‘Ağrı’daki kaçakçılık ve rüşvet ağına Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral da dahil oldu’

Yayın tarihi: 4 Temmuz 2019 Perşembe 9:59 pm - Güncelleme: 5 Temmuz 2019 Cuma 1:24 pm

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Saray’ı sardığı gibi Gürbulak Gümrüğünü de sarmış. Saral, bir devlet memurundan Kur’an kursuna gönderilmek üzere üç defa para istiyor. Saral, neye dayanarak bir devlet memurundan para istiyor? Cumhurbaşkanı’nın bundan haberi var mı?” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Mahir Polat, Mecliste düzenlediği basın toplantısında Doğubayazıt, Gürbulak Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü ve arkadaşlarının kumpasla görevden alındığını ileri sürdü.

Polat, “Gümrüklerde çalışanlar, ihbar mektuplarıyla hiçbir araştırma ve soruşturma yapılmadan görevlerinden uzaklaştırılıyor. Hatta hazırlanan listelere hayatında hiç gümrük kapılarında görev yapmamış insanların ismi eklenerek açığa alınmalar yapılıyor.” diye konuştu.

Kilit noktalara belli memurların görevlendirilmesinin istendiğini, bunlara karşı çıkan memurların da görevden uzaklaştırıldığını belirten Polat, “Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Saray’ı sardığı gibi Gürbulak Gümrüğünü de sarmış. Saral, bir devlet memurundan Kur’an kursuna gönderilmek üzere üç defa para istiyor. Saral, neye dayanarak bir devlet memurundan para istiyor? Cumhurbaşkanı’nın bundan haberi var mı?” ifadelerini kullandı.

Polat, konuyla ilgili soru önergeleri verdiğini de söyledi.

“BAKANLIĞI ÇETELER Mİ YÖNETİYOR?”

Polat basın toplantısında şunları söyledi:

Her bakanlığı belli çeteler mi yönetiyor? Devlet memurları yetkilileri çetelerin eline çetelerin medet umacak hale mi bırakıldı? Gümrük Bakanlığı’nı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın başında olduğu çete mi yönetiyor? Elimizde dosyalar mevcut, bu dosyaların Cumhurbaşkanında, Bakanda, savcılıkta ve Gümrük Teftiş Kurullarında bulunmasına rağmen bunlarla ilgili hiçbir çalışma yapılmamış. Gürbulak Gümrük Bölge Müdürlüğü Osman Bölükbaşı Dara tarafından 1.5-2 yıl yönetilmiş. Bu süreç içerisinde devletin ticari işlemler hacmi ve ithalat hacmi düşmesine rağmen devletin vergi gelirleri %200 artıyor. Türkiye de yakalanan 3 ton uyuşturucu maddenin 2 tonu bu bölgede yakalanıyor. Bölge müdürünün görevde bulunduğu zamanda içinde ki servis aracı 2 defa çıkar grupları ve terör örgütü tarafından silahlı saldıra ve roketatarlı saldırıya uğruyor. Bu dönem öncesinde Gürbulak’ta yakalanan uyuşturucu miktarı 500 gr, Osman Bölükbaşı Dara döneminde 2450 kg yakalanırken bu dönem sonunda yakalanan uyuşturucu miktarı 50 kg dahi geçmemektedir. Fakat Türkiye içinde Gürbulak Gümrüğü’nden çıkışlı olduğu ortaya çıkan bir tıra yapılan operasyon sonucu 2 tona yakın uyuşturucu yakalanmıştır. Bir kumpas sonucu Osman Bölükbaşı Dara ve arkadaşlarının görevden alındığını görüyoruz. Bir kumpas sonucu açığa alınmalar var.

 

“SAHTE DELİLLERLE AÇIĞA ALMA BİR KUMPASIN GÖSTERGESİDİR!”

Açığa alma 3 müfettiş tarafından gerçekleştiriliyor. Bu ifadelerde ihbar mektupları ve ihbarcı ifadelerinde yer alan birçok ismin hakkında soruşturma başlatılmadığını ve korunduğunu gözlemliyoruz. Açığa alınanlar arasında Doğubayazıt ve Gürbulak Gümrüklerinde hiç çalışmamış Emine Göncü isimli bir hanımefendi ve Aykut Küçük adlı gümrüklerde hiç çalışmamış birinin de ismi var. Bu listenin önceden bakanlık tarafından hazırlanmış olup, müfettişlerin eline verilmiş olduğu apaçık ortadadır. Listede geçen diğer isimler hakkında hiçbir araştırma yapılmamış hiçbir soruşturmaya tabi tutulmamış olması, Gümrük Muhafaza Genel Müdürü Abdullah Soylu’nun para trafiğine yönelik teknik takip ve suçüstü işlemlerini yapmamış olması Abdullah Soylu’nun da bu kumpasın içinde olduğunu ve bir görev ihmali olduğunu gözler önüne sermektedir.

“CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI OKTAY SARAL, SARAY’I SARDIĞI GİBİ GÜRBULAK GÜMRÜĞÜ’NÜ DE SARMIŞ!”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve AKP’nin geçen dönem Milletvekili Oktay Saral’ın yönlendirmesiyle bölgeye gitmişler. Oktay Saral,Saray’ı sardığı gibi Gürbulak Gümrüğü’nü de sarmış. Kardeşi Doğan Saral, Emre Görmez, Halil Çebi ve Ünal Çelik aracılığı ile isteklerde bulunmuştur. Cumhurbaşkanlığı forsu taşıyan kağıt da kendi el yazısıyla Bölge Müdürlüğü’nden taleplerde bulunmuştur. Yazıda “Sevgili Müdürüm; Dün nasip olmadı görüşemedik bu vesile ile bu notu gönderme zarureti hissettim beni kırmayacağını umuyorum şöyle ki: 1) son kez olmak üzere kuran kursumuzun 70 TL borcu kaldı. Bu konuda son kez yardımını talep ediyorum.2) Taner USTA benim hemşerim senin de inandığın güvendiğim bir isim sevdiğim bir kardeşim iç şef olarak yeniden istihdam edilmesi talebimiz vardır. Bu iki hususu arz ederim. İnşallah beni memnun edersin. Allaha emanet ol!” diyerek Bölge Müdürü Osman Bölükbaşı Dara’dan hem para istemiş hem de personel atamalarına müdahale ederek torpil talebinde bulunmuştur. Son kez olduğunu belirtmesi işlemin bir kaç kez yapıldığını gösteriyor. Yazışmaların birinde Halil Çebi vasıtası ile de 127 ve 72 TL olmak üzere para istenmiştir. 7 bin TL maaşı olan bir devlet görevlisinden neye dayanarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı para istemektedir? Eğer bu parayı istiyorsa başdanışmanlığını yaptığı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda bilgisi ya da izni var mıdır?