İşte Galatasaray’ın PAOK galibiyetinden çıkaracağı dersler

Yayın tarihi: 26 Eylül 2024 Perşembe 9:21 am - Güncelleme: 26 Eylül 2024 Perşembe 9:21 am

Oğuzhan Poyrazoğlu

twitter: @oguzhanpoyraz19

Galatasaray UEFA Avrupa Ligi ilk maçında PAOK’u 3-1 yenerek iyi bir başlangıç yapsa da Fenerbahçe maçında bile görülmeyen eksik noktalar bu maçta kendini gösterdi.

Öncelikle Young Boys Galatasaray’a karşı nasıl oynadıysa PAOK da benzer bir taktikle önde baskı uyguladı. Galatasaray öndeki baskıdan dolayı maçın büyük bölümünde kendi ceza sahasından paslı bir şekilde çıkamadı. Bu nedenle ileri doğru sürekli uzun top atarak hücumlar olgunlaştırılmaya çalışıldı.

Galatasaray takım halinde 3’üncü bölgedeyken Sara’nın ceza sahası girişi ve dışında kaleyi gördüğü her pozisyon hücum yönünün solunda kaldı. Sol ayaklı Sara şutları sağ ayakla vurmak zorunda kaldı bu şutlar da etkili olamadı. Eğer Sara’ya uzaktan şut çektirilecekse bunu Sara’nın sol ayağına gelecek şekilde pozisyonların olgunlaşması sağlanmalı.

Osimhen’in kalitesi tartışılmaz yine Fenerbahçe maçındakine benzer bir asist ile Yunus’a golünü attırdı öncesinde de zaten takımın ilk golünü attı. Fakat Osimhen’i topla buluşturma noktasında büyük sıkıntı var. Osimhen hep zor topları almaya çalışıyor, net bir şekilde topla buluşamıyor bu nedenle tam olarak potansiyelini yansıtamıyor. Takım halinde ceza sahasından pasla çıkma organizasyonu yapılamaz, sürekli olarak Abdülkerim ile Sanchez ile uzun toplar ceza sahasına gönderilirse Osimhen potansiyelini tam olarak yansıtması zor olacak.

Bir diğer konu da Okan Buruk değişiklikleri çok geç yaptı. 55’inci dakikada Galatasaray orta sahası alarm vermeye başlamıştı 66’ıncı dakikada PAOK’un golü bağıra bağıra geldi.

Değişiklikler hemen meyvesini verdi. Sonuçta takım oyununda eksiklikler olsa da Galatasaray’ın kalite farkı PAOK’un çok üstünde. Icardi ilk maçında attığı golle de moral depoladı. Galatasaray’da uzun zamandır oyuna sonradan giren futbolcuların katkısı olmuyordu, bu durumu yavaş yavaş çözmeye başladıkları görülüyor.

Bir parantezi de kaleci Günay Güvenç için açalım. Muslera’nın yokluğunda Uruguaylı file bekçiyi aratmadı. Maçın kader anlarında harika kurtarışlara imza attı. Hatta Konstantelias ilk yarının bitimine saniyeler kala bir anda savunmanın arkasına kendisini attı. Günay harika bir şekilde önünü kapadı, vuruş açısını daralttı ve karşı karşıya pozisyonda topu kurtararak belki de maçın kırılmasının önüne geçti.

Cimbom ilk engeli kalitesiyle geçti ama bir oyun kurgusu, planlanmış bir hücum formasyonu olmazsa Tottenham, Ajax, ve AZ Alkmaar maçları çok zor geçer.