Ankara’daki tren kazası davası başladı… Tutuklu makasçıdan sinyalizasyon itirafı

Yayın tarihi: 13 Ocak 2020 Pazartesi 11:42 am - Güncelleme: 13 Ocak 2020 Pazartesi 3:28 pm

Ankara’da 2018 yılında, 9 kişinin hayatını kaybettiği, 86 kişinin de yaralandığı YHT faciası ile ilgili 3’ü tutuklu, 7’si tutuksuz 10 sanığın yargılanmasına başlandı.

Ankara-Konya seferini yapan YHT, 13 Aralık 2018’de Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz İstasyonu’nda yol kontrolü yapan kılavuz tren ile çarpıştı. Yaşanan faciada dokuz kişi hayatını kaybederken, 86 kişi de yaralandı.

Facia ile ilgili, 10 kişi hakkında “birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Ankara 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

3’ü tutuklu, 7’si tutuksuz 10 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Birgün’ün haberine göre, duruşma salonu faciada yakınını kaybedenler ve yaralılar tarafından dolduruldu.

3 TUTUKLU, 7 TUTUKSUZ SANIK

Tutuklu sanıklar tren teşkil memuru Osman Yıldırım, hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ve tutuksuz sanıklar YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, YHT Ankara Müdürü Duran Yaman, Şube Müdürü Recep Kutlay, TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın, ilk kez hakim karşısına çıktı.

Yüksek Hızlı Tren hattı için Mart 2016’da TCDD ile Gülermak-Kolin Ortaklığı bir sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre, Ankara-Kayaş arasındaki sistemin Ocak 2018’de, facianın gerçekleştiği Ankara-Sincan hattının ise Ekim 2017’de tamamlanması gerekiyordu.

Projenin tamamlanması için hazırlık aşamasında belirlenen sürenin 36 ay olmasına karşın sözleşme 17 aylık imzalandı. 24 Haziran seçimi öncesi “siyasi şov” için sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan açılış yapıldı.

BTS’nin faciaya davetiye çıkarıldığı uyarıları AKP Hükümeti tarafından dikkate alınmazken, 13 Aralık 2018’de facia yaşandı.

Facianın ardından BTS’den yapılan açıklamada, “Bu hat açılmadan önce yetkililere uyarılarımıza yaptık. Sinyalizasyon sistemi çalışsaydı bu kaza olmazdı. Bu sistem demir yollarındaki trafiği kontrol eder. Burada çalışan hatası olsa bile bu sinyalizasyon bunu engelleyebilecek kapasitedir. Seçimden önce 12 Nisan’da bu hat açıldı. Biz uyarılarımızı o zaman da yaptık ve sinyalizasyon olmadığını söyledik” denildi.

YARGILAMA BAŞLADI

BirGün’den Burcu Cansu’nun aktardığına göre 3’ü tutuklu, 7’si tutuksuz 10 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşma salonu faciada yakınını kaybedenler ve yaralılar tarafından dolduruldu.

Tutuklu sanıklar tren teşkil memuru Osman Yıldırım, hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ve tutuksuz sanıklar YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, YHT Ankara Müdürü Duran Yaman, Şube Müdürü Recep Kutlay, TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın, ilk kez hakim karşısına çıktı.

“SİNYALİZASYON OLSA, FACİA OLMAZDI”

YHT hattı için Mart 2016’da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ile Gülermak-Kolin Ortaklığı bir sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre, Ankara-Kayaş arasındaki sistemin Ocak 2018’de, facianın gerçekleştiği Ankara-Sincan hattının ise Ekim 2017’de tamamlanması gerekiyordu.

Projenin tamamlanması için hazırlık aşamasında belirlenen sürenin 36 ay olmasına karşın sözleşme 17 aylık imzalandı. 24 Haziran seçimi öncesi “siyasi şov” için sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan açılış yapıldı.

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın (BTS) faciaya davetiye çıkarıldığı uyarıları AKP tarafından dikkate alınmazken, 13 Aralık 2018’de facia yaşandı.

Facianın ardından BTS’den yapılan açıklamada, “Bu hat açılmadan önce yetkililere uyarılarımıza yaptık. Sinyalizasyon sistemi çalışsaydı bu kaza olmazdı. Bu sistem demir yollarındaki trafiği kontrol eder. Burada çalışan hatası olsa bile bu sinyalizasyon bunu engelleyebilecek kapasitedir. Seçimden önce 12 Nisan’da bu hat açıldı. Biz uyarılarımızı o zaman da yaptık ve sinyalizasyon olmadığını söyledik” denildi.

“BANA EĞİTİM VERİLMEDİ”

Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada savunma yapan tutuklu makasçı Osman Yıldırım, “Geçici görevle Samsun’dan Ankara’ya geldim. Bana eğitim verilmedi. Hatalar zincirinin son halkası olup kazaya neden olduğum için özür dilerim. O gün ikinci gece nöbetim idi. TCDD fazla mesai vermemek için gece işçi çalıştırmıyordu. Tektim. Ben panodan makas değiştirmesini bilmiyordum. O gece makaslar donmuştu, değiştirirken hata yaptım. O gün kar yağıyordu, soğuktu ve raylar buz tutmuştu. Saat 04.00-05.00 sıralarında buzları temizlemek için fırça alıp gittim. 12’nci yoldan İstanbul treninin geçeceğini söylediler. O yolun makaslarını temizlemeye çalıştım ama buz tuttuğu için yapamadım. Isıtma sistemi çalışmıyorsa alet olması lazım ama öyle aletler yoktu. Daha sonra Marşandiz tarafından tren geleceği söylendi. 13’üncü yolun makasıyla uğraştım. Buz tuttuğunda makas kilitleme yapmıyordu. Kilitleme yapmadığından tren emniyeti tehlikeye giriyordu. Hatta bir ara Sinan’a telsizden anons yaptım buz konusuyla ilgili. Gelen treni hat 1’e yönlendirdim. Tren önümden geçti gitti. Arkadaşlar da hangi yola girdiklerine dikkat etmeyince kaza meydana geldi. Kazayı duyunca şoka girdik, hala da şoktayız. Kaza olunca Sinan bana hangi hattan gittiğini sordu. Ben de hat 1’den gittiğini söyledim. Sonra makasa baktığımda hat 2 olduğunu gördüm.”

Osman Yıldırım, “Sinyalizasyon sistemi var mıydı? Olsa yanlış makasta uyarı verir miydi” sorusuna “Yoktu, olsa önlenirdi bu kaza” yanıtını verdi.

Tutuklu sanık hareket memuru Sinan Yavuz da, “Osman Yıldırım’dan teminat bekledim. Bir müddet sonra Osman Yıldırım beni aradı, M-90 markasında kilitleme sesi gelmedi, tren itinalı gelsin dedi. Ben de makinisti aradım söyledim. Osman makasın arasında buz parçası var, onu temizledim, sorun kalmadı dedi. Prosedür neyse onu yaptım, bir ihmalim yok. Tahliyemi istiyorum, mağdurum” dedi.