- Bunlar cahildir.
- Mefkure bilmezler
- İrfan nedir bilmezler
- Anadolu bilmezler
- Tarih bilmezler
- Ecdadımızın Çin Seddinden yola çıkıp, Viyana önlerinde at koşturduklarını bilmezler.
Bunların tamamı monşerdir. Şampanya içerler. Amerikan sigarası tüttürürler ve ördek derisinden ayakkabı giyerler.
Bu monşerleri Amerika’da mayalarlar. Avrupa’da tüttürürler ve paketler halinde Anadolu’nun bağrına serperler. Tohumları zehirlidir.
Bu monşerler milliyetçi ayağına yatıp yabancı istemem diye nifak tohumu ekerler.
Topraklarımızı kirletirler.
Bu alim ve hakim üstad Tezgahçı’ya sordum. İlim ve irfan sahibi Tezgahtar uzun uzun gökyüzüne baktıktan sonra şöyle konuştu.
Monşerler nifak tohumu ekecek.
- Sağ-sol
- Laiklik-antilaiklik
- Dindarlık-antidindarlık
- Kemalistlik-antikemalistlik çıkarmak istiyorlar.
Cemiyeti fokur fokur kaynatacaklar.
Bilerek veya bilmeyerek attığı adamlarla düşmanın ağzı sulanıyor. Anadolu’yu bir lokmada mideye indirip ağzı sulanmış azgın düşmanı kovalamak varken, ecdadımız bunu yaptı. Düşmanı kovaladı. Fakat dişleri dökülmüş olan ve çarpık ağızlı kambur suratlı, bunlar ne Avrupa’yı bilir ne Amerika’yı…
Ellerine üç koyun versen, koyunları güdemezler. Eşeğe binemezler. Hepsi sürtük suratlıdır.
Tezgahtar “Ben bunların yedi ceddini bilirim” dedi. Meğerse bunların dedesi Topal Remzi Osmanlı’nın Topkapı semtinde oturur, Tophane’de şarapçılık yaparmış. Rivayete göre bu topal Remzi Mısır’dan kaçıp gelen Püskürtü’nün oğlu olup zürriyetindenmiş. Bu zürriyetin bir kolu kerhaneci Ziya ile kestaneci Vecdi’ye kadar uzanmış olup kuzeyden esen acaip rüzgar etkisiyle Atlas okyanusuna kadar varmışlar. Orda Kör Talip dedikleri Topal kaptanzade Tahsin, bunları kadırgayla Kızıldeniz’e getirmiş, Kızıldeniz’e de acaip şeyler olmuş. Topalzade’nin torununu timsahlar yemiş.
Ordan korsan Mehmet bunları İstanbul boğazına atmış.
Alim ve hakim Tezgahtar işte böyle buyurdu oğul.