Akşener: TELE1’in kapatılması bir gasp

Yayın tarihi: 25 Ekim 2022 Salı 9:30 am - Güncelleme: 25 Ekim 2022 Salı 3:12 pm

İYİ Parti Lideri Meral Akşener, katıldığı bir TV programında iktidarın sansür aygıtı RTÜK’ün TELE1’e verdiği üç günlük ekran karartma cezasına tepki gösterdi. Akşener, “Burada bir gasp var. TELE1’İn kapatılması bizim RTÜK üyeliğimizin verilmemesi bir gasp” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV’den İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu. Meral Akşener, gündeme ilişkin konuları, Altılı Masa ve partisi hakkında sorulara yanıt verdi. Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“CHP bu ittifak sisteminden ekstra kazandı, biz 4 milletvekili ekstra kazandık. Sonuçta Cumhur İttifakı çoğunluğunu kaybetti. Bugün biz Türkiye’de yan yana gelmiş siyasi partilerin bir sürü çalışmaları konuşmak yerine ‘Adayınız kimdir?’ diyorsa o zaman 13. Cumhurbaşkanı bizim masanın önerdiği kişi olacak inancımı karşı taraftan da kabul edildiğini gösteriyor.

“ERDOĞAN’IN ‘SÜRTÜK’ DEDİĞİ BİR TÜRKİYE’DE HER ALANDA KRİZ VAR”

Dış politikadan, ekonomiye, tarımdan, yandaş kayırmadan, gençlere söylenen ağır sözlere, kadınların tecavüz, taciz, dayak, öldürme gibi her türlü pislikle karşı karşıya kaldığı sistemde azıcık kafasını kaldırdığında bizzat bu ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından ‘sürtük’ dendiği bir Türkiye’de günlük hayattan, aylık sisteme, yurt dışı ilişkilerden içeriye dair her alanda kriz var.

Her türlü hakaretin yapıldığı bir dil, hatta etnik aidiyetler üzerinden kutuplaştırılıp bir de oralara hakaretler yağdırılıp inançlar üzerinden bir dil…

Tarımda yaşananlar, ekonomide rüyada görülüp ertesi gün hayata geçirilen kararlar, bir avuç yandaşın korunması, 5-10 maaşlı ne iş yaptığı belli olmayan danışmanlar…

Sincan’da bir eve girdim. Buzdolabının kapağını açtım sadece hoşaf vardı. Böyle evler… Bütün bunlara baktığınız zaman bir taraf da uçan, zenginleşen, acayip arabalarla, el yapımı ayakkabılarla yeni sistemin gençleri…
Krizden nasıl çıkılacak?

Üretimi en öne koyacağız. İstihdam ve kayırmanın son bulduğu, liyakatin öne geldiği, şeffaflığın mutlaka gerçekleştirildiği, yargının bağımsız, tarafsız, objektif olduğu, Merkez Bankası’nın gerçekten bağımsız olduğu, tahrip edilmiş kurumların yeniden ihya edildiği bir anlayışla çok kısa sürede bu iş çözülür.

“SURİYELİLER BURAYA GELİNCE BÖLGELER PKK’NIN ELİNE GEÇTİ”

Sayıların değiştiği bir yekpare grup Türkiye’ye geldi. Bunun çok problemi var. Biz kapılara açarak buna sebep oldu. Arap nüfus buraya geldi, buna karşılık orası YPG’nin yani bir nevi PKK’nın eline geçmiş oldu.

2019’du ilk söylediğimde sayın Erdoğan’a ‘Sende bir ergen siniri var, bozuksun tamam anladık’ çünkü ilişkileri bireysel kabul ediyor. Türkiye eşittir benim diyor. Devlet benim diyor. Bütün bunlar Putin’le, Biden’la olan ilişkilerine yansıyor. Ben inanamıyorum yaşlı başlı erkekler ‘Beni çok sever, kadim dostum’ diyor. Böyle bir şey yok uluslararası ilişkilerde.

2019’da beni gönderselerdi ben Esad’la konuşur sığınmacıları gönderirdim. Şimdi de göndereceğiz.

“KILIÇDAROĞLU’NUN HELALLEŞME YOLCULUĞUNA SAYGIM VAR AMA…”

Sayın Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü tutumuna söyleyecek bir sözüm yok. Sayın Kılıçdaroğlu bir helalleşme yolculuğuna çıktı. Orada da büyük saygım var. Zaman zaman bende kendimi bazı şeyleri hatırlatmakla görevli hissediyorum. Çünkü benim siyasi yolculuğum en başından beri o süreçlerle ilgili olarak yapılan her türlü eksik, gedik yanlışların karşısında durdum. Pek çok bedeller kendimize göre ödedik.

