Selahattin Demirtaş: İddialıyım bir gün bu ülkeyi ben yöneteceğim

Yayın tarihi: 19 Temmuz 2024 Cuma 3:02 pm - Güncelleme: 19 Temmuz 2024 Cuma 5:27 pm

Haber: Haber Merkezi

Edirne Cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. SEGBİS üzerinden savunma yapan Demirtaş, “Bugün cezaevindeyim. Bir gün bu ülkeyi ben yöneteceğim” dedi. Mahkeme, Demirtaş’a 4 suçtan toplam 5 buçuk yıl hapis cezası verdi.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde 2016 yılından beri tutuklu bulunan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara, Diyarbakır, Mardin ve Mersin’de yaptığı çeşitli konuşmaları nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla yargılandığı davada savunmasını yaptı.

Demirtaş savunmasında Sinan Ateş cinayetine de değinerek, “Faşist bir siyasetçi olsaydım Ankara’nın göbeğinde birini öldürtseydim soruşturma bile açılmazdı” dedi.

5 BUÇUK YIL CEZA VERİLDİ

Mahkeme Demirtaş’a, Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak suçlamasından 1 yıl 6 ay, TCK 62’den 1 yıl 3 ay, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan 1 yıl 6 ay, TCK 62’den 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 5 buçuk yıl hapis cezası verildi.

“YARIN BAKARSINIZ İKTİDARDAN KONUŞURUM”

Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılandığı davadaki savunması şöyle:

“Bugün cezaevinde konuşuyorum, yarın bakarsınız iktidardan konuşurum. İddialıyım. Bir gün Selahattin Demirtaş olarak bu ülkeyi halkın desteğiyle ben yöneteceğim.

Demirtaş ihtimalleri sıraladı: Erdoğan kendi devrinin kapandığını kabul etti

“HUKUKSUZLUĞUN FATURASINI HALK ÖDÜYOR”

Bir tarafta  terörist Selahattin Demirtaş bir tarafta devlet. Burada devlet Selahattin Demirtaş’a karşı karşıyayken tabii ki devletten yana bir karar çıkacak. Bu nedenle siyasi amaçlıdır bu dava. AİHM’de 14’üncü madde ihlali çıkacak. 7 yıldır bu dava sürüyor. Devlet işkence de yapmış olsa iddia makamına göre Selahattin Demirtaş bu bedeli ödemelidir.  Faşist siyasetçi olup Ankara’nın ortasında birini öldürtseydim bana soruşturma açılmazdı. Eleştiri hakkını kullandığım için yargılanıyorum. Sadece konuşmalarımdan dolayı 55 yıl ceza verildi.

Ekonomik krizde de değinen Demirtaş,  “Bizi hapiste tutabilmek için yapılan hukuksuzluğun faturasını toplum ödüyor. Dolar yükseliyor, enflasyon yükseliyor. Ekonomiyi, iktidarın aparatına dönüşen yargı çökertti. Demirtaş ve Kavala hapiste kalabilsin diye emekliler her ay 22 bin TL ödüyor” dedi.

“PINAR GÜLTEKİNİ ÖLDÜREN ERKEK OLSAYDIM 25 YIL ALIRDIM”

Demirtaş savunmasına şöyle devam etti:

“Tahir Elçi’yi, Hrant Dink’i öldüren katiller serbest bırakıldı. Selahattin Demirtaş 55 yıl ceza aldı. Bir kadını katletmiş bir erkek olarak çıksaydım en fazla 25 yıl ceza alırdım. Selahattin Demirtaş değil de Pınar Gültekin’i öldürmüş bir erkek olarak çıksaydım 25 yıl ceza alırdım. Musa Orhan bir kadına tecavüz etti. Bir gün bile ceza almadı. Bana verilen 55 yıl cezalarında tek bir iyi hal bile uygulanmadı. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu olsaydım bir kuryeyi öldürseydim para cezası alacaktım. Bana hakaret edenlere yargı aynı muameleyi yapmış mı? 143 kez Cumhurbaşkanı Erdoğan bana ‘Katil terörist’ demiş.

“BANA HAKARET EDENLERE AYNI UYGULAMA YAPILIYOR MU?”

“Soylu 50’den fazla ‘Katil’ demiş bana.  Yargı, bana hakaret edenlere yargı aynı muameleyi yapmış mı? Olcay Kılavuz bana defalarca ‘Katil terörist’ dedi. Tek birine dava açtıramadık. Olcay Kılavuz’u yargıçlar savcılar özellikle korudular. Ülkü ocakları denen yapı ‘terörist Selahattin Demirtaş’ pankartı açtı. Avukatlarımıza o pankart hakkında işlem yaptıramadı. Haftalarca asılı kaldı. Beştaş gibi, ‘Terörist sizin babanızdır’ diyorum. Bize oy veren insanlar başta olmak üzere insanları baskı altından kurtarmaya çalışıyorum. Bunu anlamaya çalışılsaydı bu iddianame hazırlanmazdı”

“ÇAKICI ANA MUHALEFET LİDERİNİ TEHDİT ETTİ SORUŞTURMA DAHİ AÇILMADI”

Mesela mafya bozuntusu Alaattin Çakıcı olsaydım, Kılıçdaroğlu’nu ölümle tehdit etseydim, hakkında ne kadar verilirdi? Ana muhalefet liderini ölümle tehdit etti. Bir soruşturma dahi açılmadı.

