Pendik Belediyesi’nin AKP’li Başkanı Ahmet Cin'in, 2021 yılından bu yana “Pendik Belediyesi Ana Hizmet Binası” adı altında inşa ettirdiği yavru sarayın maliyetinin 1 milyar TL olduğu ortaya çıktı.
Birgün'den İsmail Arı'nın haberine göre, Pendik Belediyesi, 2021 yılından bu yana belediye binası için üç ayrı ihale yaptı. 2021’deki ilk ihale ile 136 milyon 250 bin, 2023’teki ihale ile de 289 milyon TL’lik sözleşmelere imza atıldı. 10 Ekim 2024’te düzenlenen üçüncü ihalenin ise sonucu henüz açıklanmadı.
2025’TE TAMAMLANACAK
Belediye binasına 1 milyar TL harcanmasına tepki gösteren Pencik Belediye Meclisi’nin CHP’li Üyesi Avukat Onur Uğurdan, “Yeni belediye binasının yapım süreci ve maliyetleri tam anlamıyla bir skandaldır. İlk olarak 2021 yılında 136 milyon 250 bin TL bedelle ‘anahtar teslim götürü bedel’ şeklinde ihale edilen proje, yüklenici firmanın işi tamamlayamaması üzerine feshedildi. Ardından aynı proje, belediyenin kendi iştiraki olan Penyapsan’a 289 milyon TL bedelle verildi. Ancak bu da yeterli olmamış olacak ki Performans Programı’nda binanın tamamlanması için 2025 yılı hedeflenmiş ve toplam maliyetin 1 milyar TL olduğu belirtilmiştir” dedi.
"İSRAF BELEDİYECİLİĞİNİN BİR ÖRNEĞİ"
“Bu maliyet artışı ve projenin sürekli ertelenmesi, kamu kaynaklarının nasıl israf edildiğinin açık bir göstergesidir” ifadelerini kullanan CHP’li Uğurdan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşın vergileriyle finanse edilen bu projede şeffaflık ve hesap verebilirlikten eser yoktur. Maliyetlerin neredeyse on katına çıkması, belediyenin finansal yönetimindeki ciddi zafiyetleri ortaya koymaktadır. Pendik gibi sosyo ekonomik seviyesi düşük, nüfusu yüksek olan bir ilçe için tabiri caizse bir saray inşa etmek açık ve net şekilde israf belediyeciliğinin bir örneğidir. Özellikle emeklilerimiz ve öğrenci kardeşlerimiz için bir çok faydalı yatırımlar yapılabilecekken bu denli bir mega bütçeyi binaya harcamak halktan kopukluğun en büyük göstergesidir. Gerçi bu halktan kopukluğu son yerel seçim çalışmalarında da açıkça gördük. Pendik’te pazarlara dahi inemediler, halkla bir araya gelmekten imtina ettiler. Dolayısıyla biz bu sözde itibardan tasarruf olmaz yaklaşımına karşıyız.”