Bu çerçeve içinde bu helalleşme yolculuğuna çok büyük bir saygım var ama dediğim gibi bende başka şeyleri hatırlatmak durumundayım. Bu ülkede Rize Belediye Başkanı, açılım sürecinde, ‘Boş yere açılım yapmayın. Bizler her seferinde bir Kürt kadını alalım ikinci eş olarak bu meseleyi çözelim’ dedi. O günlerde ben bu gökkubbeyi yıkmaya çalıştım tek kişi olarak. AKP Samsun İl Başkan Yardımcısı, ‘Başı açık kadın perdesiz eve benzer ya kiralıktır, ya satılık’ dedi. Buna da zıtladım ben. Atatürk’ün annesine hakaret edildi. Bunlarla ilgili kim helalleşecek bu ülkede? Bende bunları hatırlatıyorum.

Başörtüsü çözülmüş bir konu. Yani bunun hukuki bir alt yapısının olması, olmaması meselesi değildi. Kapanmış yaraları yeniden açmak yerine, kanayan yaralara bakmak durumundayız. Ben saygı duyuyorum elbette sayın Kılıçdaroğlu’nun bu tavrına ama bugün neyi tartışıyoruz? Anayasaya koyulmayı, başörtüsü içinden yeni bir kavgayı tartışıyoruz. Kılıçdaroğlu’nun duruşunu biliyoruz zaten. Bence gerek yoktu.

“REFERANDUM ERDOĞAN’IN ‘ŞU ANDA AKLINA’ GELDİ”

Sayın Erdoğan seçimi kaybedeceğini gördü her bir manevi konuya, somut kavrama iki eliyle sarılıyor. Anayasalar bu Meclis’te olmaz çünkü gidiyor, seçime kalmış 7-8 ay… Böyle bir durumda anayasalar vaattir. Seçime giderken bunları söylersiniz, kazandıktan sonra da bu vaadi yerine getirirsiniz. 2010’da aklına gelmemiş sayın Erdoğan’ın, 2017’de de aklına gelmemiş, şu anda aklına geldi. Derhal seçim kararı alsınlar, bu vaatle gitsinler, seçimi kazanırlarsa yerine getirirler. Bizim bakış açımız bu.

 

FAKIBABA’NIN İSTİFASINA İLİŞKİN İLK AÇIKLAMA

Ortak dostlarımız var bizim. Hakikaten bir gün telefon açtım görüşmeyi yapabilmek için ama evden bilgi sahibiyim bu arada. Gaziantepli eşi, çok güzel bir yumurtalı çiğ köfte yaptığına dair bilgim vardı. Direkt aradım, ‘Sayın bakanım ben oralarda yalnız, gariban koca İstanbul’da… Aç geziyorum.. Ben hanımefendiden şöyle bir şey rica ediyorum’ dedim. Sonra gittik.

Şu anda da görüştüğümüz isimler var. Sadece AK Parti’den bahsetmiyorum. Türkiye’ye katkıda bulunmuş, genç yaşlı ve bundan sonrada bulunabilecek insanların her biriyle görüşüyorum.

 

ERDOĞAN’IN TOGG DAVETİNE YANIT

Davet yeni geldi. Önceden planlamış programım var. Onu iptal edemeyeceğim. Ama biz bu tür davetlere üst düzey bir arkadaşımız göndeririz. Bu seferde siyasi işler başkanımız benim yerime vekalet eden Koray Aydın gidecek.

ALTILI MASA ÇOK İYİ GİDİYOR

‘Masayı muhafaza et, sürdürülmesine gayret et. Adamlar arasında arıza çıktığında düzelt’ dediler. ‘Jandarma Genel Komutanlığı’na çevirdiniz beni’ dedim.

Masa çok iyi gidiyor. Cumhur İttifakı’nın masasıyla, altılı masa ittifaka dönüştüğü taktirde Millet İttifakı sistemi… Biz rasyoneliz, Cumhur İttifakı çok hissi. Yani tek parti gibi. Bizimki farklılıklar gören, saygı duyan ayrı ayrı alanlardan geliyoruz. Bu farklılıkları zenginlik olarak gören, kapsayıcı bir tutum alan, birbirini anlayan ve güvenen bir masa orası. Masa sürekli olarak üretiyor.

