ABD Rusya-Tacikistan ilişkilerini bozmak için, yetiştirdiği yeni Tacik elitlerine oynuyor
40 BİN DOLARA KADAR FİNANSMANLA TACİK GAZETECİLERE AMERİKAN MAIN-STREAM’İNDE STAJ
Tacikistan’daki “Amerikan merkezleri”, Amerikan çıkarları paralelinde geniş bir spektrumda sayısız görevin yerine getirilmesine dönük bir platform olarak kullanılıyorlar. Söz konusu platformlardan resmi ve gayri resmi organizasyonlar da aktif olarak istifade ediyorlar. Keza aynı platformlar bir yandan da, insan hakları savunucusu muhalif yöndeki birçok Tacik sivil toplum kuruluşuna da hizmet veriyor. Bir yıl kadar önce, “gazetecilerin sosyal ağlar ve televizyon için etkili görsel içerik yaratılması ve Amerikan – Tacik ilişkilerinin olumlu yönlerinin aydınlatılması üzerine becerilerinin yükseltilmesi” amacıyla ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından “Tacikistan kitle iletişim araçlarının geliştirilmesi” projesi hayata geçirildi. Belirtilen program ile 15 ila 35 yaş arasındaki gazetecilerin ve blogerlerin, Amerika’nın kalburüstü enformasyon şirketlerinde, katılımcı başına 20 binden 40 bin dolara kadar parasal kaynak ayrılmak suretiyle, stajlarının organizasyonu sağlanıyor. Tacikistan’daki Amerikan Büyükelçiliği, Tacik orta ve lise talebeleri, yükseköğrenim öğrencileri ve de uzmanları için toplam 25 adet eğitim – değişim programı öneriyor. Şu ana kadar ilgili programlara 5 binden fazla ülke vatandaşı katılmış. Projelere katılan kişilerden istenilen temel talepler; “liderlik vasıfları taşımak ve bundan sonraki işi için muhakkak suretle memleketine dönecek olmak”. Bu arada aynı şey, Rus–Tacik ilişkilerinde uzak ara söz konusu değil...
ABD’NİN BÖLGEDEKİ STRATEJİK HEDEFİ ÇİN'İN İPEK YOLU PROJESİNE ZARAR VERMEK
Dünya hegemonundan Tacik Cumhuriyeti’ne olan bu ilginin nedenlerini biraz açalım. Tacikistan ve genel olarak Orta Asya Rusya ve Çin’in çıkarlarının kesiştiği bir noktada yer alıyor dolayısıyla ABD için ideal bir “platzdarm” teşkil ediyorlar. Duşanbe’deki süreçleri kontrol ederek Amerikalılar, günümüzde Vaşington’un stratejik düşmanları konumundaki Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti üzerinde yıkıcı etkide bulunma olanağına sahip olabiliyorlar. ABD Orta Asya’nın kontrolü veya destabilizasyonu üzerinden; Çin’in, hava ticareti ve Avrupa ile olan deniz üzeri ticaretinin kara nakliyatına doğru yönlendirilmesini sağlayacak Yeni İpek Yolu Projesini toptan bozabilecek ve bunun dışında da Orta Asya enerji taşıyıcılarının Çin’e olan ihracatlarını gereksiz kılabilecek. Öte yandan, Rusya ile olan vizesiz rejim ve Rusya’daki kendi Müslüman cemaatinin varlığı göz önüne alındığında, Orta Asya’nın istikrarsızlaştırılması ve radikalleştirilmesi Rusya açısından tehdit anlamına geliyor.
ORTA ASYA'NIN İSTİKRASIZLAŞTIRIP RADİKALİZE ETMESİ TİPİK BİR AMERİKAN POLİTİKASIDIR
Tüm bunların yalnızca teorik hesaplamalar olduğunu düşünmek yararsız. Sadece 2022’nin ilk altı ayında PostSovyet Orta Asya sahasında üç adet kanlı “halk ayaklanması” alevlendirildi: Kazakistan (Almatı ve diğer şehirler), Tacikistan (Dağlık Badahşan) ve Özbekistan (Karakalpakistan). Salt pembe gözlükler takan idealist birisi ancak, buralardaki malum yangınların dış etki olmaksızın kendi kendilerine çıktığını düşünebilir. Rusya’nın Orta Asya uzmanlarından Aleksandr Knyazyev’e göre, şu anda Orta Asya kuşağı her şeye karşın halen Rusya’nın etkisi altında, fakat Yeni Soğuk Savaş’ın başlamasıyla birlikte ABD ve Batı, Rusya’nın yaşamsal çıkarlarının olduğu bu ya da başka bölgelerde yeni sorunlar yaratmak için, elinde bulundurduğu kaynakları aktif olarak kullanmaya başlamış durumda. Knyazyev, çatışma potansiyelinin yalnızca belirli ülkelerin belli coğrafi bölgelerini değil, mutlak olarak bütün bir geniş bölgeyi kapsadığı konusunda uyarıyor ve Orta Asya’nın tüm çatışma bölgelerinin hepsinin de dışarıdan kontrol edilebilir potansiyel taşıdıklarına dikkat çekiyor. Orta Asya’nın destabilize edilmesinin ise her zaman, Amerika’nın bölgesel politikasının ajandasında yer aldığını sözlerine ekliyor Rus uzman.
