Akar: İçimizdeki hainler temizlendikçe güçleniyoruz

Yayın tarihi: 21 Ocak 2019 Pazartesi 9:10 am - Güncelleme: 21 Ocak 2019 Pazartesi 1:34 pm

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kara Harp Okulu’nda konuştu. Bakan Akar, “İçimizdeki hainler temizlendikçe sayımız azalsa da çok daha güçlendiğimizi gördük. Şimdi aramıza katılan subaylarla çok daha güçlü olacağımızı biliyoruz” dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kuvvet Komutanlarıyla Kara Harp Okulu’nda askerî öğrencilerle bir araya geldi.

Akar, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu’ndaki törende, küresel ve bölgesel çok ciddi, kritik gelişmelerin meydana geldiğini belirtti.

Bu gelişmelerin yakından takip edildiğini vurgulayan Bakan Akar, “Yakın coğrafyamızda da ciddi çatışmalar, çekişmeler söz konusu. Bunların bizlere doğurduğu, ülkemize yarattığı ciddi risk, tehdit ve tehlikeler söz konusu. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bu tehdit ve tehlikeleri bertaraf etmek üzere elimizden geldiğince her türlü planlamayı, çalışmayı yaptık. Söz konusu risk, tehdit ve tehlikeleri bertaraf etmek, ülkemizin birliğini, bütünlüğünü, güvenliğini sağlamak için her türlü gayret gösterilmektedir.” diye konuştu.

Akar, şunları söyledi:

“Bütün bunları yapabilmek için etkin, caydırıcı ve saygın bir orduya sahip olma zorunluluğumuz açıktır. Bu bir zorunluluktur, tercih değildir. Silahlı kuvvetlerimizin etkin, caydırıcı ve saygın olması için dün olduğu gibi bugün de hep birlikte, tüm kurumlarla birlikte omuz omuza çalışarak bu seviyemizi her geçen gün yükseltmeye devam edeceğiz. Bu ihtiyaç sadece bugün karşı karşıya olduğumuz tehdit ve tehlikelerle alakalı değil, aynı zamanda ülkemizin geleceği, bekası, gelecek nesillerle alakalıdır. Bir ordunun üstün silah teknolojilerine sahip olması tabii ki gereklidir ancak yeterli değildir. Araç ve gereçleriniz ne kadar modern olursa olsun burada esas olan bunu kullanacak personeldir. Türk Silahlı Kuvvetlerini emir komuta, sevk ve idare edecek personelin yetiştirilmesi de bizim için çok önemlidir.”

Türk Silahlı Kuvvetlerine personel sağlayan okullara kabul edilen öğrencilerin istekli, yetenekli ve ahlaklı olmasının önemine değinen Bakan Akar, geçmişteki kahramanlıklardan alınan ilhamla terörle mücadelenin kar kış, gece gündüz demeden devam ettiğini bildirdi.

“Bunun ispatı, bilgileri, belgeleri her yerde”
Terörle mücadelenin yeni safhasının 24 Temmuz 2015’te büyük bir hava harekatıyla başladığını anımsatan Akar, “Şu ana kadar da artan bir azim ve kararlılıkla sürdürülmektedir.” diye konuştu.

Mücadelede büyük başarıların sağlandığını aktaran Akar, çukur operasyonlarında ise teröristlerin kazdıkları çukurlara gömüldüğünü kaydetti.

Darbe girişiminin ardından Fırat Kalkanı Harekâtı’nın yapıldığını, 3 binden fazla IŞİD’li teröristin etkisiz hale getirildiğini belirten Akar, daha sonra ise Zeytin Dalı Harekâtı’nın gerçekleştirildiğini söyledi.

Akar, “PKK’nın YPG’den bir farkı yok. Bunun çok iyi bilinmesi lazım, PKK eşittir YPG, bunun hiçbir tartışması yok. Bunun ispatı, resimleri, bilgileri, belgeleri her yerde. Çok açık, anlamak isteyen herkesin çok kolaylıkla anlayabileceği bir gerçek. Dolayısıyla Afrin’deki YPG’li PKK’lılar da bulundukları çukurlara gömülmüşlerdir. Orada 4 bin 500’den fazla terörist etkisiz hale getirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

“Eksi 10 derece, İkiyakalar’da…”
Yerli ve milli silah araç gereçlerinin terörle mücadeleye önemli katkılarının olduğunu ifade eden Akar, terörle mücadeleye ilişkin şunları kaydetti:

“Bunlar yapılırken çok farklı olaylar da meydana geldi. Eksi 10 derece, İkiyakalar’da üç günde, bir haftada yapılan değişimi gerçekleştirerek oradaki faaliyetlerimizi sürdürdük. Nöbet süresini, üç gününü, bir haftasını doldurduktan sonra ‘Nöbetiniz tamamlandı, siz gelin diğer ekip gönderilecek.’ denildiğinde, ‘Hayır, biz burada bir şehit verdik. O şehidimizin kanını yerde bırakmak istemiyoruz. Onun intikamını almadan, gereğini yapmadan dönmek istemiyoruz.’ diye ağlayan binbaşı, yarbaylarımız oldu. Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı harekatları sırasında yaralanan kahramanlarımızdan, hastanedeki tedavileri bittikten sonra tıbbi olarak istirahat almaları gerekirken ısrar ve inatla ‘Arkadaşlarımız savaşırken biz evde istirahat edemeyiz.’ diyerek tekrar operasyon sahasına döndüler. Böyle bir ordunun mensubu olmak büyük bir gurur ve güven vesilesidir.”

Akar, coğrafya ne kadar milletlerin kaderiyse Türkiye’nin de bu coğrafyanın kaderi olduğunu belirterek, “Bunu herkesin bilmesi lazım. Biz bu coğrafyada varız ve olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Atatürk’ün “Bir ordunun kıymeti, subay ve komuta heyetinin kıymetiyle ölçülür.” ifadelerini hatırlatarak bu bilinçle hareket ettiklerini bildiren Akar, subay, astsubayların eğitim ve öğretimine önemli yatırım yaptıklarını söyledi. Milli Savunma Üniversitesinde (MSÜ) eğitim öğretim faaliyetlerinin devam ettiğini dile getirerek, “İçimizdeki hainler temizlendikçe sayısal azalma olmakla birlikte çok daha güçlendiğimizi bir sürü faaliyette yaşayarak gördük. Şimdi aramıza katılan genç ve iyi yetişmiş personelle önümüzdeki günlerde çok daha güçlü olacağımızı şimdiden söylemek yanlış olmayacaktır.” diye konuştu.

“Gençlerimizi bekliyoruz”
Harp okulları ve astsubay meslek yüksekokullarına son dönemde yoğun ilginin olduğunu belirten Akar, bunu milletin Türk Silahlı Kuvvetlerine gösterdiği teveccühün göstergesi olarak nitelendirdi. 2018’de MSÜ’den 3 bin 79 subayın mezun olduğunu, üniversitede toplam 4 bin 747 astsubayın eğit