Suriye'nin kuzeyinde tüm yaşananlara rağmen diyalog ve uzlaşma için geç olmadığını ifade eden Ahmet Türk, "Kürtlerin yüzü Türkiye’ye dönük. Nüfusunun dörtte biri Kürt olduğu bir bölgede Kürtleri düşman etmenin mantığı nedir? Ne faydası var bu ülkeye?" ifadelerini kullandı.

Yerine kayyum atanarak görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyiyle ilgili politikasını eleştirirken, “Türkiye Kürtlerle dostane, kardeşçe bir ilişki kurmuş olsaydı bugün Türkiye’nin lehine olurdu” dedi. Mezopotamya Ajansı’na konuşan deneyimli siyasetçi Ahmet Türk, Kürtleri “potansiyel tehlike” gören bir anlayış ile karşı karşıya bulunduklarını söyledi. “Kürtlerin kazanımlarını asla ve asla kabul etmeyen Ortadoğu’daki bu yapılanma Kürtleri her zaman hedef haline getirmiştir. Özellikle sağ, milliyetçi ve ırkçı iktidarlar güç kaybettiği zaman düşman yaratarak, kendini ayakta tutmaya çalışan bir anlayış ile bu meseleye yaklaşıyor” diyen Türk, Kürtlerin Ortadoğu’daki selefi gruplara ve Baas Rejimi’ne karşı halkını korumaya yönelik bir savunma yaptığını ifade etti.

‘BM’NİN GÖREVLENDİRDİĞİ BİR YAPI SÜRECİ İZLEMELİ’

Türkiye-ABD arasındaki anlaşmayı değerlendiren Türk, en kötü barışın savaştan daha iyi olduğuna vurgu yaptı. Türk, “Dünyada bu boyuttaki ihtilaflar ancak üçüncü tarafın gözetimi ile sağlıklı bir şekilde yürüyebilir. Bugün savaşın muhatabı olan kesimlerin kendini haklı çıkarma arayışına karşı üçüncü tarafın olması kaçınılmaz bir şeydir. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından görevlendirdiği bir yapı tarafından bu sürecin izlenmesi gerekiyor. Bosna Hersek savaşında üçüncü taraf olmasaydı ortaya çıkan çözüm bir noktaya ulaşamazdı. Filipinler, İrlanda ve Güney Afrika’da yine aynı şekilde üçüncü taraf vardı. Tarafsız bir hakem heyetinin, bir gözlemci heyetinin olmasında büyük yarar var” diye konuştu.

‘KÜRTLER VE TÜRKLER ARASINDA KADİM BİR İLİŞKİ VAR’

Tüm yaşananlara rağmen diyalog ve uzlaşma için geç olmadığını dile getiren Ahmet Türk, şunları söyledi: “Savaş hiçbir zaman sorunu çözmemiştir. Büyük düşmanlık içinde olan halklar belli bir müddet sonra bir araya gelerek, diyalogla sorunları çözmüştür. Yapılan yanlışlıklar, ortaya çıkan kırılmalar elbette acıları yaşatır. Doğru politikalar tüm bu acıları ve kırılmaları ortadan kaldırır. Bu coğrafyada sorumluluk sahibi insanların geleceği esas alan politikalarla demokratik değerler etrafında insanları buluşturacak bir anlayış ile hareket etmesini bekliyorum. Ne kadar kırılmalar olmuşsa da Kürtler ve Türkler arasında kadim bir ilişki var. Geniş bir geçmişi var. Her zaman söylüyorum; Türkiye Kürtlerle dostane, kardeşçe bir ilişki kurmuş olsaydı bugün Türkiye’nin lehine olurdu. Çünkü Kürtlerin yüzü Türkiye’ye dönük. Nüfusunun dörtte biri Kürt olduğu bir bölgede Kürtleri düşman etmenin mantığı nedir? Ne faydası var bu ülkeye?”
Muhabir: Alp Yanardağ