Kılıçdaroğlu’nu hedef göstermişti! CHP’den Ömer Çelik’e jet yanıt

Yayın tarihi: 24 Ekim 2019 Perşembe 1:42 pm - Güncelleme: 24 Ekim 2019 Perşembe 7:43 pm

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Barış Pınarı Harekatı beraberindeki diplomatik gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik ABD Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan’a mektubunu ve Soçi’de yapılan mutabakatı ele alan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterdi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarına CHP’li Haluk Koç’tan tepki geldi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Türkiye’nin imza attığı bir başarı söz konusu olduğunda sabotaj faaliyeti CHP Genel Başkanlığı’nca ortaya konuluyor” açıklamalarına CHP’li Haluk Koç’tan tepki geldi.

CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç, Twittter hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Sayın Ömer Çelik; PYD’nin başı Salih Müslim Ankara’da kırmızı halı serilerek karşılanırken siz tatildemiydiniz? 29 Ekim günü YPG Türkiye topraklarından geçirilirken siz uykudamıydınız? Hafızanızı resetlesenize.. Biz unutmadık;vebaliniz büyük…Sayın Ömer Çelik; Safsatayı bırakın. Size ve CB’nına hakaret eden mektubu yazana cevap verin. Sizin muhatabınız CHP Genel Başkanı değil,hakaret eden Trump’dır. Hastalıklı olan yorumlar size aittir. Korkmayın,ezilmeyin, Trump’a cevap verin. Utanmanız da kalmadı. YAZIK…..”

Özgür Özel: Sabote eden de Adalet ve Kalkınma Partisi’dir

“Sabotaj lafını en son ağzına alacaklar Adalet ve Kalkınma Partililerdir” diyen Özel şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi komşuluk ilişkilerini sabote edenlerin, sabotaj diye yakınmaya hakkı yoktur. Yapılan iş sabotaj değildir, yapılan iş etkili ve memleketin faydasına muhalefettir. Trump, dünyada hiçbir devlet başkanının hiçbir devlet başkanına yazamayacağı nitelikte, hakaretlerle dolu bir mektup kaleme aldı, bu mektubu 9 gün elde tuttular, yalayıp yuttular, sustular. Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını korumak ana muhalefet partisine düştü. Atatürk’ün, İnönü’nün, Ecevit’in koltuğunda oturanların, onların cesaretinin onda birini gösteremediği bir ortamda, sabote edilen, dinamitlenen bir şey varsa Türkiye’nin itibarıdır. Bunu sabote eden de Adalet ve Kalkınma Partisi’dir.”

‘SUÇLULUĞUN TELAŞI İÇİNDE SALDIRMAKTADIRLAR’

“Türkiye’nin kurucu partisine, çökmüş bir imparatorluktan bir cumhuriyet kurmuş partimize, sabotaj partisi demek hadsizliktir. Bir sabotaj partisi varsa, geldiği günden bugüne kadar, başta dış politika, terör ve ekonomi olmak üzere eline attığı her alanda bir yıkım yaşatmış olan Adalet ve Kalkınma Partisi, sabotaj partisinin ta kendisidir. Adalet ve Kalkınma Partisi dış politikada, Atatürk’ten bu yana gelen geleneksel dış politikayı, bölgede bütün komşularımızla ilişkiyi bozarak, tek bir dost bırakmayan bir parti olarak, Türkiye’nin itibarını sabote etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığını, Trump’ın mektubunu görüp, elinde tutup, söylenenleri yutarak, Atatürk’ten başlayan tüm cumhurbaşkanlarının korudukları Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını sabote etmişlerdir. Suçüstü yakalanmışlardır, suçluluğun telaşı içinde saldırmaktadırlar. Türk ordusuna duyulan güven üzerinden partisine itibar devşirmeye çalışıyor. Bunu geçen hafta operasyonun başladığından saatler sonra il başkanları toplantısında, ‘Halkımızı AK Parti’ye üye olmaya davet ediyorum’ diyen genel başkanı da yaptı. Şimdi de CHP’nin yaptığı siyasi eleştirileri, orduya yapılan eleştirilermiş gibi göstermeye çalışan bir acziyet içinde.”

ÖMER ÇELİK CHP’Yİ ‘SABOTAJ’ LA SUÇLAMIŞTI

Çelik’in açıklamasından satır başları şu şekilde:

”Suriye topraklarında milli güvenliğimize yönelik tehdit organizasyonunun boşa çıkarılması ile tamamlanmıştır.

Pozisyonumuz hem ABD hem Rusya tarafından teyit edilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yürütülen Bu müzakere süreci tüm dünya tarafından başarı olarak kabul edilmiştir.

30 km derinlikte terör örgütü unsurları olmayacaktır. Mültecilerin güvenli, ve gönüllü bir şekilde dönüşü için ortak çalışmaların yapılacak olmasıdır. Terör örgütü üzerine kurulan planlar boşa çıkarılmıştır. Türkiye amaçlarına ulaşmıştır.

Bunun açık bir başarı olduğu dünyadaki yayın organlarının manşetlerinde görülüyordu.

BUnun açık kaybedeni terör örgütüdür. Kaybetmeye devam edecektir. Türkiye’ye karşı sözler edenler bir kere daha mahcup olmuşlardır.

Mazlum halkları koruma mücadelesi olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Sonuçta Türkiye geçmişte yapılmış hataların tekrarlanmasını önleyerek, sahada DEAŞ’la en güçlü veren Türkiye aynı mücadeleyi PYD terör örgütüne karşı vermiştir.

En üzücü tarafı şudur. Dünyadaki bir takım aşırı sağcı gruplar, Türkiye düşmanları eleştirirken Türkiye birlik bütünlük içinde duruşunu gerçekleştirmiştir.

KILIÇDAROĞLU’NU HEDEF GÖSTERDİ

Terör örgütüne yakın siyasi odakları kayda değer bulmuyoruz. CHP’nin ortaya koyduğu tavır trajik bir tavırdır. Türkiye bir başarıya imza atarken Salı günü Soçi’de CHP genel Başkanı bir siyasi sabotaj gerçekleştirmeye çalışıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı yabancı bir devlet başkanının diplomatik sınırları aşan bir mektubu CHP Genel Başkanı kendi grubundan okuyor. Daha önce bu genel başkan FETÖ’nün tapelerini okumuştu.

Türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı makamı devletimizin vemilleitmizin birliğini temsil eder. Dünyanın neresinden gelirse gelsin saygı sınırlarını aşan her mesaj yok hükmündedir. Bu mektubu unutmadık Gereken zamanda gereken şekilde karşılığı verilecektir demiştir Cumhurbaşkanımız. Kılıçdaroğlu’nun bu mektubu dillendirmesi trajedinin aynı şekilde sürdüğünü göstermektedir.

Dünyanın her yerinden mesaj gönderildiğinde Türkiye’nin bu mesajı kabul edip etmediği önemlidir. Türkiye’nin buna nasıl karşılık verdiği meselesinde karşı tarafın yanında yer alıyor CHP

Burada açık bir seviye sorunu olduğunu ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefinin nasıl korunduğunu aziz milletimiz net bir şekilde görerek tespit etmektedir.

Gerekirse askeri harekat, diplomasi en zirve noktasında gerçekleştirerek net bir şekilde ortaya konulmaktadır.”