Ahmet Hakan’dan İmamoğlu analizi: İstanbul’a odaklanamıyor, gözü daha yükseklerde” falan deniliyor ya…

Yayın tarihi: 11 Ekim 2019 Cuma 12:02 pm - Güncelleme: 11 Ekim 2019 Cuma 2:08 pm

Ahmet Hakan  bu kez de ekranlardaki tartışma programlarından sıkça yer alan hukukçu Ersan Şen’i diline doladı. Hakan’ın köşe yazısının bir diğer konusu ise, Ekrem İmamoğlu oldu. Hakan, İmamoğlu için; “İstanbul’a odaklanamıyor, gözü daha yükseklerde” falan deniliyor ya… Hayır, hayır! Tamamen İstanbul’a odaklanmış gözüküyor.” diye yazdı.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, televizyon programlarında yorum yapan Ersan Şen’i tiye alırken göndermede bulundu. Ekrem İmamoğlu içinse anlizlerini dile getirdi.

İlk olarak Hukukçu Ersan Şen’in TV programlarındaki uzun konuşmalarını  köşesinde değerlendiren Ahmet Hakan’i Şen için şunları yazdı:

 

“Deprem oluyor, şak diye deprem uzmanı oluyor. Askeri harekâtoluyor, şak diye general oluyor. Seçim oluyor, şak diye kamuoyu araştırmacısı oluyor. Dış politik bir gelişme oluyor, şak diye büyükelçioluyor. Kadın sorunları gündem oluyor, şak diye feminist dernek yöneticisi oluyor.

*

Ve hiçbir zaman “Bu konu benim uzmanlık alanım değil, ben şimdi çıkıp ne diyeceğim ki” demek aklının ucundan bile geçmiyor.

*

İşte ben bu gerekçesiz özgüvenin hastasıyım.”

Ahmet Hakan köşe yazısının bir diğer konusu ise, Ekrem İmamoğlu oldu. Hakan, İmamoğlu için; “tamamen İstanbul’a odaklanmış gözüküyor” diye yazdı.

Hakan’ın yazısında İmamoğlu’nun göreve geldikten sonra tatile çıkmasına yönelik eleştirilere verdiği esprili yanıt da yer aldı.

Yazının ilgili kısmı şöyle:

Sanki Marlon Brando babanın, Godfather filminde “Ailesiyle vakit geçirmeyen adam, gerçek bir adam değildir” sözünü işitmiş gibi… Ailesine acayip önem veriyor.

Günde 10 bin adım atmaya pek hevesli ama işlerinin yoğunluğu nedeniyle atamıyor.

Yüz günlük sürecini şöyle özetlemek mümkün: Yapı kurma, ekip oluşturma, tanıma, araştırma, inceleme, envanter çıkarma, plan yapma…

Sabah kahvesinin ardından mutlaka yeşil çay içiyor.

Maruz kaldığı haksızlıkları, “Aman da ne büyük haksızlıklara maruz kalıyorum ben” diye mübalağayla karşılamıyor… “Bu işin doğasında bu var” anlayışıyla karşılıyor gibi.

Günde 5-6 saat uykuyla idare ediyor. Ancak ayda bir sefer olsun uzun, upuzun bir uykuya ihtiyaç duyuyor.

Kendisine yönelik suçlamalarla kafa bulmayı seviyor… Mesela “Yapacağız bu işleri, tabii tatile gitmezsek” falan diye espri yapıyor.

“İstanbul’a odaklanamıyor, gözü daha yükseklerde” falan deniliyor ya… Hayır, hayır! Tamamen İstanbul’a odaklanmış gözüküyor.