AKP’li vekilin evinde ölü bulunan Kadirova’nın ağabeyi konuştu… ‘Taciz iddiası’

Yayın tarihi: 26 Eylül 2019 Perşembe 9:45 am - Güncelleme: 26 Eylül 2019 Perşembe 11:44 am

AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde çalışan 23 yaşındaki Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın ölümüne ilişkin intihar açıklaması yapılırken Nadira Kadirova’nın ağabeyi Muhammed Ali, Atilla Güner’İn RS FM’deki programında kız kardeşinin ölmeden bir gün önce bir arkadaşına çalıştığı evde tacizine uğradığını anlattığını iddia etti.

Bir yıldır evinde çalışıyordu! AKP’li milletvekilinin silahı ile intihar etti

AKP İstanbul Milletvekili, emekli general Şirin Ünal’ın Ankara’daki evinde çalışan 23 yaşındaki Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın pazartesi akşamı milletvekilinin tabancasıyla yaşamına son verdiği iddia edildi.

Kardeşinin cenazesini çarşamba akşamı uçakla Özbekistan’a götürmek üzereyken Atilla Güner’in sorularını yanıtlayan Nadira Kadirova’nın ağabeyi Muhammed Ali, şunları anlattı:

“Olay 23 Eylül’de 20:48’de gerçekleşti. Şirin Ünal beni aradı olaydan 5 dakika önce. Evde silahın kayıp olduğunu söyledi. Acaba (kardeşin silahı sana mı getirdi) diyecek sandım. Nadira’nın silahla kendini odaya kilitlediğini söyledi. O an anladım. Arkadan kızının sesi geliyordu odanın kapısına vuruyordu bağırıyordu. Telefon kapandı birden. Hemen taksiye atladım Çayyolu’ndaki eve gittim. Ama ben gittiğimde silah ateşlenmişti. Dedim ‘Kardeşim nerede?’. Polis hastanede olduğunu söyledi. Benim cebimde beş kuruş para yoktu. Şirin Bey, ‘Sıktı kendine’ dedi. Polis bana 50 lira verdi. Hastaneye geldim. ‘Beni içeri sokun’ dedim. ‘Ben her şeyiyim onun’ dedim. ‘Babası onu bana emanet etti’ dedim. Doktor geldi ‘Başın sağ olsun’ dedi. O anda bittim ben. Doktorun ayağına yıkıldım.”

TACİZ İDDİASI

Ağabey Muhammed Ali, “Leyla diye bir arkadaşıyla konuşmuş. Bunu bana kardeşim öldükten sonra söylediler. Kız kardeşim o kadar ağlamış ki, kardeşim gece 2’ye kadar konuşmuş. Ne oldu, anlat bana demiş Leyla. Ondan sonra Leyla demiş, odama girdim, Şirin Ünal’ın hasta hanımına bakıyordu kız kardeşim. Leyla demiş, ben hanımına bakıyorum, odama girdi, kilitledi, arkamdan sarılmaya başladı diyor, Şirin Ünal Bey diyor. Evet, o doğru mu bilemiyorum. Allah bilir ama telefon konuşması var, Özbek dilinde kayıtlarda vardır, çıkarılabilir. Ben abimin gözüne nasıl bakacağım, ben mektup yazarım, evi de yakarım kendimi de öldürürüm demiş Leyla Hanımefendiye” dedi.

KENDİNİ VURACAK CESARETİ YOKTU

Muhammed Ali, kardeşinin Türkiye’de üniversite okuyup evlenmek istediğini, birçok hayali olduğunu anlattı:

“Kardeşimi ben çok iyi biliyorum. İlaç kullanacak bir durumu sıkıntısı yoktu. Kendini vuracak cesareti yoktu. 23 yaşında bir kız, silahı bulup alıp da şarjörü takıp vurmasının imkanı yok. Başına sıkmamış, sol göğüs kalbin biraz üstüne sıkılmış. Konsolosluk bana ‘Kardeşinin biraz masrafı olacak’ dedi. Şirin Ünal’ın şoförü ‘Ben karşılayacağım’ dedi. 1450 dolar Nadira için, 482 dolar da benim için bilet kesildi. Şu an yoldayız havalimanına gidiyoruz. Anneme ‘öldü’ diyemedim. ‘Yoğun bakımda’ dedim. Amcamı aradım ‘Kardeşim gitti, melek göçtü’ dedim.

Nadira’nın çok umutları vardı. Türkiye vatandaşı olmak istiyordu. Türkiye’de üniversite okumak istiyordu. Özel dersler alıyordu. Üniversiteye hazırlanıyordu. ‘Türkiye’de evleneceğim’ diyordu. Çok umutları vardı bu hayatta. (RS FM)