Yerine kayyım atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanına gözaltı kararı! Yerine kayyım atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanına gözaltı kararı!

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan genel seçim sürecinde AKP ile neden ittifak yaptıklarını açıkladı ve 'bir daha asla' ifadelerini kullandı. Öte yandan Erbakan imam-hatipler hakkında da çarpıcı açıklamalar yaptı.

T24 yazarı Cansu Çamlıbel Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan ile yaptığı röportajı bugünkü köşesine taşıdı. Genel seçimlerde AKP ile yaptıkları ittifak süreci hakkında konuşan Erbakan tabanından  “İktidarı CHP’ye veren siz olmayın” diye baskılar geldiğini söyledi ve 'bir daha asla' diyerek AKP ile ittifakın kapılarını kapadı.

Sözlerine devam eden Erbakan AKP'nin uygulamaları nedeniyle imam-hatipe giden gençlerin bile deist ateist olduğunu söyledi. Erbakan “İktidarın uygulamalarını gören gençler İmam Hatip’te okudukları halde deist, ateist olmaya karar veriyor “ dedi.

https://tele1.com.tr/fatih-erbakandan-erken-secim-mesaji-1135446/

Cansu Çamlıbel'in yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

Fatih Erbakan, partisinin 14 Mayıs ile 31 Mart arasındaki makas değişikliğini izah ederken, geçen sene Cumhur İttifakı’na katılmalarının asıl sebebinin sağ muhafazakâr mahallenin kendilerine yüklediği psikolojik bagaj olduğunu da itiraf etmiş oldu. “İktidarı CHP’ye veren siz olmayın” şeklindeki telkinler nedeniyle AKP ile o mutabakatı imzalama yönünde bir karar almış. Ancak “Bir daha asla” diyor. Artık başka gündemleri var. Öncelikli gündemi erken seçim, ki en geç bir buçuk yıl içinde yapılması gerektiğini düşünüyor. Sağ partilerin kuracağı bir ‘üçüncü ittifak’ın eli CHP’ye gitmeyen muhafazakâr seçmen için ciddi bir alternatif olacağından emin. Belli ki DEVA ile Gelecek Partisi’nin birleşme müzakereleri olumlu sonuçlanırsa sağ cenahta işler hızlanacak.

Soru: Türkiye’deki muhafazakâr gençlerin giderek daha seküler yaşam tarzlarını benimsediğine dönük pek çok araştırma var. Sizce bunun sebebi sadece küresel 21. Yüzyıl dinamikleri mi yoksa yozlaşmış muhafazakâr siyasetçi örneklerinin artması da dini alandan uzaklaşmada bir faktör olabilir mi?

Etkisi olduğunu görüyoruz maalesef. Bizim “İmam Hatipleri taşıdığı manayla uyumlu hale getireceğiz” diye bir cümlemiz var. İnsanların İmam Hatip’te Kur'an okumayı, Arapçayı, fıkhı öğrenmesi tek başına yeterli olmuyor. Peygamberimizin bir hadis-i şerifi vardır. “İslam dini güzel ahlaktır, samimiyettir” der. “İslam dini hacca gitmektir veya İslam dini namaz kılmaktır” dememiş. Bunları tabii ki küçümsediğim veya gereksiz gördüğüm için söylemiyorum. Ama sadece bu şekilden ibaret yükümlülükler yerine getirilip de samimiyet, dürüstlük, ahlak olmadığı zaman maalesef sorun yaşanıyor. İmam hatipten mezun olup Allah korusun rüşvet alırsanız, ihaleye fesat karıştırırsanız, kamu kaynaklarını israf ederseniz, o zaman Peygamberimizin hayatını ezbere bilmek veya Kur'an'ı hıfzetmek veya senede üç kere umreye gitmek sizi kurtarmaz. Bugün maalesef iktidarın uygulamaları bizim dindar olmayan iktidarlar döneminde eleştirdiğimiz uygulamaların aynısı. Burada bir çarpıklık var. Bu görüntüyü gören genç insanlar İmam Hatip'te okuduğu halde deist olmaya karar veriyor, ateist olabiliyor. Veya başı örtülüyse başını açıyor. Şekilden ibaret bir anlayışla maalesef toplumun önüne çıkılmış, iktidar olunmuş. Ama asıl değerlerimiz, asıl savunduğumuz ilkeler uygulanmıyor, hayata geçirilmiyor. Dolayısıyla da maalesef gençler üzerinde ciddi olumsuz bir etkisi oluyor bu durumun.

Kaynak: alinti