AKP’li Aktay: Üniversite mezunları hoşnutsuzluk kaynağı haline geliyor

Yayın tarihi: 13 Aralık 2021 Pazartesi 12:58 pm - Güncelleme: 13 Aralık 2021 Pazartesi 12:58 pm

AKP Siirt Milletvekili Yasin Aktay, kaleme aldığı yazısında üniversite öğrencilerini ‘hoşnutsuzluk kaynağı’ olmakla suçladı. Aktay, öğrencilere üniversite okumayı değil genç yaşta meslek edinmeyi ‘öğütledi’.

AKP Genel Başkan Danışmanı ve Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Yeni Şafak’ta kaleme aldığı yazısında üniversite öğrencilerini hedef aldı. “Atölye işçisi bulunamıyor ama mühendis kadrosuna onlarca müracaat oluyor” diyen Aktay, hayata atılmayı ve üniversite okumamayı tembihledi.

“HOŞNUTSUZLUK KAYNAĞI OLUŞTURUYORLAR”

Aktay, “Ekonomi sadece ekonomi değildir” başlıklı yazısında üniversite mezunlarının yüksek talepkarlıklarıyla toplumda hoşnutsuzluk kaynağı oluşturduklarını söyledi. Aktay, “Üniversite mezunları, statüsünün altında bir unvanla çalışmaya razı olmuyor.” dedi. Eğitimde dile getirdiği sorunlardan sistemi değil de öğrencileri sorumlu tutan Aktay, “Eğitim yoluyla edinilen mesleklerin ihtiyaca göre dağılımında çok ciddi sorunlar yaşamaya başladık. Sanayinin aradığı nitelikli teknisyen, atölye işçisi bulunamıyor ama bir mühendis kadrosuna onlarca müracaat olabiliyor” ifadelerini kullandı.

AKP’li Alpay Özalan’dan ‘yumruk’ savunması

Aktay’ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

“Sonuçta herkes, bilse de bilmese de yapsa da yapmasa da bir şekilde liseden mezun olduğunda ise üniversite kapısına da dayanması mukadder oluyor. Oysa bu mezunların önemli bir kısmı başarı seviyesi, kabiliyetleri, yatkınlıkları itibariyle üniversite okumak yerine meslek sahibi olup hayata oradan atılması gerekiyor.

Üniversite mezunu sayısı konusunda aslında Türkiye kendini yeterince kanıtlamış oldu, isteyince yapabildiğini ele güne de kendine de göstermiş oldu. Mevcut mezunların bugün bazı sıkıntıların kaynağı olsa da ciddi bir beşerî sermaye oluşturduğunda hiç kuşku yok. Sorun bu beşerî sermayenin bugün için gereğinden fazla olmasından kaynaklanıyor ve sermaye de olsa bahsettiklerimizin her biri birer insan. Beklentileriyle, talepleriyle, duygularıyla birer insan.

Bu çemberin kırılacağı bir yer de elbette iş ahlakı ve bunun üretim döngüsündeki, kalkınmadaki rolü boyutu. Kalkınma değerler eğitiminden bağımsız olarak düşünülemez. Kalkınmada ciddi bir motivasyon ancak ciddi bir değerler eğitiminden ve iş ahlakıyla sağlanabilir ki, bu konuda sorunlarımız bugün üzerinde durduklarımızın yanında aysbergin su altında kalan yanı kadar.”

RTE Üniversitesi’nde 500 milyon TL’lik bağış buhar oldu