Malumunuzdur ki, aylardır Altılı Masa denen ucubeyle meşguldük. Bu masa kafalarına isteği gün toplanıp, güya plan ve programla bu memleketi kurtaracaklardı. Velakin bu işin lideri kim olacak sorusuna bir cevap bulamadılar. İddia o ki, bu liderin kim olduğu açıklanırsa, o lideri paçavraya çevirirlermiş. Bu yüzden lider parçalanmasın diye saklanıyormuş. Velakin bizim bu ucube masada akıl erdiremediğimiz bir mes’ele vardı ki, işte işin bu noktada keşmekeşe varacağını düşünmekteydik.
O mes’ele şudur ki, Altılı Masa altı siyasi partiden meydana gelmekte idi. Ve bu altı parti şöyle diziliyordu. Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi, İyi Parti.
Biz bu teşekküle baktığımızda acizane, bu altı parti nasıl bir araya geldi, bu işi çözemedik. Bu işi çözemememizin sebebi hakikat indi ve şahsi değildir. Biz bu hadiseye her türlü indi ve şahsi ve fikirlerden müstesna, tarihi, biyolojik, embriyolojik vasıtalarla intikal edip, sureta hakikatı tebcil ve teşhir ederek hakikat neyse tebessüs olsun gaye ve hedefini istimal ettik. Bu istimal neticesi şudur ki, bu Altılı Masayı teşkil eden işbu beş parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi, İyi Parti demokrasiye inanmış, hürriyetperver, insan haklarını ve düşünce hürriyetine inanmış teşkilatlardır. Bu beş parti hasbelkader, bizatihi ve geleneksel olarak ilerici partilerdir. Ve yine malumdur ki bu beş parti halkın inancına ve örf ve adetlerine saygılıdır. O zaman sormak lazım gelmez mi, bu ilerici beş partinin yanında Cumhuriyet Halk Partisi nasıl yer alabilir.
Malumunuzdur ki bu partinin karakteri ve cibiliyeti bozuktur. Bu partinin, yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin özgürlükten anladığı anarşidir. Bu parti, insan hakları diye türbanı yasaklamıştır. Ayrıca bu parti ekmeği bile vesikaya koymuş buna karşı Kıbrıs’ı ve Adaları Yunan’a vermiştir. İlaveten söylemek lazım gelir ki halkın inanç ve adetlerine yabancıdır.
İşte biz bu sebebi ve neticelerle, ilerici beş partinin nasıl oldu da gerici Cumhuriyet Halk Partisi’yle alakalı bir teşebbüse ortak oldular.
Aklıselimle sağduyunun galip geleceği günü sabırla bekledik.
Nihayet nitekim sayın Meral Akşener tarih şuuru ile uyanıp, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Stalinist uygulamasını gördü.
Eğer, sayın Akşener birkaç gün geç kalsaydı Cumhuriyet Halk Partisi Stalinist bir metodla beş partiyi yutacak ve Türkiye’de dikta rejimini kuracaktı.
Sayın Akşener tarih şuuruyla ve tarihten gelen bir kuvvetle uyandı ve yavrusunu… Vatanını koruyan bir dişi kurt gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin menfur planını bozdu. Böylece sayın Akşener altın harflerle tarihe yazıldı. Ve Türkiye pırıl pırıl oldu.