AİHM’den Atilla Taş kararı

Yayın tarihi: 19 Ocak 2021 Salı 1:02 pm - Güncelleme: 19 Ocak 2021 Salı 1:03 pm

Darbe girişimi sonrası tutuklanan şarkıcı Atilla Taş’ın AİHM’e başvurusunda karar çıktı. Mahkeme, hak ihlali kararı vererek Türkiye’yi mahkum etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), şarkıcı Atilla Taş’ın başvurusunda hak ihlali kararı vererek Türkiye’yi mahkum etti. İfade Özgürlüğü Derneği hukuk ekibi tarafından yapılan başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Atilla Taş’ın başvurusunu kabul etti. Karar göre sözleşmenin 5. maddesi olan “özgürlük ve güvenlik” hakkı ile 10. maddesi olan “ifade özgürlüğü” maddeleri ihlal edildi.

Mahkeme, Türkiye’nin Taş’ a 12 bin 275 euro manevi tazminat ve 3 bin 175 euro da mahkeme masrafı ödemesine karar verdi.

ANAYASA MAHKEMESİ DE HAK İHLALİ KARARI VERMİŞTİ

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 14 ay Silivri Cezaevi’nde kalan Atilla Taş, 15 Nisan 2017 tarihinde çıkarıldığı mahkeme tarafından tahliye edilmiş ancak aynı gün yapılan itiraz üzerine yeniden tutuklanmıştı. Üç gazeteciyle birlikte tutuklanan Atilla Taş mahkemede verdiği ifadede, “Ben böyle bir yapılanma içinde olduklarını bilseydim, değil gazetelerinde çalışmayı, selam dahi vermezdim” demişti. Taş, 23’ü tutuklu 29 sanığın yargılandığı davada; ‘Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) medya yapılanması’na ilişkin, “örgüt üyeliği” ve “darbeye teşebbüs” suçlarından açılan dava dosyalarının birleştirilmesinin ardından, 26 Ekim 2017 tarihinde tahliye edilmişti. Atilla Taş, İstinaf Mahkemesi’nin 3 yıl 1 ay 15 hapis cezasını onaması üzerine de 9 Kasım 2018’de yeniden tutuklanmıştı. Anayasa Mahkemesi, Taş’ın tahliye edilmesinin ardından yeniden tutuklanması ile ilgili hak ihlali kararı vermişti. İstinaf Mahkemesi kararı duruşma yapılmadan, savcının mütaalası taraflara tebliğ edilmeden verilmişti.

KEREM ALTIPARMAK: KAVALA VE DEMİRTAŞ’TA OLDUĞU GİBİ…

AİHM’nin kararını değerlendiren hukukçu Kerem Altıparmak, “AİHM’in Atilla Taş kararı, Kavala ve Demirtaş’ta olduğu gibi bir soruşturmadan bırakıyormuş gibi yapıp başka soruşturmadan tutuklamanın hukukun etrafından dolanmak olduğunu ve aynı olaylar nedeniyle iki farklı kuraldan tutuklamanın tek tutuklama sayılması gerektiğin söylüyor. Bir başka deyişle Atilla Taş kararı (para. 71-79)’da neden Kavala’nın ve Demirtaş’ın aynı olaylar ve fakat başka gerekçelerle tutuklanmasının Sözleşmenin ruhuna aykırı olduğuna da bir kez daha saptamış oluyor” dedi.