Haber

AKP'li Külünk 'FETÖ' iddiasında bulundu, YÖK üyesi yanıt verdi: Hesaplaşacağız

AKP MKYK üyesi Metin Külünk, eski Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü ve YÖK üyesi İlker Hüseyin Çarıkçı hakkında 'FETÖ' iddialarında bulunarak YÖK Başkanı Erol Özvar'a yüklendi. Çarıkçı, iddialara yanıt vererek Külünk'le yargı önünde hesaplaşacağını söyledi.

AKP MKYK üyesi Metin Külünk, sosyal medya hesabından birtakım iddialarda bulunarak YÖK Başkanı Erol Özvar'a yine 'FETÖ' iddiaları üzerinden yüklendi.

KÜLÜNK: HAKKINDA 'FETÖ İLE İLTİSAKLI OLMA' İDDİASI BULUNMAYAN ADAY BULAMADINIZ MI?

Eski Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü ve YÖK üyesi İlker Hüseyin Çarıkçı hakkında 'FETÖ' iddialarında bulunan Külünk "Sayın YÖK Başkanı @erolozvar’a soruyoruz" şöyle yazdı: 1) Hakkında FETÖ üyeliğinden mahkumiyet kararı verilen Süleyman Demirel Üniversitesi eski Rektörü Hasan İBİCİOĞLU’nun; SDÜ Rektörü olarak görev yaptığı 10.05.2011-15.05.2015 tarihleri arasında, 09.01.2012-25.06.2013 tarihleri arasında İletişim Fakültesi Dekanlığı görevini yürüten, ayrıca 08.06.2011 tarihinden itibaren rektör danışmanlığı, akademik ve idari insan kaynakları yapılanmasına sağladığı katkıdan dolayı Hasan İBİCİOĞLU tarafından kendisine Teşekkür Beratı verilen İlker Hüseyin ÇARIKÇI’nın, Hasan İBİCİOĞLU’nun 2011 yılında rektörlük seçim sürecinde oluşturulan komitenin kurucusu olduğu, Hasan İBİCİOĞLU’nun seçilebilmesi için adeta kapı kapı dolaştığı, FETÖ’nün SDÜ’de örgütlenmesine, SDÜ’nün FETÖ’nün adeta üssü haline gelmesine en fazla katkı sağlayan kişilerden birisi olduğu, bundan dolayı 2015-2023 yılları arasında SDÜ rektörü olarak görev yaptığı dönemde hakkında; FETÖ ile üyelik, iltisak ve irtibatlı olduğu, Fetöcüleri koruduğu, Fetöcülerin kadrolaşmasına imkan verdiği, SDÜ’deki üst düzey Fetöcülerin yurt dışına kaçmasına göz yumduğu iddiaları ileri sürülmüştür. FETÖ iltisaklı bir dernekten İlker Hüseyin ÇARIKÇI’nın banka hesabına para transferi yapıldığına ilişkin bir devlet kurumunun tespitine rağmen kim ya kimler İlker Hüseyin ÇARIKÇI’yı korumuştur. Adı geçen kişi hakkındaki söz konusu iddiaların, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca 2015 yılında başlatılan FETÖ soruşturması sonucunda verilen “kovuşturmaya yer olmadığı” kararına atıf yapılarak, kapatıldığı iddia edilmektedir. İlker Hüseyin ÇARIKÇI’nın, bu şekilde 8 yıl rektörlük yapmasına imkan sağlandıktan sonra 01.08.2023 tarihinde YÖK Üyesi olarak atanmasına ne dersiniz? YÖK Üyesi atayabilmek için hakkında “FETÖ ile iltisaklı olma” iddiası bulunmayan aday bulamadınız mı?

'BU TESADÜF MÜ?'

