AİHM’den Türkiye’ye ‘Ahmet Şık’ cezası

Yayın tarihi: 24 Kasım 2020 Salı 3:22 pm - Güncelleme: 24 Kasım 2020 Salı 3:22 pm

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Cumhuriyet gazetesi muhabirliği döneminde, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan yaklaşık 400 gün cezaevinde tutulan, gazeteci Ahmet Şık’ı haklı buldu. Mahkeme, Türkiye’nin gazeteci Şık’a, 16 bin avro manevi tazminat ödemesine hükmetti.

FETÖ’nün devlet ve ordu içinde örgütlenmesini içeren bir kitabı basılmadan toplatılan, daha sonra da Cumhuriyet gazetesinde yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle “örgüt propagandasından” yaklaşık 400 gün tutuklu kalan Ahmet Şık, AİHM mücadelesini kazandı.

VOA’dan Arzu Çakır’ın haberine göre AİHM, 4 yıldır süren yargılama sürecinin ardından, Ahmet Şık’ın, FETÖ/PYD ve DHKP-C örgütlerinin propagandasını yaptığı iddiasıyla tutuklanarak 13 ay 7 gün hapsedilmesinde, ‘hiçbir haklı şüphe ya da gerekçe’ bulunmadığının tespit edildiğini belirtti.

Mahkeme, Şık’ın gazetecilik görevini yaptığı halde, terör propagandası suçlamasıyla tutuklanmasının hiçbir haklı şüphe ya da delile dayanmadığını, bu nedenle AİHS’in “tutukluluğun yasallığına hızlı karar verilmesini” düzenleyen 5/1 maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.

Şık’ın mesleğini yapma hakkına doğrudan müdahale edildiğine dikkat çeken AİHM “Mahkeme Ahmet Şık’ın tutukluluğunun gerçek nedenlere dayalı olmadığı sonucuna vardığını hatırlattı. Ayrıca, Türk Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 100. maddesi, bir kişinin ancak bir suç işlediğine dair güçlü bir şüpheye yol açan gerçeklere dayalı kanıtlar olduğunda tutuklanabileceğini not eder. Bu durumda, makul nedenlerin yokluğu, güçlü şüphenin yokluğunu göstermektedir” denildi.

Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin Şık’ın temyiz başvurusuna ilişkin başvurusunun kararını yaklaşık 2 yıl 3 ay sonra vermesinin de bir önemi kalmadığını, zira Şık’ın bu tarihten önce tahliye edildiğini de vurguladı. Ancak gazetecinin durumu hakkında geç karar verilse bile, darbe girişimi sürecinde yaşanan OHAL döneminden, çok sonra dahi tutuklu kalan Osman Kavala dosyasından farklı olduğu belirtildi. Bu nedenle de AİHS’in 5/4 maddesine ve Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında, “politik nedenlerle muhalefeti susturmak için tutukluluğu bir baskı aracı olarak kullanmasını” düzenleyen 18’inci maddeye aykırı olmadığı kararı verildi. (VOA TÜRKÇE)