AKP’de neler oluyor? ‘Kapalı kapılar ardında Erdoğan’a “paranoyak” denmeye başlandı…’

Yayın tarihi: 23 Aralık 2019 Pazartesi 3:15 pm - Güncelleme: 23 Aralık 2019 Pazartesi 3:15 pm

Hüseyin Linoğlu, FETÖ konusunda hassasiyet gösterenlere “paranoyak” denildiğini belirterek, “kapalı kapılar ardında FETÖ ile mücadelenin timsali Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da paranoyak dediklerini bildiğimiz için” şeklinde yazdı.

 

Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi yazarı Hüseyin Likoğlu, bugünkü köşesinde dikkat çeken ifadeler kullandı.

Bakanlıklarda birçok FETÖ’cünün tespit edilmesine rağmen, dosyalarının sümenaltı edilerek o isimlerle çalışılmaya devam edildiğini söyleyen Hüseyin Linoğlu, FETÖ konusunda hassasiyet gösterenlere “paranoyak” denildiğini belirterek, “kapalı kapılar ardında FETÖ ile mücadelenin timsali Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da paranoyak dediklerini bildiğimiz için” şeklinde yazdı.

Hüseyin Likoğlu’nun yazısı şöyle:

“Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadelede 15 Temmuz öncesinin kodlarına dönüş olduğuna ilişkin çok güçlü sinyaller gelmeye başladı. 15 Temmuz öncesi FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak için kullanılan üslubun çok yaygınlaştığını duyuyoruz. Birçok bakanlıkta FETÖ ile mücadele etmek için oluşturulan komisyonlar havanda su dövüyor. Görevini yapan nadir de olsa bazı komisyonların çalışmaları üst makamlara takılıyor. İmza atan olmayınca çalışmalar da sümenaltında kalıyor. Daha vahimi, tespit edilmesine rağmen, o FETÖ’cülerle çalışmaya devam ediliyor. Bazı bakanlıklarda “Bir daha FETÖ’cü dosyası görmek istemiyorum” deme cesaretini gösterecek üst düzey adamlar türedi.

“Amma taktınız bu Paralel Yapı’ya, siz de her şeyi Fetullahçılara bağlıyorsunuz, size göre herkes Fetullahçı” diyenler, 15 Temmuz’dan sonra biraz tırstı idiyse de zamanla tekrar ortaya çıkmaya başladı. 15 Temmuz’dan sonra “O Perinçekçi, bakmayın siz ona o ulusalcı, o din düşmanı olduğu için her şeyi FETÖ’ye bağlıyor. Kesin kripto” ifadeleriyle FETÖ konusunda hassasiyet dile getirenleri ekarte etmeye çalıştılar. Perinçekçi, ulusalcı, din düşmanı, kripto yaftası tutmayanlar yeni bir evreye geçti: “Paranoyak”… Evet, onlara göre her yerde FETÖ arayanlar paranoyak…

Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadelede eksikler gördüğümüz için evet, paranoyağız.

17-25 Aralık’tan önce ‘hoca efendi’ diyenlerin bugün en anti FETÖ’cü görünmelerinden dolayı evet, paranoyağız.

15 Temmuz öncesi yalpalayanların 15 Temmuz’dan sonra da hâlâ yollarını bulamadıklarını gördüğümüz için evet paranoyağız.

Samimi itirafçılar ihraç edilirken, inkâr edip sinsice gizlenmeyi başaranların hâlâ devletin ilgili kurumlarında cirit attığına tanık olduğumuz için evet, paranoyağız.

Samimi itirafçıları kapıya koyarken vicdanı sızlamayanların, kontrollü itirafçıları ve inkârcıları sistemde tutmak için nasıl vicdan yaptıklarına şahit olduğumuz için evet, paranoyağız.

Refere ettiklerinin FETÖ’cü çıkmasından hiç ıstırap duymayanların, hâlâ birilerini refere etmekte iştahının tükenmediğine tanık olduğumuz için evet, paranoyağız.

Sözde FETÖ’cü mağdurlar için döktükleri gözyaşının milyonda birini, FETÖ’nün yetim bıraktıkları için dökmeyenleri gördüğümüz için evet, paranoyağız.

15 Temmuz’un üzerinden 3,5 yıl geçmesine rağmen, pişmanlık duyan tek Fetullahçıya şahit olmadığımız için evet, paranoyağız.

Hâlâ mahkeme salonlarında gazi ve şehit yakınlarını tehdit etme cüretini gösteren darbeci hainlerin görüntülerine tanık olduğumuz için evet, paranoyağız.

15 Temmuz’dan sonra bile kamuya yapılan alımların içinde kritik görevler arasından hâlâ FETÖ’cüler çıktığı için evet paranoyağız.

FETÖ ile mücadele edilirken, Fetullahçı yöntemlerin kullanıldığını gördüğümüz için evet, paranoyağız.

15 Temmuz’dan sonra gerek TSK’da gerekse başka kurumlarda terfi ettirilenler arasında azılı Fetullahçıların çıktığını gördüğümüz için evet, paranoyağız.

Fetullahçı denilince gözlerin muhafazakârlara çevrilip, sanki FETÖ her yerde yokmuş gibi korunaklı alanlar oluşturmaya çalışanları gördüğümüz için evet, paranoyağız.

15 Temmuz’un en üst düzey sivil yöneticisi Adil Öksüz’ün nasıl kaçtığı ve şu anda kimler tarafından nasıl korunduğunu düşünürsek, evet, paranoyağız.

Ömrünü bu ülkeye, bu millete ve Müslümanlara düşmanlık etmek için adayan Pensilvanya iblisi Fetullah Gülen’in hâlâ ABD’nin bütün kurumları tarafından nasıl korunduğu ortadayken, evet, biz paranoyağız.

Bize açıktan paranoyak diyenlerin, kapalı kapılar ardında FETÖ ile mücadelenin timsali Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da paranoyak dediklerini bildiğimiz için evet, paranoyağız.

FETÖ ile mücadelede hassasiyetlerini zirvede tutanlara paranoyak diyenler; tamam biz ‘paranoyak’ız da siz ne ayaksınız…”