AKP’nin İzmir adayı Zeybekçi’den ‘ithal aday’ açıklaması: Soyadıma bakın…

Yayın tarihi: 25 Şubat 2019 Pazartesi 7:25 pm - Güncelleme: 25 Şubat 2019 Pazartesi 7:25 pm

İZMİR’de Ege Bölgesi Sanayi Odası meclis toplantısına katılan AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci, ithal aday eleştirilere yanıt verdi. Zeybekci, merkezi İzmir’de olan bir şirketin sahibi olduğunu belirterek, “Bana karşı siyasi nezaketsizlikler yapılıyor” dedi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Şubat ayı olağan meclis toplantısı eski Ekonomi Bakanı ve AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Zeybekci, sanayicilere yaptığı konuşmada seçileni seçenden ötürü hoşgördüğünü belirterek bu milletin iradesine duyduğu saygıdan ötürü seçilmişlere saygı gösterdiğini ifade etti. İzmir’in Türkiye’nin en değerli varlığı olduğunu kaydeden Zeybekci, adaylığını açıkladığı 27 Kasım’dan bu yana kentte bir çalışma seferberliği başlattığını belirtti.
SİYASİ NEZAKETSİZLİK VURGUSU 
Konuşmasına İzmir için projeleri anlatarak devam eden Zeybekci, ulaşımla ilgili yatırımlardan örnekler vererek İzmir’de hangi raylı sisteme binilirse binilsin en fazla iki aktarmayla havaalanına ulaşabileceğini kaydetti. Gaziemir caddesinin üzerine iki alternatif bypass yapacaklarını anlatan Zeybekci, “Bütün modern şehirlerde tren istasyonu şehrin merkezidir. Biz Kemalpaşa’dan gelecek hattı 2 tünelden 4 tünele çıkardık. İzban ile birlikte tren yolu ve metro tren hattı Alsancak’a ulaşmalı” dedi. Çeşme’de yapımı devam eden Ekrem Pakdemirli Havalimanı’nın hava sporları anlamında bir merkez olarak katma değeri yüksek bir havalimanı olacağını kaydeden Zeybekci, “İlk etapta 6 balıkçı limanı yapılacak. Bütün deniz ürünlerinde İzmir merkez olmalı. Önce işleme sonra paketlenmesi ve sevkiyatıyla ilgili merkez haline gelmeli. Artık ihracatın yüzde 50’si hava kargoyla yapılacak. İzmir bu anlamda en avantajlı şehir” diye konuştu. Meclis üyelerine kendi hayatından da bazı kesitleri anlatan Nihat Zeybekci şöyle devam etti:
“Bu kardeşiniz köklü bir aileden gelip de sanayici olmadı. Rahmetli annemle tütün tarlasına giderdim. 7 yaşında ilk yövmiyemi kazandım. Tütün tarlasında fide dağıttım su dağıttım. Bu aziz millet o amelenin çocuğunu devlet parasız yatılı okullarında okutarak bir noktaya getirdi. 1993 yılına kadar çok iyi maaşlarla çalıştım. Türkiye’nin milli geliri 1500 dolar civarındayken bugünkü parayla 10 bin mark kazanıyordum ayda. Bir gün kendi işimi kurmaya karar verdim. Herşeyimi yeni işime yatırdım 16 kişiyle başladım ve 2002 yılında Türkiye’nin ilk bin şirketinden biri oldu. İzmir’deki işlerimizle ilgili sanayi odası, ticaret odası, ihracatçılar birliği üyesiyim. En nazik şekilde söyleyebileceğim şekliyle bana karşı siyasi nezaketsizlikler yapılıyor. İthal diye söyleyenler soyadımı güzelce okusalar anlarlar. 2004’den beri İzmir’de 540 kişinin istihdam edildiği merkezi İzmir’de olan bir şirketin emanetçisiyiz. İzmirliliğimizi en iyi oda başkanları bilirler diye düşünüyorum.”