İlker Hüeyin ÇARIKÇI’nın rektörlük yaptığı dönemde rektör yardımcılığını yapan ve Fetö’nün Arnavutluk’taki Epoka Üniversitesi’nde Dinler Arası Uzlaşma Konferansına katıldığı iddia edilen Mehmet SALTAN’ın, İlker Hüseyin ÇARIKÇI’nın yerine SDÜ rektörü olarak atanmasına ne dersiniz? Bu tesadüf mü? FETÖ’nün SDÜ’deki hakimiyetini sürdürmesine fırsat vermek mi?

ÇARIKÇI'DAN YANIT: YARGI ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIZ

Külünk'ün hedefindeki Çarıkçı sosyal medya hesabından iddialara yanıt vererek Külünk'le yargı önünde hesaplaşacağını söyledi. Çarıkçı'nın yanıtı şu şekilde: "Metin Külünk adlı kullanıcının saat 12.50 itibariyle bu mecrada yaptığı paylaşımda şahsımı, YÖK Başkanı Sayın Erol Özvar’ı itham eden ve üst düzey kamu görevlilerinin atama yetkisine haiz Sayın Cumhurbaşkanımızı zan altında bırakacak ifadeleri üzülerek öğrenmiş bulunmaktayım. Bu paylaşımda gerçeklerin kasıtlı bir şekilde saptırıldığı ve iftira niteliği taşıyan hususlar olduğu açıktır. Bu konuda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiği düşüncesi ile yalan yanlış ve bir kısmı iftira niteliği taşıyan ifadelere cevaplarım şu şekildedir: 1- SDÜ İletişim Fak. Dekanlığı görevi yürüttüğüm doğrudur. İletişim Fakültemizin kurucu dekanı olma görevini 1 yılı aşkın bir süre yürüttüm. Ancak dekanlık görevini FETÖ yapılanmasına ve o tarihte görevde olan rektöre tepki olarak Haziran 2013 tarihinde istifa ederek sonlandırdım. İstifa tarihim dikkate alındığında bu tarihin 17-25 Aralık 2013 (FETÖ’nün yargı üzerinden darbe teşebbüsü tarihidir) öncesinde olduğunu dikkatlere sunmak isterim. Bilinçli bir şekilde hakkımdaki tarihleri en ince ayrıntısına kadar bilen ve fakat gerçekleri gizleyen bu müfteri kişi/kişiler ile yargı önünde her şekilde hesaplaşacağımı ifade etmek isterim. 2- Şahsıma FETÖ mahkumu eski rektörün verdiği iddia edilen Teşekkür Beratı, her türlü idari görevlerimden ayrılmamdan yaklaşık 2 yıl sonra ve şahsımın FETÖ mahkumu İbicioğlu’nun karşısına rektör adayı olarak çıkışımdan sonra (2015 yılında) verildiği görmezden gelinmektedir. Şahsımı yıpratma amaçlı uydurulan ve sadece verildiği yerel basına açıklanmış olan böyle bir Teşekkür Beratı yoktur ve verilmiş olsa bile kabul etmeyeceğim de ortadadır.

'İDDİASINI İSPAT ETMEZSE MÜFTERİDİR'

3- FETÖ mahkumu eski rektörün 2011 yılında seçilmesini sağlamak üzere kurulmuş olduğu söylenen komitenin kurucusu olduğum yönünde Metin Külünk iftira atmaktadır. 2011 yılında Doçent olarak SDÜ’de çalışmaktaydım. Metin Külünk’e bu iftira nitelikli iddiaları taşıyan kişilerin kim ya da kimler olduğu pek çok kişinin malumudur. Böyle bir komitenin kurucusu olduğumu ifade eden Metin Külünk’ün iddiasını ispat etmesi gerekir. Aksi takdirde müfteridir.

