Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç, Serdar Sertçelik soruşturmasında polisleri suçladı

Yayın tarihi: 17 Temmuz 2024 Çarşamba 5:01 pm - Güncelleme: 17 Temmuz 2024 Çarşamba 6:04 pm

Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in Ayhan Bora Kaplan davasının gizli tanığı Serdar Sertçelik hakkında İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişlerine verdiği ifadede Sertçelik ve Şevket Demircan arasındaki ses kaydını sonradan dinlediğini belirten Dinç, “Görüşmeyi yapan personelimizin bazı gereksiz diyaloglara girdiğini gördüm” dedi.

Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in İçişleri Bakanlığı’nın suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan davası kapsamında başlattığı idari soruşturmada Mülkiye müfettişlerine verdiği ifade ortaya çıktı. Dinç’in ifadesinde Ayhan Bora Kaplan davasının gizli tanığı Serdar Sertçelik’i yurt dışına kaçırmak ve ifadesini çarpıtmakla suçlanan polisleri suçladığı görüldü.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, Dinç’in 5 Mayıs 2024 tarihinde Mülkiye müfettişlerine verdiği ifadede, Ayhan Bora Kaplan davasının gizli tanığı Serdar Sertçelik’in ifadesinin zorla alındığına ilişkin kendisinin bilgisinin olmadığını savundu. Bu durumun bir iftira olduğunu düşündüğünü belirten Dinç “Organize suç örgütünün şantaj ve tehditleri karşısında böyle bir iftirada bulunduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Ayhan Bora Kaplan iddianamesine ‘Bekir Bozdağ’ sansürü

Sertçelik’in o dönem Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan Şevket Demircan ile olan ses kaydından ise görüşmenin internette yayımlandığı gün haberinin olduğunu belirten Dinç şunları kaydetti:

“İlgili arkadaş olan Şevket Demircan’a bunu sorduğum zaman kendisi bana ‘müdürüm mahkeme başkanı bana bu tanık bizim için önemli, bu tanık mahkemede ifade vermesini sağlamaya yönelik birkaç telefon görüşmesi yaptım. Muhtemelen Serdar Sertçelik telefon görüşmesini kaydetmiş’ dedi. Bu konunun mahkeme başkanının talebi doğrultusunda Şevket Demircan tarafından yapıldığını biliyorum. Benim görüşün diye bir talimatım olmadı. Görüşmelerin zamanı ve içeriği hakkında tarafıma herhangi bir bilgi verilmedi. Sadece Türkiye’ye getirilmesi için ikna faaliyetlerinin devam ettiği söylendi. Serdar Sertçelik’in duruşmaya getirilmesi için çaba gösterdiler. Bu görüşmelerin asıl amacının da bu olduğunun ancak tüm telefon görüşmelerinin içeriğinin dinlendiği zaman anlaşılacağını düşünüyorum.”

“GEREKLİ ÖZENİ GÖSTERMEDİKLERİNİ FARK ETTİM”

Dinç, görüşme kayıtlarını dinlediğini hatırlatarak, “Sonradan kayıtları dinlediğimde görüşmeyi yapan personelimizin bazı gereksiz diyaloglara girdiğini gördüm. Gerekli dikkat ve özeni göstermediğini fark ettim” ifadelerini kullandı ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü personelinin bunda bir kastının olduğunu veya bu işin karşılığında herhangi bir menfaat elde etmiş olabileceklerini düşünmediğini de sözlerine ekledi.

“İYİ ANALİZ EDİLSEYDİ BU NOKTAYA GELMEZDİ”

Tanık Koruma Şube Müdür Vekili Engin Aydın da ise ifadesinde Organize Şube Müdürlüğü personelini suçlayarak, “Tanık koruma kapsamında sizlere anlatıp almış olduğum tedbirleri hem adli hem de idari olarak Ayhan Bora Kaplan suç örgütü dosyası kapsamında iş ve işlemlerini yürüten Organize Suçlarla Mücadele Şube müdürlüğü sıralı amirleri ve memurları bu hassasiyetle bütün etki edebilecek rol modellerini iyi analiz ederek gereğini yapabilselerdi bu aşamaya gelinmezdi” dedi.

DURUŞMA 18 TEMMUZ’DA

Suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla yargılanan Ayhan Bora Kaplan’la ilgili davada sanık ve gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in yurt dışına kaçırılmasına ilişkin davanın ilk duruşması 18 Temmuz’da görülecek.

Davanın iddianamesinde, dönemin Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, eski Şube Komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz ile sivil sanıklar Nurullah Özgür Kopuk, Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Erdoğan Sertçelik gibi isimler yer alyor.

Tutuklu sanıklar Murat Çelik, Şevket Demircan, Ufuk Gültekin, Metehan İlkyaz ve Gökhan Karaca hakkında, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘göreve ilişkin sırrın açıklanması’, ‘suçluyu kayırma’ ve ‘tanığı etkilemeye teşebbüs’ suçundan 4’er yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası isteniyor. Kerem Gökay Öner’e ise ‘tanığı etkilemeye teşebbüs’ suçu hariç buna diğer suçlamalar yöneltiliyor.

Kaynak: TELE1