Devlet hastanelerinde sağlığa erişim her geçen gün zorlaşıyor. Muayene randevusu için aylarca bekleyen vatandaşlar için tahlil ve tetkiklerin ardından da ha da sancılı bir süreç başlıyor. Yurttaşlar, bazı sağlık hizmetlerine erişemediklerini belirterek, 1 yıl sonrasına endoskopi, kolonoskopi günü veriliyor. Hani sağlıkta çağ atlamıştık” yorumunu yapıyor.
AKP iktidarının sağlık alanında gerçekleştirdiklerini iddia ettiği ‘reform’ ve ‘yenilikler’ havada kaldı. Vatandaşlar, devlet hastanelerinde randevu bulmakta zorlanırken, tedaviye erişim her geçen gün daha da sancılı bir sürece dönüşüyor.
Birgün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre, yurttaşlara, bazı tetkikler için devlet hastanelerinden 1 yıl sonrasına randevular verilirken, muayene olabilmek için ise özellikle bazı branşlarda 1, 2 aydan önceye randevu bulunamıyor.
BAZI BRANŞLARDA RANDEVU BULABİLMEK OLANAKSIZ
Cildiye gibi bazı branşlarda ise randevu bulmak neredeyse imkansız. Geçtiğimiz günlerde de Gaziantep'te bir hastaya 1,5 yıl sonrasına kolonoskopi randevusu verildiği ortaya çıkmıştı. Parası olan özel hastanelerde tedavi olurken, parası olmayan ise borç ya da kredilerle özel hastanelerden hizmet almaya çabalıyor.
KUR KRİZİ SAĞLIK ÖDEMELERİNİ ARTIRDI
Öte yandan iktidarın hatalı politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik kriz, kurdaki artışı da beraberinde getirdi. 15 kalemde katkı katılım payı, tıbbı malzemelerin yurtdışından ithal edilmesi ve döviz kurunda yaşanan artış sebebiyle vatandaşların cebinden sağlık için çıkan para katlandı. Yurttaşlar “Randevu bulmakta zorlanıyoruz, bulsak bile tetkik istendiğinde bu kez aylarca hatta yıllarca beklemek zorunda bırakılıyoruz” sözleriyle iktidara sitem ediyor.
KAMU HASTANESİNDE 1 YIL SONRAYA RANDEVU
Kendilerine 1 yıl sonrasına endoskopi randevusu verildiğini belirten Rahmi Karababa, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Eşimin midesinde ağrısı vardı. 1,5 ay önce zor bela hastaneden randevu bulduk. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittik. Doktor muayene etti ve endoskopi istedi. Endoskopi randevusunun 2023’ün Kasım ayına verildiğini gördüm. 'Bu randevu erken olmuş' dedim. Sonrasında özel hastaneye giderek endoskopiyi yaptırmak durumunda kaldık" dedi. Karababa, özel sağlık kurumlarının da fiyatlarına dikkat çekerek “Özel hastaneye bin 800 TL verdim, çünkü 1 yıl bekleyemezdik, mecbur kaldık"
“DÖVİZE ENDEKSLİ TARİFE YÜZÜNDEN BİN 800 LİRA EK ÖDEME YAPTIM”
Mesane kanseri hastası Umut Şener ise hastalığı nedeniyle ürostomi (içinde idrarın toplanmasını sağlayan özel yapılmış bir torba) kullandığını, raporlu kullandığı bu malzemeye her geçen gün daha fazla katkı payı ödediğini söylüyor. Şener, "Ömür boyu kullanmak zorunda olduğum ürostomi torbası için en son bin 800 lira ek ödeme yaptım. 2 ayda bir, dövize endeksli tarife. Her aldığımda fark ücreti daha da artıyor. Hastalığım nedeniyle çalışamıyorum, artık ne yapacağımı bilemiyorum. Hastanelerden randevu almak zaten çok zor. Tedavi olamıyoruz, sağlıkta geriye gidiyoruz" ifadelerini kullandı.
“BEKLEMEK RİSK DOĞURUR”
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, sağlıkta yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan şöyle konuştu: “Hastalar bir yandan randevu alamazlarken, bir yandan da kimi alanlarda çok uzun sürelere, birtakım görüntü yöntemleri, endoskopik yöntemler için çok uzun sürelere randevu alabiliyorlar. Çağ atlama değil, çağın dışına doğru sürüklenen bir sağlık sistemimiz var”
Mevcut durumdan hekimlerin de mutsuz olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hiçbir hekim, hastasını bir yıl bekletmek istemez. Ama kimi branşlarda alet, tıbbi malzeme gibi birtakım donanımlarda o kadar büyük eksiklikler var ki hekim meslektaşlarımızın da elinden bir şey gelmiyor ne yazık ki. Ayrıca hastalar da tabii çok ağır risklere maruz kalıyorlar. Bir insanın tanısının bir yıl gecikmesi çok ağır, hayati sonuçlara yol açabilir. Randevu almak zor. Randevu aldıktan sonra hekimle görüşebileceğiniz süre de beş dakika ile sınırlı. Sağlık sistemi çağdışı yola doğru sürüklenmekte. Ayrıca tıbbi ve medikal malzemleler malzemeler de dövize endeksli. Kur arttıkça bu ürünlerin de fiyatı katlanıyor. Elbette tüm bunlar halkın sağlığı için çok büyük bir tehdit oluşturuyor. Hekimlerin tedavi etme hakkını, hastaların da tedaviden yararlanma hakkını engelliyor. İnsanlar kamu hastanelerinde çare bulamayınca özele mecbur bırakılıyor, yoksullar yine tedaviye ulaşamıyor. Yoksulluk da şiddeti de besliyor."
“ANJİYO İÇİN DE DURUM BENZER”
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Cegerğun Polat ise vatandaşın yaşadığı sorunlara ilişkin şunları kaydetti: “Bu durum hastanın tanısının konulamaması ve fiili olarak da aslında hastaya ‘kendi işini kendin hallet’ denilmesidir. Bir yıl sonrasına endoskopi randevusunu bekleyecek bir hasta yok. İster istemez özel hastaneye gidecek. Kardiyoloğum ve anjiyografiyle ilgili de randevular da böyle. Hayati kritik durumlar. Hasta borç bulup, ya da kredi çekip tedavisini olmak zorunda kalıyor. İlaçlarda da benzer sorun var."
RANDEVUSUNA GİTMEYENE YAPTIRIM GELDİ
Öte yandan Sağlık Bakanlığı, randevu sisteminde yaşanan yoğunluğu engellemek adına yeni bir hamle yaptı. Bakanlık, hastane randevularına gitmeyenlerin, randevu talebini iptal etmemeleri durumunda yaptırım uygulayacağını açıkladı. Buna göre, randevusuna gitmeyen yurttaşlar, 15 gün boyunca aynı bölümden randevu alamayacak. Bakan Fahrettin Koca, her 4 randevudan birine gidilmediğini, yoğunluğun nedeninin bu olduğunu savunmuştu.
https://tele1.com.tr/hastane-randevusunu-iptal-etmeyene-yaptirim-758849/