Erdoğan’dan Fırat’ın doğusuna harekat mesajı: Maalesef arzu ettiğimiz neticelere ulaşamadık

Yayın tarihi: 1 Ekim 2019 Salı 3:07 pm - Güncelleme: 1 Ekim 2019 Salı 4:35 pm

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 27. dönem 3. yasama yılı, 2 buçuk aylık tatilin ardından bugün özel oturumla açıldı.

Açılış konuşmasını yapan  Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, TBMM’nin 27’inci dönem 3’üncü yasama yılının açılışında sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Büyük Millet Meclisi’nin açılışından günümüze kadar ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimizi saygıyla anıyorum. Hayatta olan milletvekillerinin tamamına sağlık, vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

Malazgirt’ten İstiklal harbimize, terörle mücadele sürecimizde kadar bu toprakların vatanımızı olması için mücadele eden kahramanlarımızı minnetle yad ediyorum. Suriye’de Irak’ta Afganistan’da Lübnan’da Balkanlar’da bayrağımızı gururla dalgalandıran güvenlik güçlerimize başarılar diliyorum. İstiklal Harbimizin başlamasının 100. Yıl dönümü… Bir asır önce Samsun’dan başlayıp Ankara’da ilk menziline ulaşan bu kutlu yolculuk 1920’de Meclis’İn açılışıyla yeni bir safhaya evrilmiştir.Genç cumhuriyet fidanı 4 yıl sonra bir asrını geride bırakacaktır. Cumhurbaşkanlığı forsunda sembolleri yer alan devletlere baktığımızda 2200 yıllık bir mirasa sahip olduğumuzu görüyoruz. Bu esareti kabul etmediğimizi ifade ediyor. Türkiye’yi sınırları cetvelle çizilmiş, müesseseleri sûni olarak kurulmuş toplumlarla karıştıranlar oluyor. Terör örgütleriyle dize getirilmeye çalışılan bu millet bir kez daha kıyam ederek ayağa kalkmıştır.

“TBMM İKİNCİ DEFA GAZİLİK UNVANI İLE ŞEREFLENMİŞTİR”

Bu süreçte verdiği mücadeleyle TBMM de ikinci defa gazilik unvanı ile şereflenmiştir. 15 Temmuz gecesi atılan her bomba kararlılığımızı daha da perçinlemiştir. Şayet bugün geleceğimize daha güvenle bakıyorsak bu mücadelenin başarısı sayesindedir. TBMM’nin itibarını her şeyin üzerinde tutmamız gerekiyor. Küçük bir azınlığın çıkarını korumaya çalışan tüm darbelerin ilk hedefinde hep bu meclis olmuştur. Her seferinde milli irade üstün gelmiştir.

“ORTAK PAYDADA BULUŞMAYA DAVET EDİYORUZ”

Siyaset yaparken de hepimiz önce bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğumuzu unutmayacağız. Önce milletim demeyen hiç kimsenin bu kutlu kurumun çatısı altında yer almaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Terörle ve şiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri milli meselelerde ortak paydada buluşmaya davet ediyoruz. Yeter ki siyasi konulardaki rekabetimizi milletimize karşı olan sorumluluklarımızın önüne geçirmeyelim
Türkiye darbeler, vesayet gibi nice sıkıntılarla da boğuşmak zorunda kalmıştır. TBMM’nin sorunları çözme iradesinin büyüklüğüne inandık. Demokrasimizin hak ve özgürlükleri tüm kesimler için genişleterek gerçek anlamda tesis edebileceğimize inandık.

Enerjide kendi su, güneş, termal ve kömür kaynaklarımızı en etkin değerlendirebileceğimize inandık. Büyümemizi ülkemizin potansiyeline uygun seviyeye yükseltebileceğimize inandık. Yeni yönetim sistemimiz artık sorunlarımızı demokrasinin imkanlarıyla çözebileceğimizin en büyük ispatıdır.

“HİÇBİR FAALİYETİMİZ İŞGAL VE İSTİSMAR AMAÇLI DEĞİLDİR”

Suriye’ye sırtımızı dönemeyeceğimiz gibi Asya coğrafyasının hiçbir köşesine bigane kalamayız. Sınırlarımız dışındaki hiçbir faaliyetmiz işgal, istismar amaçlı değildir. Akdeniz’in Ege’nin Karadeniz’in her karşısındaki gelişme bizi doğrudan ilgilendirir. Ne bedel ödersek ödeyelim insani duruşumuzdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.

