AKP Sözcüsü Ömer Çelik, geride kalan 31 Mart seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulunarak “Sonuç ne olursa olsun, milletimizin talimatıdır deyip başımızın üstünde bir emanet gibi taşıyacağız ve saygı duyacağız” dedi.

AKP Sözcüsü Çelik’in açıklamalarından satır başları;

Katılım oranı aziz vatandaşlarımızın demokrasiye bağlılıklarını gösteren bir husus, başlı başına değer.

Türkiye sağlıklı seçimler yapan bir ülke. Seçim konusunda deneyimi çok yüksek.

Ortaya çıkan tabloda şunu görmek gerekir; milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir.

Vatandaşımız ne diyorsa, milletimiz ne diyorsa başımızın üstünde yeri vardır.

Her siyasi parti seçim sonuçlarını yakın olduğu, bir takım hatalar gördüğü yerlerde itiraz müessesine başvurur.

Ankara ve İstanbul açısından sandık sonuç tutanakları ile sayım-döküm çizelgesi arasındaki uyumsuzluk bizim açımızdan net bir şekilde gözüküyor. Bu uyumsuzluğu gidermek üzere bu itirazların yapılmasından daha doğal bir şey yoktur.

Seçimlerde maddi hatalar, yapılan kaydırmalar söz konusu olabiliyor. Geçersiz oylarla ilgili yeni bir değerlendirme yapılması gerekebiliyor. Dolayısıyla YSK’ya başvurarak hukuki sürecin bu şekilde işletilmesi, herkesin başvurduğu gayet meşru bir müessese.

Bu yöntem vatandaşımızın attığı her bir oyun, sandığa atılmış her bir oyun yerini bulması bakımından son derece önemlidir. Derdimiz hiçbir oyun feda olmamasıdır.

Atılmış oyla ilgili olarak hakkın ve adaletin yerini bulmasıdır. Çünkü sandık demokratik siyasetin siyasal namusudur. Bu namusu korumak hepimizin görevidir.

YSK’de yürüyen, son derece olağan, bütün siyasi partilerin hep beraber gözlemlediği bu süreçle ilgili, sanki birtakım manipülasyonlar yapılıyormuş, birtakım örtbas etme faaliyetlerine giriyormuş gibisinden sosyal medya başta olmak üzere yapılan açıklamalar karşısında hassasiyetimizin altını çiziyoruz.

Siyasi partiler kendileri açısından görevlerini yaptılar. Tabii nihai karar mercii milletimizdir. Bu sürecin patronu milletimizdir. Ne karar verirse o olacaktır.

Milletimiz de yüksek fedakarlıkla, yüzde 85’lik bir katılım oranıyla talimatlarını vermek üzere sandığa oyunu atmıştır. Dolayısıyla bütün siyasetçier açısından, bütün yöneticiler açısından milletin talimatının alınacağı bir süreçtir.

Bu süreçle ilgili olarak ortaya çıkan tablo, demokrasinin, seçim sürecinin bir parçasıdır. Sandığa giden her oyun takipçisiyiz.

Seçimin sonucunu doğru okumak hepimizim vazifesidir.  Provokasyonlara gelinmesin, sağduyu hakim olmalı.

Hak edilmeyen bir zafer peşinde koşmamız mümkün değil. Bu süreci de sağduyulu bir şekilde yürüteceğiz.

Milli iradenin dışında güç tanımamak namus meselesidir. Sükunetle, saygıyla sonucu beklemek gerekmektedir.

Sonuç ne olursa olsun, milletimizin talimatıdır deyip başımızın üstünde bir emanet gibi taşıyacağız ve saygı duyacağız.