünülüyor.”
“Fenerbahçe’nin şike yaptığına dair paylaşım yapan biri Temsilciler Kurulu üyesidir. Bu kişileri tavsiye eden insanları söylesem hayret edersiniz. Bu kişi aynı zamanda bir bakanımızın da iletişim danışmanıdır.”
“Cumartesi günü oynanan maç kafa kafaya gidiyordu, rakip takım da kazanabilirdi. Adana Demirspor maçında yaşananları hatırlayın. Bu, yıllarca taşıdıkları bagaj ve paniklemenin ürünüdür. 8 puan, üç hafta kala 6 puana inecekti. Adana’daki penaltıya kimse penaltı diyemez. Cumartesi günü taraftarlar sahaya daldılar. Antalyaspor Başkanı’nın söylemlerine göre birkaç sporcusu darp ediliyor. Normalde hakemin soyunma odasına giderek maçı tatil etmesi gerekir. Tatil etse, kimse bir şey diyemez.”