HDP’li Garo Paylan: İmamoğlu’nun hakkı gasp edilmiştir, Türkiye halklarının vicdanına güveniyorum

Yayın tarihi: 21 Mayıs 2019 Salı 5:47 pm - Güncelleme: 21 Mayıs 2019 Salı 5:47 pm

İstanbul büyükşehir belediye seçiminin yenilenmesini değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Garo Paylan, “İmamoğlu’nun hakkı gasp edilmiştir net. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye halklarının vicdanına güveniyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar Sayın İmamoğlu‘na hakkını iade edecektir.” dedi. Paylan, YSK’da 7 üyenin “talimatla oy verdiğine kesinlikle eminim” diye belirtti.

“İmamoğlu’nun hakkı gasp edilmiştir”

Türkiye halklarının haksızlık, adaletsizliğe her zaman karşı duruş sergilediğini siyasetin önemli kavşaklarından sayılan 367 örneğini veren Paylan, “367 kararını savunanlar bunu savunmaya çalıştılar ama Türkiye halkının vicdanı vardı ve buna büyük bir tepki verdi. AKP’yi yüzde 50’ye taşıdı ve hem de Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı yaptı. Bu seferde İmamoğlu’nun hakkı gasp edilmiştir net. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye halklarının vicdanına güveniyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar Sayın İmamoğlu‘na hakkını iade edecektir.” diye konuştu.

Paylan, T24’ün YSK’nin gecikmeli yayınlanması beklenen gerekçeli kararıyla ilgili sorusuna şöyle yanıtladı:

Çaldıkları minare çok büyük, şimdi kılıfını dikemiyorlar. Başka yerlerde de hırsızlıklar yaptılar. Mesela, Muş’un Malazgirt ilçesinde yalnızca 3 oy fark varken itiraz ettiğimizde binlerce geçersiz oy olmasına rağmen bunu reddettiler. Minareyi küçük gördüler, kılıfı diktiler ve kimsenin de umurunda olmadı. Bizim Kanun Hükmünde Kararnameli (KHK) 6 belediye başkanımızın hakkını gasp ederken yani Yüksek Seçim Kurulu (YSK) onların adaylığını onaylamasına rağmen mazbatasını vermeyip bir de ikinci adaya verilmesine rağmen o kılıfı da diktiler. Çünkü Batı’da çok ses çıkmadı, itiraz olmadı oysa büyük bir hırsızlıktı.

“7 üyenin talimatla oy verdiğine kesinlikle eminim”

Ama İstanbul’u çalmak çok büyük bir hırsızlık ve bu hırsızlığın minaresinin kılıfını dikemiyorlar. 11 üyenin dördü zaten aleyhte oy vermişti. Kalan 7 üyenin talimatla oy verdiğine kesinlikle eminim. Çünkü Yüksek Seçim Kurulu ne kanunlarına, ne içtihat ve geçmiş kararlarına asla uymuyor verdikleri karar.

7 üyenin de kendilerinin bu muhalefet şerhlerini yazdıklarını asla düşünmüyorum.

Cumhurbaşkanı zaten defalarca muhalefet şerhlerini açıkladı. O anlamda bence 4 oy veren üyenin yazacakları önemlidir, lehte oy veren 7 üyenin zaten gerekçeli kararı AKP yazmıştır diye düşünüyorum.

“Devletin gücüyle bütün bilgileri çaldılar”

Muhtemelen kişisel verileri ortaya koyacaklar şu kadar engelliydi, sandık görevlileri kamu görevlisi değildi falan denilecek. Ancak, biz de şunu çok net biliyoruz sandık görevlilerinin bütün bilgelerini Yüksek Seçim Kurulu’ndan aldılar. AKP dışında hiçbir parti YSK’den sandık kurulu listelerini alamazdı onlar aldılar. Engelli vatandaşlarımızın bilgisini Sağlık Bakanlığı’ndan çaldılar. İçişleri Bakanlığı’ndan bilgileri çaldılar, başka hiçbir partinin ulaşamayacağı bilgileri çaldılar.

Şimdi dediğim gibi çaldıkları büyük minareye kılıf dikmeye çalışıyorlar. Türkiye insanın vicdanına güveniyorum. Türkiye insanı haksızlığa, adaletsizliğe hep karşı durmuştur. 367 kararı çıktığı zaman 2007 yılında oyu yüzde 34-35’di. O haksızlık sonucu -ben de onu haksızlık olarak değerlendirmiştim- AKP’nin oyu yüzde 50’ye çıktı. Çünkü ortada büyük bir mağduriyet vardı, 367 kararını savunanlar bunu savunmaya çalıştılar ama Türkiye halkının vicdanı vardı ve bunu büyük bir tepki verdi.