BAYDIN'IN SKANDAL AÇIKLAMASI, DUŞANBE'DEKİ ABD BÜYÜKELÇİSİNE NOKTAYA KADAR GÖTÜRDÜ
ABD’nin Tacikistan’daki başarısı, politikacılarının dikkatsiz konuşmaları zaman zaman buna zarar vermese daha gözle görülür olacak. 2021 sonbaharında Tacikistan Dışişleri Bakanlığı ABD’nin Duşanbe’deki büyükelçisini geri çağırarak, Başkan Co Baydın’ın sözlerinden ötürü kendisine bir protesto notası vermişti. Öncesinde, Beyaz Saray’ın başındaki kişi; Tacikistan’da Afganistan ile aynı senaryonun tekrarlanabileceği, yerel nüfusun Amerikan askeri kargo uçaklarının kalkışları sırasında şasilerine tutunmak suretiyle ülkeden kaçmak zorunda kalabilecekleri şeklinde bir açıklamaya imza atmıştı Pensilvanya’da: “Eğer biz Tacikistan’da olsaydık, С-130’u (askeri-nakliye uçağı) dışarı çıkartır ve bize sempati duyan kim varsa uçağa binmelerini söylerdik, şasiye tutunmuş olan insanları da alırdık”. Söz konusu skandal güç bela ört bas edilebilmişti. Bugün açıkçası ABD’nin elinde, Tacikistan’dan Rusya’yı çıkartmak için yeterince olanak yok. ABD Dışişleri Bakanlığı Amerikan şirketlerine Tacikistan ekonomisine yatırım yapmalarını salık vermiyor. Ülkeye yatırımı ise Rusya yapıyor. Tacikistan Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanı Nematullo Hikmatullozodı’nın sözlerine bakılırsa, ülke Rusya’nın genel yatırım mevduatından en son beşinci partiyi de aldı.
Çin ekonomisinin Tacikistan’daki etkisi daha da yüksek. Uzmanların görüşlerine göre, şu anki aşamada Amerikalılar daha ziyade Moskova ve Pekin’in aktivasyonu ve niyetlerini gözlemleyecek ve böylelikle bir sonra atacağı adımları buna göre tayin edecek. ABD’nin Tacikistan’daki Rus ve Çin askerlerinin varlığından nem kapmaması mümkün değil. Ayrıca Amerika, Rusya’yı dış dünyaya bağlayan yeni ve yaptırımlar sonrası kırılgan ticari zincirlerini kırmaya ihtiyaç duyacak. Ki bu ticaret zincirleri Orta Asya’dan geçiyor. Tacik toplumsal eylem adamı Faruh Mirzoyev geçtiğimiz günlerde konuya dair şu sözleri dile getirmişti: “Orta Asya üzerinden Rusya’nın yeni lojistik bağlantıları oluştuğu vakit, Avrupa ve ABD için bu durumu sarsmaya çalışmak işlerine gelecektir. Tacikistan’da şu anki olayların dışarıdan kışkırtıldıklarına eminim… Eğer ki bir Afgan – Tacik çatışması ortaya çıkarsa, Rusya müdahale etmek durumunda kalır.” Şu anda Rusya’nın Tacikistan halkı ile ilişkileri oldukça kuvvetli gözüküyor. Cumhuriyet nüfusunun yüzde onundan fazlası Rusya’da çalışıyor ve yaşıyor. Bu kesim Rusya’ya ailelerinin salt bir gelir ve geçim kaynağı olarak bakmıyor, aynı zamanda Rusya’nın kültür ve enformasyon sahasına da dâhiller ister istemez.
BATIDA EĞİTİM GÖREN TACİK ELİTLERİN ÇOCUKLARI AMERİKAN LOBİCİLERİ OLARAK DÖNÜYOR
Amerikalılar kendi yıkıcı amaçlarının peşinde koşturdukları ve “halk” diplomasisini değil ancak “elit” diplomasini seçtiklerinin farkındalar. Tacik yöneticilerin çocukları eğitimlerini ağırlıklı olarak Rusya’daki değil, Batıdaki üniversitelerde alıyorlar. Ve bu yavrular evlerine en azından Amerikan lobicileri olarak dönüyorlar. Hatta bunlardan bazıları karşılıksız lobiciler haline geliyor, Tacikistan’ın iktisadi atılımının Batılı bir kalkınma vektörü seçilmesinden geçtiğinden de samimi olarak eminler. Bu “vektörün” nelere yol açtığını, Libya ve Suriye örneklerinde görmek mümkün. Her iki durumda da “elitlerin Batılılaştırılması”nın tahrip edici neticeleri ABD’nin çıkarlarına katkı sunuyor. Duşanbe’nin bu yoldan gidip gitmeyeceği kendisine bağlı. Fakat bu yol aynı zamanda, Orta Asya ülkelerinde kendi çıkarlarını, kendi güvenliğini ve kendi geleceğini kollayan Moskova’ya da bir o kadar bağlı görünüyor...