“SURİYELİ KARDEŞLERİMİZE GÖNLÜMÜZÜN KAPISINI AÇTIK”

Suriyeli kardeşlerimiz rejimin ve terör örgütlerinin baskını altında ezildiğinde sınırlarımızın ve gönlümüzün kapısını açtık. Bize düşen sığınmacıların bir an önce kendi ülkelerinde hayatlarını sürdürebilecekleri güvenli iklimi oluşturmaktır. Geri dönen sığınmacı sayısı 360 bini buldu.

“İSTİKLALİMİZDEN VE ONURUMUZDAN ASLA ÖDÜN VERMEYİZ”

Ülkemize yönelik Suriye kaynaklı terör tehdidi artık tahammül edilemez boyutlara ulaştı. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünden siyasi ve idari birliğinden yanadır. Biz asla savaştan, kan dökülmesinden yana değiliz. Hem kendimize hem de tüm Suriye halkı için güvenli gelecek istiyoruz. Türkiye, masa başında yazılan senaryoların figüranlığını yapacak kadar köksüz bir ülke midir? Millet olarak gerekirse ser veririz, ama istiklalimizden ve onurumuzdan asla ödün vermeyiz. Türkiye’yi terör örgütünün tasfiyesi için yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine artık bu oyunun sonuna geldiğini söyledik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları kararlılığımızın somut birer tezahürüdür.

“TÜRKİYE’NİN KAYBEDECEK BİR GÜNÜ DAHA YOKTUR”

Fırat’ın doğusu olarak ifade ettiğimiz bölge ile ilgili uzun ve zahmetli süreç yaşadık. Öncelikle şu hususu bir kez daha sizlerle milletimizle tüm dünya ile paylaşmak istiyorum Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanadır. Biz asla savaştan kan dökülmesinden ölümden yana değiliz. Hem kendimiz hem de tüm Suriye halkı için güvenli bir gelecek istiyoruz. Birileri bize diz çöktürmeye çalışıyor. Türkiye böyle alçakça oyunu kabul edecek kadar aciz bir ülke midir? Türkiye masa başında yazılan senaryoların figüranlığını yapacak kadar köksüz bir ülke midir?

Böyle düşünenler varsa kusura bakmasın milletimizi de bizi de tanımıyor demektir. Biz bu dayatmaya rıza göstermeyiz. Millet olarak gerekirse ser veririz ama istiklalimizden ve onurumuzdan kesinlikle taviz vermeyiz. Türkiye’nin artık bu konuda kaybedecek tek bir günü dahi yoktur. Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır.

FAİZ VE ENFLASYON

Finans sistemine saldırılar ekonominin kendi dinamikleri içinde gerçekleşen hadiseler değildi. Ağustos ayındaki sıkıntının ardından ekonomi yönetimimiz pek çok önlem aldı. Sadece bir gecede 10 milyar dolardan daha fazla ülkemizdeki cari kurun çok üzerinde döviz satın alma emirleriyle karşılaştık. Döviz kuru istikrarlı çizgiye oturtulmuştur. Faizin inmesi için adımlar atılmıştır. Faizler, bir önceki yıl sonuna göre bugün, ticari kredilerde 10 puan konut kredilerinde 15 puan gerilemiştir. Yeni verilerin açıklanmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde enflasyonun yeniden tek haneli rakama ineceğine inanıyorum. Turizmde çok bereketli bir sezon geçiriyoruz. 50 milyon turist hedefini inşaallah yakalayacağız.

DEPREM SİYASET ÜSTÜDÜR

Geçen hafta İstanbul’da yaşanan deprem, bize karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi bir kez daha hatırlatmıştır. Deprem değil bina öldürür gerçeği, her depremde bir kez daha yüzümüze adeta şamar gibi inmiştir. Şimdi önümüzde yaklaşık 1,5 milyon acil dönüşüm bekleyen yapı var.
Deprem gibi hayati meselelerin siyaset üstü olduğuna inanıyoruz. Aksi yöndeki her tavır ve beyan ülkemize zarar vermekten başka bir şeye yaramayacaktır.