Akademisyen ücretlerini eşitlemeyen vakıf üniversitelerine yargıdan emsal olacak karar!

Yayın tarihi: 25 Şubat 2022 Cuma 11:06 am - Güncelleme: 25 Şubat 2022 Cuma 11:07 am

Vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının maaşlarını, devlet üniversiteleri ile eşitlemeye yanaşmayan vakıf üniversiteleri hakkında yargıdan emsal teşkil edecek bir karar geldi.

Duvar’dan Aynur Tekin’in haberine göre, Yükseköğretim Kanunu’nda 17 Nisan 2020 tarihinde yapılan 2547 sayılı değişiklikle, devlet ve vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının ücretlenmesinin eşitlenmesine karar verildi. Değişiklik, “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez” ifadesiyle Resmi Gazete’de yayımlandı.

İstanbul’da bulunan bir vakıf üniversitesinde çalışan öğretim görevlisi, bu durumu yargıya taşıdı ve maaşının kanuna göre hesaplanarak net ücret üzerinden ödenmesi talebiyle 23 Ekim 2020’de dava açtı. İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nde görülen dava 28 Nisan 2021’de sonuçlandı. Mahkeme, öğretim üyesine tüm özlük ve parasal alacaklarının yasal faiziyle ödenmesine hükmetti.

Davayı açan öğretim görevlisinin çalıştığı vakıf üniversitesi, “idarenin hukuki ve mali açıdan orantısız boyutta zorluğa düştüğünü” öne sürerek karara itiraz etti. Vakıf üniversitesinin yaptığı istinaf başvurusunda, öğretim görevlisine verilen ücretin YÖK tarafından yapılan yeni düzenlemeye istinaden brüt 6 bin 205 TL olarak belirlendiği ve sözleşmede hiçbir şekilde hukuka aykırılık bulunmadığı da iddia edildi. Ancak vakıf üniversitesinin itirazını reddeden İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Dava Dairesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu.

‘KARAR, EMSAL OLACAK’

Vakıf üniversitelerinde akademisyenlerin ücretlerinin eşitlemesi sürecini takip eden avukat Elif Ergin, kararın, hak arama süreçlerinde öğretim elemanlarının elini güçlendireceğini belirtti. Ergin, “Bu karar dava süreçlerinde emsal oluşturacak ve üniversite yönetimlerini de yasal düzenlemeleri yerine getirme noktasında sıkıştıran bir işlev görecek. Öyle ki kimi vakıf üniversitesi yönetimlerinin bu dilekçeleri bile kabul etmediği bir tablo var ortada. Bu çok açık bir hukuksuzluk. Söz konusu dilekçeler yönetimlere verilerek, idarenin yasal süresi içerisinde cevap vermesi beklenecek. Bu süre içinde cevap vermemesi, reddetmesi, gerekli düzenlemeyi yapmaması halinde ise bu taleplerin yargı yoluna taşınması gündeme gelecek.” dedi.

İskenderpaşa Cemaati’nin mobbing uyguladığı akademisyen Salih Kalaycı’nın işine son verildi

Kayyum rektör bu kez de akademisyenleri hedef aldı