AİHM kararını verdi: Derhal serbest bırakın! Demirtaş’tan iki sayfalık açıklama

Yayın tarihi: 22 Aralık 2020 Salı 5:12 pm - Güncelleme: 22 Aralık 2020 Salı 10:55 pm

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 2018’de verdiği hak ihlali kararını daha da sertleştirdi, derhal tahliye çağrısında bulundu. Kararda, “Tutukluluk hukuki değil siyasi gerekçelere dayanıyor” denildi. Demirtaş, kararla ilgili yaptığı ilk açıklamada “Bizi içeri atanların siyasi kumpas kuracak kadar ağır suçlar işledikleri kesinleşti” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire, dört yıldır Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili, geçtiğimiz yıl yaptığı duruşmayla ilgili kararını açıkladı. Büyük Daire, 2’ye karşı 15 oyla, Demirtaş’a yönelik ağır hak ihlalleri olduğuna hükmetti. Türk yargıç Saadet Yüksel, karara muhalif kaldı.

Mahkeme Demirtaş’a Türkiye’nin 3 bin 500 avro maddi, 25 bin avro manevi tazminat ve 31 bin 900 avro masraf ödemesi yapmasına karar verdi.

AİHM kararında “Demirtaş’ın tutukluluğu hukuki değil siyasi gerekçelere dayanıyor”, “Serbest bırakılmaması, hakkındaki ihlal hükmünün devamı anlamına gelecek” ve “Demirtaş’ın ifade özgürlüğü de ihlal edildi” gibi ifadelere yer aldı.

DEMİRTAŞ: KARAR ADALETİN ÇÖKERTİLDİĞİNİN TESCİLİ

Avukatları aracılığıyla sosyal medya hesabı üzerinden açıklaması paylaşılan Selahattin Demirtaş, “Bu karar, Türkiye’de hukuk ve adalet sisteminin bizzat Hükümet eliyle çökertildiğinin de tescilidir” dedi.

Demirtaş, kararın teknik, hukuki detaylarını avukatlarının izah edeceğini belirtirken, “Ancak kesin olan şudur ki, altı yıldır benim ve arkadaşlarım hakkında yürütülen sözde yargı faaliyetlerinin tamamının siyasi amaçlı olduğu, hukuki olmadığı, bizim suçsuz olduğumuz, bizi içeri atanların ise bize karşı siyasi kumpas kuracak kadar ağır suçlar işledikleri kesinleşmiş oldu” ifadelerini kullandı.

Demirtaş’ın açıklaması şöyle:

“15 ay önce Strasbourg’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairede 17 farklı ülkenin yargıçları önünde yapılan açık duruşmada, AKP hükümeti ve benim yasal temsilcilerim tüm iddia, delil ve savunmalarını ortaya koydular. AKP hükümetini Almanya’dan bir hukukçu temsil ederken, beni tümüyle Türkiyeli bir heyet savundu.  Bu duruşmanın kararı nihayet bugün açıklandı. Kararın teknik, hukuki detaylarını avukatlarım daha sonra tek tek izah edeceklerdir. Ancak kesin olan şudur ki, altı yıldır benim ve arkadaşlarım hakkında yürütülen sözde yargı faaliyetlerinin tamamının siyasi amaçlı olduğu, hukuki olmadığı, bizim suçsuz olduğumuz, bizi içeri atanların ise bize karşı siyasi kumpas kuracak kadar ağır suçlar işledikleri kesinleşmiş oldu.

Bu karar, Türkiye’de hukuk ve adalet sisteminin bizzat Hükümet eliyle çökertildiğinin de tescilidir. Dört yıldır hukuk dışı bir şekilde siyasi rehine olarak içeride tutulmama rağmen bu karar beni sevindirmemiş, mutlu etmemiştir. Aksine üzgünüm. Bu karardan dolayı gerçekten üzgünüm. Çünkü ortadan kaldırılan demokrasinin, yok edilen hukukun ve adaletin faturasını sadece ben ödemiyorum, 83 milyon yurttaşımız en ağır şekilde ödüyor. (Zevk, sefa ve şatafatla yaşamaya devam eden bir milyon kişiyi bilerek saymıyorum.)