Altı genel başkan ve onların partileri oluşturdukları çeşitli komisyonlarla ortak çalışmalar yapıyor ve her biri kendi partisini eğitiyor. Parlamenter sisteme geçişin yol haritası nasıl olacak o çalışıyor. 2017 referandumunun sonuçları ortadan kaldırılması gerekiyor onunla ilgili bir Anayasa Komisyonumuz var.

“ERDOĞAN ÇOK MERAK EDİYORSA SEÇİM KARARI ALSIN. ORTAK ADAY TEK ADAY KAZANACAK ADAY”

Cumhur İttifakı’nı destekleyen gazetecimsi, akademisyenimsi arkadaşların 24 saat ayaklarını yere vurarak ‘Hadi hadi’ dedikleri Cumhurbaşkanı adayı meselesi var. Üçüncü adımda onu kararlaştıracak masa. En son bildiriye koyduk biz. Sayın Erdoğan çok merak ediyorsa seçim kararı alsın bizde üç gün içinde açıklayalım. Ortak aday, tek aday, kazanacak aday.

“MASANIN CUMHURBAŞKANI ADAYINI SEÇECEĞİNİ İLAN EDEN KILIÇDAROĞLU”

Kapsayıcı olacak, kutuplaştırmayacak, ciddi bir devlet deneyimi olacak, çılgın olmayacak, gece rüya görüp ertesi gün onları hayata geçirmeye çalışmayacak. Bu ülkeyi tekrar demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, yandaş kayırmanın dışına çıkmaya, şeffaflığın önemine inanmış bir arkadaşımız olacak. Ve de kazanacak.

Parlamenter sistemi konuşacağımız son seçim. Masayı kuran sayın Kılıçdaroğlu. Hepimizi masanın etrafına davet eden kendisi. Bu masanın cumhurbaşkanı adayını seçeceğini de ilan eden kendisi. Bizde olumlu baktık, yanında durduk.

Kaybedersek parlamenter sistem bir daha bu konuşulmayacak. Kararnamelerle yürütülecek bir ülke olacak. Erdoğan’ın son seçimi. Bir daha sayın Erdoğan aday olmayacak, olamayacak. Bu anlayış üzerinden dişini sıka sıka duran bir insan topluluğu olacak. Biz biliyoruz ki AK Parti’nin adayı seçilmeyecek.

TELE1’E VERİLEN CEZA

Yazık işte. İstibdat yasası çıktı biz onla ilgili bizzat ben vekil olmadığım için katılamıyorum ama mücadele ettik. Üç grup konuşmama sırf bu yasayı konuştuk. Daha önce karartılan Halk TV olsun TELE1 olsun muhalefetin temsilcilere nefes aldıran bu alanların hep kapatılmalarına karşı hep devreye girdik bizzat aradık dayanışma söz konusu oldu ama hiçbir kıymet harbiyesi yok. Asıl beyfendilerin her birimizin dikkat etmesi gereken şey şu o da seçimin kazanılması lazım.

(İYİ Parti’nin RTÜK üyeliği) Sayın Şentop’a  yazdılar bakalım ne olacak. Meclis Başkanı’nın organize etmesi gerek şey. Hukuk demokrasi kurallar bizim hakkımızı gösteriyor. Burada bir gasp var. TELE1’in kapatılması bizimle ilgili bu mevzu bir gasp. Bütün bunların tamamı kararnameler cumhuriyetidir. Partili cumhurbaşkanlığı meselesidir. Elbette takip ediyoruz. Ama sonuçta yaptırabiliyor muyuz? Hayır bunun anlamı ne? Demokrasi attya gitti. Seçimi kazandığımızda herkes nefes alacak. O yüzden odaklanacağız yer seçimi kazanmak”

“CHP’YE DESTEK VERENLERE ŞIMARIKLIK ÇÖKTÜ”

Buraya dikkatli bir kullanmaya çalışıyorum ama herkes üzerine alınsın. Sadece siyasi değil birçok insan var. Hepimiz izliyoruz zaman zaman izleyip etkileniyoruz. Herkes üzerine alınasın. CHP’ye destek verenlere bir şımarıklık çöktü. Siyasilerden değil, medya yüzlerinden bahsediyorum. İktidarı biz kazandıralım ama tamamını CHP tanzim etsin istiyorlar. Bir arkadaş ipin ucunu o kadar kaçırdı ki bizim partimizim il ve ilçe teşkilatlarımızın kirasını CHP’nin ödediğini söyledi. ”

 

Akşener’den Erdoğan’ın ‘çocuk’ talimatına tepki!