'ESAS AMAÇ CUMHURBAŞKANIMIZIN ATAMALARINI ZAN ALTINDA BIRAKMAK'

4- Metin Külünk’ün görmediği/görmezden gelmek istediği husus şudur:Mel’un 15 Temmuz darbe teşebbüsünden çok önce Isparta merkezli FETÖ operasyonu yapılmış ve Şubat 2016 tarihinde üniversitenin FETÖ yapılanması başta olmak üzere pek çok üyesi tutuklanmış ve akabinde yargılanmıştır. Bu süreçte kasıtlı bir şekilde ismim yukarıda belirtilen komite ile ilişkilendirilmeye çalışılmış, yargı bu iddiaları değerlendirmiş ve hakkımda Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar vermiştir. Müfteri Metin Külünk yargıyı da kasıtlı bir şekilde zan altında bırakma amacı güden bu iddiaları yeni bir şey imiş gibi tekrar kamuoyunun gündemine getirmeye çalışmaktadır. Hakkımda Kovuşturmaya gerek olmadığına dönük kararı veren sayın Savcı hala aktif görevdedir ve Isparta’da çalışmaktadır. Anlaşılan müfteri Metin Külünk kendisini yargının da üstünde görmektedir. Aslında esas amacın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan atamaları zan altında bırakmaya yönelik olduğu tüm kamuoyunun malumudur.

'KASIT BELLİ'

5- Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 1 Ağustos 2023 tarihinde YÖK üyeliğine atama işlemim için “FETÖ ile iltisaklı başka adam mı yoktu?” şeklinde değerlendirmesi Metin Külünk’ün saldırganlığının açık bir göstergesidir. Metin Külünk’ün YÖK üyelerinin atama işleminin YÖK Başkanı tarafından değil doğrudan sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapıldığını bilmiyor olması mümkün değildir. Kasıt bellidir. 15 Mayıs 2015 ve 26 Temmuz 2019 tarihlerinde iki kez rektör olarak atandım. 8 yıl SDÜ’de rektörlük yaptım. Rektör atama işlemlerim sayın Cumhurbaşkanımız tarafından gerçekleştirilmiştir. Yıpratılmak istenen şahsım değil doğrudan Cumhurbaşkanımızdır. Bu müfteriler ile yargı önünde hesaplaşmak benim için bir zevk olacaktır.

'FETÖ'CÜLERİN OYUNUNA GELMEMESİNİ ÖNERİYORUM'

6- Metin Külünk’ün iddialarından bir diğeri de Eğirdir ilçemizde FETÖ iltisaklı derneklerde eğitim vermiş olduğum şeklindedir. Ben Yönetim ve Organizasyon hocasıyım. Alanım ile ilgili sadece Isparta Ticaret ve Sanayi Odası ile yapılmış olan protokol kapsamında (2012 öncesinde) ‘Girişimcilik’ eğitimleri verdim. Metin Külünk açıkça kafa karışıklığı yaşamaktadır. Kendisine iletilen bilgiler yalan ve yanlışlarla doludur. Sözü edildiği gibi Eğirdir ilçemizde bir eğitim faaliyetine katılımım olmamıştır. Metin Külünk üniversiteler ve yükseköğretim konusunda doğruyu yanlışı birbirine karıştırmakta ve kamuoyunu yanlış yönlendirmektedir. Kendisine bilgi taşıyan ‘marka’ destekli kolu kanadı kırık kuşlara itibar etmemesini, FETÖ ile mücadele ediyorum derken FETÖ’cülerin oyununa gelmemesini öneriyorum. Son olarak Pazartesi günü bu iftiralarla alakalı Metin Külünk adlı şahsı Mahkemeye vereceğimi tüm kamuoyuna ifade etmek isterim."

SALTAN'DAN DA YANIT

Çarıkçı’nın ardından Külünk’e bir diğer yanıt ise Süleyman Demirel Üniversitesi rektörü Mehmet Saltan’dan geldi. Saltan da paylaşımında, şunları dedi: “Külünk, şahsımın Arnavutluk’ta düzenlendiği söylenen Dinler Arası Uzlaşma Konferansına katıldığımı iddia etmektedir. Ben adı geçen konferansa katılmadım. Bu ima ve iftiralarına karşılık mahkemeye gideceğim. Kendisi bu iddiasını mahkeme huzurunda ispat etmekle yükümlüdür.”