İşsizlik, açlık, yoksulluk nedeniyle canlarına kıyan insanlar adına üzgünüm. Çöpten veya Pazar artıklarından beslenmek zorunda kalan yüz binlerce kardeşim adına üzgünüm. Üzgünüm çünkü milyonlarca çitçi, esnaf, sanayici iflas etmiş durumda. On milyonlarca işsiz adına, açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verenler adına üzgünüm. Demokrasi ve barışın yokluğundan nefessiz kalanlar adına, ülkesini terk etmek zorunda bırakılanlar adına çok üzgünüm. Seçimi kazanıp koltuklarını korumak için bizleri cezaevinde tutarak hukuku ayaklar altına alıp ekonomiyi çökertenler keyiflerinden taviz vermezken, açlıktan kendini yakanlar adına üzgünüm. Keşke bedeli sadece ben ve arkadaşlarım ödeyebilseydik. Keşke bu ağır faturayı tüm toplumun geleceğini karartacak şekilde herkese ödetmeselerdi. Kendimden çok halkım için, sizler için üzgünüm.

Ancak üzgün olduğum kadar da umutluyum. Çünkü ben halka güveniyorum. Demokrasi için el ele veren ve her geçen gün sayısı katlanan on milyonların gücüne güveniyorum. “Madem bu ülke hepimizin, madem bu Cumhuriyet hepimizin, o halde Türk, Kürt demeden, Alevi, Sünni demeden, el ele, bu toprakları cennet yapacağız” diyenlere inanıyorum. İktidar ve ortaklarının akıl almaz korkunçluktaki nefret dillerine kulaklarını tıkayıp, onlara gözlerini kapayıp barışın, sevginin ve kardeşliğin dilini konuşanların o güzel yüreklerine güveniyorum. Umutluyum. Çünkü ben, halkı aptal yerine koyanlara büyük bir ders verileceğini, hepsinin tarihin tozlu raflarına kaldırılacağını biliyorum.

Az kaldı. Üzülün, öfkelenin ama çalışın, çabalayın, mücadele de edin ve umudunuzu asla yitirmeyin. Unutmayın, mutlaka kazanacağız!”

DEMİRTAŞ’TAN KÜRTÇE MESAJ

Twitter hesabından Kürtçe bir paylaşım da yapan Selahattin Demirtaş, “Biz burdayız siz de burada mısınız?” diye sordu. Demirtaş, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Ben halkıma kurban olurum. Asla merak etmeyin. Umudunuzu ve birliğinizi her geçen gün güçlendirin. İnanın bana, başaracağız. Biz buradayız siz de burada mısınız?”

DEMİRTAŞ’IN AVUKATI: SUÇLAMALAR BOŞA ÇIKTI

Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, kararla ilgili, “AİHM Büyük Dairesi, olması gerektiği gibi, Sn Demirtaş ile ilgili ağır ve tarihi bir karar ile derhal tahliye kararı vermiştir. Bu kararla, müvekkilimiz hakkındaki tüm suçlamalar boşa çıkmış, müvekkilin 4 yıldır siyasi sebeplere bağlı rehin tutulduğu gerçeği tescil edilmiştir. AİHM Daire kararından sonra “karar kesin değil” bahanesi ortadan kalkmıştır. Bu karar kesin ve emredicidir. Türkiye yargısının, “karşı hamle yapar işi bitiririz” anlayışına prim vermeden Sn. Demirtaş’ı derhal serbest bırakması gerekmektedir” yorumunu yaptı.

HDP: SEÇİLMİŞLERİ REHİN TUTMA SUÇU DAHA FAZLA SÜRDÜRÜLEMEZ

HDP Genel Merkezi Twitter hesabından yapılan açıklamada “AİHM Büyük Daire, Demirtaş’la ilgili geçen yıl yaptığı duruşmaya yönelik verdiği kararı açıkladı. Bu kararın gereği olarak Demirtaş ve tüm seçilmiş siyasetçiler derhal serbest bırakılmalıdır. Seçilmişleri rehin tutma suçu daha fazla sürdürülemez” ifadeleri kullanıldı.

AİHM’NİN DAHA ÖNCEKİ KARARI SONRASINDA DEMİRTAŞ’A HAPİS CEZASI VERİLMİŞTİ

AİHM, 20 Kasım 2018 tarihli kararında Demirtaş’ın tutuklanmasında hak ihlali tespit etmiş ve Demirtaş’ın serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmasına karar vermişti. Kararın ardından 4 Aralık 2018 tarihinde, Demirtaş’a “terör örgütü propagandası yapma” suçlamasından verilen hapis cezası onanmış, böylece AİHM’in Demirtaş hakkında verdiği karar da hükümsüz kalmıştı.