Sedat Peker denilen zat olsaydım, şunu demiş olsaydım: ‘Dünyanın şah damarını keserek oluk oluk kan akıtacağız’ deseydim Rize’de faşist bir Türk ırkçısı olsaydım, Kürt siyasetçi olmasaydım bana takipsizlik kararı verirdiniz. Daha sonra ne dedi Peker? ‘Biz bunları devletin koordinesinde yaptık, bunları bizden istediler’ dedi. Bir kişi soruşturma açmaya cesaret edemedi. Farkımız nedir Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı ile?

“ONLAR VERGİ KAÇIRIYOR”

“Ben de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Ben vergi veriyorum, onlar vergi de vermiyor. Vergi kaçırıyor, adam vuruyor, uyuşturucu kaçırıyorlar. Bunları yaparken de devleti arkasına alıyorlar. Ben bugüne kadar trafik cezası dahi aldığımı hatırlamıyorum. Hukukçuyum, yasaları eleştirsem de saygılıyım. Yasaları değiştirmek için mücadele etsem de saygılıyım.”

“IRMAKLARI YABANCIYA SATMADIM”

“Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir devlet organına, işleyişine zarar verecek bir şey yapmadım. 12 yıl yasama meclisinde çalıştım. Hem yargı ayağında adliyelerde mahkeme salonlarından bulundum hem de yasama ayağında yasa koyucu görevinde Meclis’te bulundum. Mesela ‘Irmağının akışına ölürüm Türkiyem’ diyerek, ırmaklarını yabancılara satmadım. Ben böyle bir Türk ırkçısı, milliyetçisi değilim. ‘Irmağının akışına ölürüm Türkiyem’ diyerek, Karadeniz’in bütün ırmaklarına HES yapıp, milliyetçi müteahhitlere peşkeş çekmedim. ‘Irmağının akışına ölürüm’ diyerek zenginlikleri Kanadalılara satmadım. Bunlar ne iş? Bunları yapanlar devleti koruyor, biz devleti bölüyoruz, zarar veriyoruz öyle mi?”

Sedat Peker attığı twitte: ‘Oluk oluk kan akıtacağız’ sözlerinden ‘Habersizdik’ diyemezsiniz. O dönemden birkaç gün önce yaptığım telefon görüşmelerinde çıkacaktır HTS kayıtları. ‘Kanla ilgili söylemiş olduğum olayların hepsi, söylendiği dönemde hükümetin lehinedir. Çünkü o zaman korku iklimi oluşturmak lazımdı’ diyor. Bunu söylediği zaman benim bu konuşmaları yaptığım zamandı.

“Hendek-barikat dönemi, Ankara Gar ve Suruç Katliamı yaşandığı zaman, bu adam bu görevi almış. Kirli olan bu adam, ‘Baskı iklimi yarat’ denilerek hükümetten talimat almış. Ben bunu durdurmak isteyen bir siyasetçi olarak, siyaset yapmaya çalışıyorum. Sedat Peker’e ceza vermiyorsunuz bana konuşmalarımdan dolayı 55 yıl ceza veriyorsunuz öyle mi?

HAKİM MÜDAHALE ETTİ

Demirtaş, savunmalardan oluşan kitaptan özel hareket röportajını okuduğu sırada hakim, “Kitabın ismini verin burada okumanıza gerek yok” dedi. Demirtaş, “Ne kitabı bunlar savunma, burada yazılanlar size ağır mı geldi?” diye sordu. Salondakiler bu durumu alkışlayınca hâkim, “Burası miting alanı değil” diye konuştu.

Demirtaş, hakime “Konforlu bir alanınız var, sözümü keserek siz benim savunmama müdahale ediyorsunuz. Savunma kitaptan okunmaz diye bir kural mı var?” diye sordu.

“DEVLETİ SEVİYORSANIZ ÇETELERİ YARGILARSINIZ”

Demirtaş, savunmasını şöyle tamamladı:

“144 fezleke, 140’tan fazla iddianame ile yargılandım yıllardır hapis yatıyorum, 55 yıl ceza aldım. Adaleti sağlaması gereken yargı devletin adaletsizlik aparatına dönüşmüş durumda. Bizim içeride yıllarca tutulmamız hukukun katledilmesinin faturası topluma da kesiliyor.

Sırf Demirtaş, Kavala içeride kalsın diye yurttaşın cebinden iki maaş çıkıyor. Tabiri caizse bedelli hapis yatıyoruz. Bedelini de sizler ödüyorsunuz. Neden? Tarikatlar parayla devleti soysun, mafya düzen devam etsin diye. Yargı eliyle Türkiye’yi çökerttiler.

“Milliyetçi devlet yanlısı kişiler, devleti çökerttiler. Yargı adaletin çökertilmesiyle toplumsal bir yozlaşma da vuku buldu. Fuhuş, uyuşturucu… İktidar sandıkla nasıl geldiyse sandıkla da gidecek. Bugün cezaevinden sesleniyorum, yarın bakarsınız iktidar olarak sesleneceğim. Selahattin Demirtaş olarak bir gün Türkiye Cumhuriyeti devletini ben yöneteceğim, biz yöneteceğiz. Devran döndüğünde intikamcı davranmayacağız, ama bütün bunların hesabını soracağız. Benim cezalandırmam ahlaken de size doğru gelebilir; ama devleti seviyorsanız çetelerin siyasi beklentileri doğrultusunda hareket etmektense onları yargılarsınız.”

Kaynak: TELE1