AİHM kararına karşı, istinaf mahkemesi

Yayın tarihi: 25 Kasım 2018 Pazar 6:32 am - Güncelleme: 25 Kasım 2018 Pazar 6:32 am

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına ilişkin kararına yönelik “Bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” sözüyle ilgili ‘hamlenin’ İstanbul’da istinaf mahkemesinde bekleyen dosya olduğu iddia edildi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirtaş’ı 2013’de çözüm süreci başladığı dönemde Kazlıçeşme’de yaptığı konuşma nedeniyle yargıladı. Yargılama sonucunda Demirtaş, bu yargılama sonucunda “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Demirtaş’ın avukatları 7 Eylül 2018’de verilen karara itiraz etti.

Temyiz incelemesi için dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Dairenin, Demirtaş’ın cezasını onaması halinde Yargıtay yolu kapalı olacak. Çünkü 5 yılın altındaki cezalar İstinaf’ta kesinleşirken, üstündeki cezalar Yargıtay’a gidiyor.

Demirtaş, cezasının onanması durumunda hükümlü konumuna düşecek ve cezasının infaz edilmesi için cezaevinde kalmaya devam edecek. Demirtaş’ın avukatlarından Ramazan Demir, İstanbul’da istinaftaki dosyanın mahkeme tarafından öne alındığını ve raportör hâkime verildiğini belirterek, “Bu normal bir uygulama değil” dedi. Demirtaş’ın içeride tutulabilmesi için iktidarın istinafta bekleyen dosya dışında kullanabileceği bir davanın olmadığını vurgulayan Demir, “Bu karar onanırsa, AİHM kararı uygulansa dahi Demirtaş hükümlü haline geleceği için çıkamayacak. 4 yıl 8 ayın yatarı, 42 ay. Bu da 3 yıl 6 ay ediyor. Şu ana kadar 2 yıldır içeride. Geriye 1 yıl 6 ay kalıyor, cezaevinde tutabilecekleri süre” açıklamasını yaptı.

AVUKATLARDAN YAZILI AÇIKLAMA
Demirtaş’ın avukatları yazılı bir açıklama da yaptı. Açıklama şöyle:

AİHM’in, Sayın Demirtaş ile ilgili vermiş olduğu ihlal ve serbest bırakılması gerektiği kararı hala yerine getirilmemiştir. AİHM’in kararını açıkladıktan hemen sonra Cumhurbaşkanınca yapılan “Bu karar bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” şeklindeki beyanı, karşı hamlenin ne olduğu konusunda merak uyandırmıştır.

Edindiğimiz bilgiler, sözü edilen “karşı ve işi bitirici hamle”nin, Sayın Demirtaş’a, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezasının onanması ve bu suretle AİHM’in kararını boşa çıkarmak olduğu anlaşılmıştır. Bu dosya, 25 Ekim 2018 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine ulaşmış, bu dosyadan önce inceleme sırası bekleyen yüzlerce dosya olduğu halde, AİHM toplantı tarihinden hareketle bu dosya, daire tarafından 19 Kasım 2018 tarihinde incelemeye alınmıştır.

AİHM kararı uyarınca, Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı dosyadan tahliye edilmesi zorunluluğuna karşılık, Sayın Demirtaş’ın cezaevinden çıkmaması için formüller arandığı, bu formülün Cumhurbaşkanının “hamlemizi yapar, işi bitiririz” cümlesi ile somutlaştığı ve 2. Ceza Dairesinin bu dosyayı olağandışı bir usul ile incelemeye aldığı anlaşılmıştır. Gelişmeler, tarafımızca hayretle ve ibretle takip edilmektedir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde bulunan bu dosya ile ilgili aşağıdaki bilgileri kamuoyunun bilgisine sunmakta büyük yarar görüyoruz:

1- Bu dosyada Sayın Demirtaş’a, çözüm sürecinde, 17 Mart 2013 tarihinde Newroz konuşmasında Avrupa’da katledilen 3 kadın siyasetçi ile ilgili “…saygıyla anıyorum” şeklindeki ve askeri yöntemlerde ısrar eden kimi siyasetçileri eleştirmesinden ibaret konuşması nedeniyle ceza verilmiştir.

2- Paris cinayetleri, dönemin Hükümetince “çözüm sürecine yönelik sabotaj” olarak nitelendirilmiş, bu kapsamda bir çok yetkili ağızca resmi açıklamalar yapılmıştır. Cenazeler, yine hükümetin bilgisi, izni ve girişimi ile Türkiye’ye getirilmiş, cenaze törenleri de Türkiye’de yapılmıştır.

3- Bu konuşmadan 4 gün sonra Diyarbakır Newrozunda, Devletin-Hükümetin bilgisi dahilinde İmralı’dan getirilen ve çözüm sürecinin yol haritasını içeren mektup okunmuştur.

4- Demirtaş’ın suç olarak nitelenen konuşması, o tarihlerde kamuoyunda takdirle karşılanmış, bu takdir günün tüm basın kuruluşlarınca “Açılımın Nevruzu”, “Çözüm Nevruzu”, “Nevruz ateşi çözüm için” gibi başlıklarla manşetlere çıkarılmıştır.

5- Konuşmayı izleyen TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince tutulan ve dosya içerisinde yer alan tutanakta “Demirtaş tarafından yapılan konuşmanın Türk ve Kürt halkının birlikte barış içinde yaşayabileceği vurgusu yapılarak barış sürecinin devam etmesi gerektiği belirtilmiştir” şeklinde tespitler bulunmaktadır.

6- Suça konu konuşma, çözüm sürecinin ruhuna uygun, şiddeti övücü veya meşrulaştırıcı içerik taşımayan barışçıl bir konuşmadır.

7- Sayın Demirtaş’ın konuşması, Yerel Mahkemece bilirkişiye verilip konuşmanın çözümü yapılmamıştır.

8- Sayın Demirtaş’ın savunması alınmadan, savunma avukatlarına savunma imkanı tanınmadan karar verilmiştir.

9- Sayın Demirtaş’ın konuşmayı yaptığı tarihlerde milletvekili olması nedeniyle “yasama sorumsuzluğu” altında olduğu, sorumsuzluk yönünden inceleme yapılmamıştır.

10- Sayın Demirtaş ile ilgili 17 adet propaganda dosyası, tutuklu yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirildiği halde bu dosya, tüm ısrarlara rağmen birleştirilmemiş; adeta bugünlerde kullanılmak üzere müstakil bir şekilde tutularak hukuksuzca yürütülmüştür.

11-Sayın Demirtaş’a ceza veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin 2. Heyeti, Demirtaş dosyasına bakmak üzere teşekkül ettirilmiş, Sayın Demirtaş ile ilgili kararı verdikten sonra bu heyet lağvedilerek başkan ve üyeleri başka mahkemelere gönderilmiştir.