Af Örgütü’nden Tarık Beyhan anlatıyor: ‘Pegasus’un hedef aldığı 50 bin kişilik listeye nasıl ulaşıldı?

Yayın tarihi: 2 Ağustos 2021 Pazartesi 11:21 pm - Güncelleme: 10 Nisan 2022 Pazar 9:53 am

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nden Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, İsrail teknoloji şirketi NSO Group tarafından geliştirilen Pegasus casus yazılımı hakkında T24’e konuştu. Beyhan, “Yazılım genellikle otoriter ülkelere satılıyor, hak savunucuları ve gazetecilere karşı kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Af Örgütü ve Forbidden Stories tarafından yürütülen çalışma sonucunda, Pegasus isimli casus yazılımın birçok ülkeden binlerce kişiyi takip ettiği duyurulmuştu. 50 binden fazla kişinin telefon numarasının takip edildiği ‘skandal’ Türkiye gündeminde de yer edinmişti. Konuya ilişkin T24 yazarı Füsun Sarp Nebil’e konuşan Af Örgütü İletişim Direktörü Tarık Beyhan, yazılımın hedef aldığı 50 bin kişilik listeye nasıl ulaşıldığı hakkında bilgi vererek, “Bu liste NSO grubun farklı müşterilerinin 50 ülkede, 2016’dan beri hedef aldığı 50 binden fazla kişinin telefon numarasını içeriyor. Listedeki herkesin casus yazılıma maruz kaldığını söylemek mümkün değil fakat bu insanların hedef alındığını görüyoruz. Bu liste Azerbaycan, Macaristan, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri, Meksika, Ruanda ve Suudi Arabistan’ın NSO’nun potansiyel müşterileri olduğunu ortaya koyuyor. Hedeflenen kişileri incelediğimiz zaman bu devletler tarafından hedef alındığını ortaya çıkartabiliyoruz” diye konuştu.

“YASİN AKTAY VE İRFAN FİDAN, İNCELEDİĞİMİZ İSİMLERDEN DEĞİL”

AKP’nin eski Dış İlişkilerden ve İnsan Haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay ile Eski İstanbul Başsavcısı, şimdiki Anayasa Mahkemesi (AYM) Üyesi İrfan Fidan’ın da yazılım tarafından hedef alındığı iddiasına yönelik konuşan Tarık Beyhan, şunları söyledi:

“Af Örgütü’nün tespit ettiği üç isim var. Cemal Kaşıkçı, Hatice Cengiz ve Azerbaycanlı bir gazeteci. Yasin Aktay ve İrfan Fidan bizim incelediğimiz isimler değil. Bundan dolayı doğrudan onaylayabileceğimiz isimler değil. Af Örgütü olarak telefonunu incelediğimiz, kanıt bulduğumuz ve rızasını aldığımız kişilerin adını yayınladık. Bu listede hedef ülkelerden birinin doğrudan Türkiye olmadığını söyleyebilirim. Türkiye’den kişiler hedef alınmış evet, ancak örneğin yaklaşık on bin kişi Fas hükümeti tarafından hedef alınmış gözüküyor. Eldeki verilere dayanarak söylüyorum, Türkiye’nin potansiyel olarak Pegasus’un müşterisi olmadığını söyleyebilirim fakat şunu da söylemem gerekiyor, tabii ki muhtemelen başka bir casus yazılımın müşterisi.”

LİSTENİN TAMAMINA NEDEN ERİŞİLEMİYOR?

50 bin kişinin hedef alındığı listeyi Türkiye’den bazı medya kuruluşları da talep etmiş ancak liste paylaşılmamıştı. Şimdiye dek yazılım tarafından kimlerin takip edildiğine ilişkin paylaşılan isim ve bilgiler ise oldukça kısıtlı. Af Örgütü ve Forbidden Stories tarafından ‘listeye nasıl ulaşıldığı’ ve ‘tüm listenin neden açıklanmadığı’ sorularını yanıtlayan Beyhan, “Araştırma metodolojimiz ve standartlarımız gereği gizliliği korumak için her şeyi yapıyoruz. Bu projenin diğer ayağını yürüten Forbidden Stories ve medya organları da gazetecilik standartları gereği listenin nasıl elde edildiğine dair bir yorum yapmayacak. Muhtemelen hiçbir zaman bu yorumlanmayacak. Fakat şunu net bir şekilde söyleyebilirim, ne Af Örgütü ne de Forbidden Stories konsorsiyumunu içeren basın kuruluşları bu listeyi incelerken ya da elde ederken bir suç işlemedi” diye konuştu.